Cumhurbaşkanlığı tarafından koronavirüs tedbirleri kapsamında açıklanan ve devamında İçişleri Bakanlığı'nca hazırlanan genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarında yeni mesai düzenlemesine gidildi.

Buna göre kamu kurumlarında mesai saatleri sabah 10.00 ile 12.30 ve 13.00 ile 16.00 saatleri arasında düzenlendi.

Uygulamanın bugün itibarıyla başladı. Ancak bu kısıtlı sürenin zaten iş yoğunluğu çok olan adliyelerdeki yük artıracağı ve karmaşaya yol açacağı belirtildi. 

Avukat Hakları Grubu, dün Adalet Bakanlığı'na bir dilekçeyle başvuruda bulunarak hem endişelerini aktardı hem de bir çözüm önerisinde bulundu.

"Sadece iki adliyeye 30 bin kişi geliyor. Elle tutulur tedbir yok"

Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre; Avukat Hakları Grubu Sözcüsü avukat Gökhan Ahi, adliyedeki fazla insana rağmen işlerin yürütülmediğini iddia ederek, "Düşünün, Covid-19 ile mücadele etmek için tedbirler alınıyor, alışveriş merkezinden çarşısına, pazarından sokağına kadar kalabalık oluşmasın diye tedbirler alınıyor, kafeler restoranlar kapanıyor, sinemalar tiyatrolar çalışamıyor ama bunların içinde her gün çok sayıda insanın girip çıktığı adliyeler ile ilgili bir tane elle tutulur tedbir yok! Sadece İstanbul’un iki büyük adliyesinde günlük insan trafiği adliye başına 30 bin kişi civarında. Anadolu’da orta büyüklükte bir ilçe adliyesine bile, günde 5-6 bin kişi giriş yapıyor" ifadelerini kullandı. 

"Adliyelerin Kovid-19 dağıtım merkezi olması kaçınılmaz oluyor"

Ahi, tedbir olarak açıklananın 6 saate sıkıştırılmış mesai uygulaması olduğunu belirterek, eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Bunun yarım saati de öğle tatilinde geçecek, geriye kaldı 5 buçuk saat. Yani bu kadar insan kalabalığını bir araya getirip nasıl sıkıştırırız denilse, ancak böyle bir karar alınabilirdi. Biz avukatlara göre bu uygulama büyük bir tuhaflık. İcra daireleri hep kalabalıktı zaten, mahkemeler aynı saatlere duruşmaları koyunca koridorlar ve duruşma salonları kalabalıklaştı. Üzerine havalandırmasız ve dar koridorlardan oluşan fiziki yetersizlikleri de koyarsak, adliyelerin Kovid-19 dağıtım merkezi olması kaçınılmaz hale geliyor. Zaten adliye personelinin, hakimlerin ve savcıların neredeyse üçte biri hasta veya temas nedeniyle karantinada. Avukatlar arasında vaka sayısı da korkunç bir şekilde artıyor."

Avukatlar tam kapanmaya da karşı

Adliyelerin tam kapanmasına da karşı olduklarını söyleyen Ahi, "Adliyelerin kapanması ve yargı sürelerinin durdurulması da bir çözüm olmuyor. Bu kez, adalet gecikiyor, tüm işler birikiyor ve çözümsüz bir noktaya gidiyor. Kişiler ve kurumların haklarına kavuşması gecikiyor, kamuda genel olarak ekonomik güvensizlik ortamı oluşuyor" diye konuştu. 

 Bir kapanmada, avukatların büyük bir ekonomik krizle karşılaşacaklarını vurgulayan Ahi, "Özellikle genç avukatlarda işten çıkarılmalar veya bürolarını kapatmalar yaşanıyor. Bu sebeple, adliyelerin kapanmasını da istemiyoruz" dedi.  

"Çözüm çift mesai uygulamasında"

Bu şartlar altında Avukat Hakları Grubu olarak basit bir çözüm önerdiklerini kaydeden Ahi, şöyle konuştu:

"Çözümümüz adliyelerde çift vardiya sistemine geçilmesi. Sabah 08.00'den akşam 20.00'ye kadar adliye 12 saat açık kalacak ve adliyedeki işler geniş bir zamana yayılarak kalabalıklar azalacak. Memurlar yine 6'şar saat çalışacak ama iki vardiya yapacaklar işlerini. Böylelikle aynı dairedeki memurlar arasında da bir izolasyon sağlanacak. Hakimler duruşmalarını yine aynı düzen içinde kendi sistemlerine göre yapabilecekler. Avukatlar ve vatandaşlar ise adliyenin açık olduğu 12 saatlik geniş zamanda, kendi çalışma ve iş programlarını esnek olarak yapabilecekler. Mesai başlangıç - değişim - bitiş zamanları ise toplu taşıma ve trafik açısından memurlara daha rahat bir olanak sağlayacak."

"UYAP, daha etkin kullanılmalı"

Ahi, başka önerilerinin de olduğunu belirterek, sözlerini bunları açıklayarak tamamladı:

"HES kodu uygulaması yapılması, işi olmayanın adliye binalarına alınmaması, UYAP'ın daha etkin ve verimli kullanılması gibi. Şimdilik, hayata geçen tek öneri HES kodu uygulaması. Kalabalıkların azaltılması için en iyi yöntemlerden birisi, avukatların UYAP'tan yaptığı işlerin en kısa zamanda yerine getirilmesi, böylece avukatın adliyeye gelmesi gerekmeyecek."

---

Avukat Hakları Grubu tarafından verilen dilekçe şöyle;

ADALET BAKANLIĞINA / HAKİMLER SAVCILAR KURULU BAŞKANLIĞINA

02.12.2020

KONU: COVID-19  ile mücadele kapsamında adliyelerde alınan tedbirlere eleştirilerimiz ve önerilerimizdir.

Uzun süredir hep birlikte mücadele ettiğimiz COVID-19 salgınına karşı alınan tedbirler günlük hayatın hemen her alanını etkilemektedir. Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan ve İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan genelgeyle 02.12.2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacak olan tedbirlerin bir kısmı ile özellikle kamu kurum ve kuruluşlarındaki mesai saatlerine ilişkin düzenlemeler, yargı ve adalet hizmetleri bakımından anlamlı, sürdürülebilir ve uygulanabilir değildir.

AVM’lerden pazar yerlerine, sokaklardan meydanlara kadar tedbirlerin alındığı bir ortamda, içinde bulunduğumuz tablonun çok daha vahim hale gelmemesi için ADLİYELER özelinde ek uygulamalara ihtiyaç duyulduğu kanaatindeyiz. 

Öncelikle belirtmek gerekir ki, adliyeler insan trafiğinin en yoğun olduğu yerlerdendir. Dolayısıyla virüsün yayılımı için en tehlikeli yerlerden biri olarak kabul edilmelidir. Hem hâkim ve savcılar, hem adliye personeli, hem de avukatlar arasında artan vaka sayıları bunun en net göstergesidir. 23 Eylül 2020 tarihinden itibaren kamu kurum ve kuruluşlarına girişte HES kodu zorunluluğu getirilmesine rağmen adliyelerde HES kodu uygulamasına geçirilmemiştir. Bu süreçte adliyeler adeta kendi haline bırakılmıştır. 

AVM, restoran, kafe gibi mekânlar için de çeşitli tedbirler alınmış olmasına rağmen adliyeler için alınan tek tedbir mesai saatlerinin kısaltılması olmuştur. Bu durum, alınan diğer tüm bu tedbirlerin amacına ters düşmektedir. Mesai saatlerinin 10:00 – 12:30, 13:00 – 16:00 arası düzenlendiği durumda öğle tatili de hesaba katıldığında avukat ve vatandaş işlemleri için kalan süre yalnızca 5 saat 30 dakika olmaktadır. Adliyelerde yapılması gereken işlemler için böylesine kısa bir zaman aralığı belirlenmesi insan yoğunluğunu azaltmayacak, bilakis birim zamana düşen iş yükünü artıracağı için adliyelerde aynı anda bulunan kişi sayısını (yoğunluğu) artıracaktır. 

Her ne kadar, birçok yargı mensubu tarafından adliyelerin kapatılması ve işleyen sürelerin durması gerektiği öne sürülse de daha önce 15 Mart – 15 Haziran arasında denenen tam kapatma durumu çözmediği gibi, aksine yargı ve adalet hizmetleri gecikmiş, iş yükü artmış ve birçok avukat ekonomik açıdan zor günler geçirmiştir. Dolayısıyla, Adliyenin çalışması ve adli hizmetlerin gecikmemesi için adliyelerin kapatılması ve sürelerin durdurulması hiçbir şekilde çözüm olmayacaktır. 

Salgın ile mücadelenin amacına uygun düşmesi, adliyelerde gün içinde beş buçuk saatte oluşacak insan yoğunluğunun daha geniş saatlere dağıtılması, mesai başlangıç, değişim ve bitiş saatlerinin toplu ulaşımın nispeten sakin olduğu zamanlara denk gelmesi, avukatların daha esnek şekilde mesai ve çalışma program yapabilmesi, yargının işlerliğini sağlaması ve sürdürmesi amacıyla aşağıda listelenen önerilerimiz ışığında gerekli düzenlemelerin yapılması elzemdir: 

1. Adliye girişlerinde hakim, savcı, avukat, personel, vatandaş, polis fark etmeksizin HES kodu uygulamasının zorunlu tutulması, UYAP’a bir modül eklenerek TC kimlik no girişi yapıldığı an kişinin HES koduna göre işlem yapılması, 

2. Adliye binalarına ziyaretçi ve refakatçi alınmasının engellenmesi, başka bir deyişle herhangi bir işi ve görevi olmayan kişilerin adliyelere alınmaması, 

3. Hafta içi uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamaları da gözetilerek, adliyelerdeki çalışmaların çift vardiya sistemine geçirilmesi ve buna göre çalışma saatlerinin 08:00 – 14:00 ve 14:00 – 20:00 olarak (6’şar saatten toplam 12 saatlik) iki vardiya şeklinde belirlenmesi,

4. Tek hâkimli mahkemelerde duruşma saatlerinin buna uygun olarak düzenlenmesi, birden çok hâkimli ve toplu mahkemelerde “çift vardiya” sistemine göre iş bölümü yapılması,

5. Adliye personeli için hâlihazırda uygulanan esnek çalışmanın çift vardiya sistemine uygun hale getirilmesi,

6. Çift vardiya sisteminde öğle arası uygulamasının yapılmaması, personelin yemekhane ve çayhanelerde toplanmasının engellenmesi,

7. Hakim, savcı ve personel ulaşımının “çift vardiya” sistemine göre yeniden programlanması,

8. Evden çalışan personele UYAP üzerinden VPN bağlantısı ile çalışabilme ve günlük işlerini görebilme imkanı verilmesi, 

9. Hukuk ve Ceza mahkemelerinde, UYAP’tan gelen avukat taleplerinin duruşmaya kadar bekletilmeksizin işlem yapılarak dosyaların ilerletilmesi,

10. İcra dosyalarında, UYAP’tan gelen takiplerin ve taleplerin avukatların daireye gelmesi beklenmeksizin işlem yapılarak dosyaların ilerletilmesi, 

11. Duruşmaların haftada 2 günden 3 güne çıkarılması için mahkemelere tavsiye verilmesi, 

Şeklindeki tedbir önerilerimizin Barolar, Barolar Birliği ve diğer ilgili kurumların da görüşleri alınarak bir an önce hayata geçirilmesini talep ederim. 

Saygılarımla,

Av. Onat Temmuz Aydın

 İstanbul Barosu 72625

(Avukat Hakları Grubu Adına)

DAĞITIM:

Adalet Bakanlığı

Hakimler Savcılar Kurulu Başkanlığı