Belgede, bazı suçlara dönük soruşturmaların fail ile savcı arasındaki anlaşmayla sonuçlandırılabilmesi öngörüldü. Buna göre asliye ceza mahkemelerinin görev alanına giren bazı fiillere yönelik soruşturmaların basit yargılama usulü çerçevesinde mahkemesiz fail ile savcı arasında anlaşmayla sonlandırılabilmesine dönük yeni bir model üzerinde çalışma yapılacak. Bu yeni kurum ağır yaptırımı gerektiren suçları kapsamayacak. Suç failinin “Kabulüne bağlılık, uygulanacak indirim miktarının mevzuatta yer alması ve nihai kararın mahkeme tarafından verilmesi” hukuki güvencelerinin zarar görmemesini sağlayacak uygulamalar da getirilecek.

‘PİŞMANLIK’ GENİŞLEYECEK

FETÖ mensupları başta olmak üzere terör suçu sanıklarının yararlandığı ‘etkin pişmanlık’ uygulaması da genişletilecek. Belgede, “Etkin pişmanlık hükümleri ve Cumhuriyet savcılıklarının buna ilişkin yetkileri farklı suç tipleri açısından genişletilecektir” denildi.

Savcılığın takdir yetkisinin genişletilmesiyle, ceza muhakemesinde kovuşturma mecburiyeti ilkesi esnetileceği ve ‘lekelenmeme hakkı’nın korunacağı vurgulandı. Şikâyete bağlı suçların kapsamı genişletilecek. Bazı fiilleri cezalandırmaktan çıkarma ya da suç olmaktan çıkarma eğilimi açısından ceza mevzuatı gözden geçirilecek. Bu kapsamda, Cumhuriyet başsavcılıklarının teşkilat yapısının etkinliğinin artırılmasına ve adli kollukla koordinasyonun geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacak.

ADLİ SİCİL SİSTEMİ YENİDEN

Belgede adli sicil sisteminin de yeniden düzenleneceği belirtildi. Yeni uygulama belgede özetle şöyle anlatıldı: “Arşiv kayıtlarının silinmesi için Adli Sicil Kanunu’nda öngörülen 80 yıllık süre, bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla 15 yıla, bu koşul aranmaksızın 30 yıla indirilmiştir. Bu ikili sistem mağduriyete ve mahkemelere ilave iş yüküne neden olmaktadır. Bu nedenle adli sicil arşiv kayıtlarının silinmesi şartlarının kişinin maddi ve manevi varlığının geliştirilmesi ilkesi ile orantılı olacak şekilde yeniden düzenlenmesi sağlanacaktır.”

Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’ne göre, avukatlık stajına başlamak için de ‘Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda başarılı olma şartı aranacak. Avukatlık stajının süresi ve verimliliği hususlarında çalışmalar yapılacak. Avukat stajyerlerinin staj süresince sigortalı olarak çalışabilmelerine ilişkin düzenlemeler gerçekleştirilecek. Belgede avukatlık sınavına ilişkin “Hukuk fakültesi mezunlarının hâkim ve savcı yardımcısı, avukat ve noter olabilmeleri için ‘Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’na tâbi tutulmaları bu ihtiyacın giderilmesini sağlayacağı konusunda bir konsensüs oluşmuştur. ÖSYM tarafından yapılacak sınavdan yeterli puan alanlar doğrudan avukatlık stajına başlayabilecek; hâkimlik, savcılık ve noterlik için ayrıca mahsus sınava girebileceklerdir” denildi. (Oya Armutçu / Hürriyet)

>> Yargı Reformu Stratejisi TAM METİN için TIKLAYINIZ