Türkiye Barolar Birliğinin Genel Kurulu öncesi İstanbul Barosu Delegasyonu tarafından "Meslektaşlarımıza ve Kamuoyuna" başlıklı yapılan açıklamada "İstanbul Barosunun delege sayısının 13’e düşürülmesi, gerek yönetimin gerekse delegasyonun 54.000 (ellidörtbin) avukatın iradesini temsil ettiği gerçeğini değiştirmemektedir." denildi.

"DATMAYLA ÇOKLU BARO"

Yapılan açıklamada; Baroların ve avukatların karşı çıkmasına ve bir çok protesto eylemine rağmen iktidarın, sahip olduğu çoğunluk ve 'dayatmayla' çoklu baro sistemini getirdiği ve baroların delege yapısını, temsilde adalet ilkesine aykırı olarak değiştirdiği bildirildi.

ELLİ DÖRT BİN AVUKAT

Türkiye Barolar Birliğinin Genel Kuruluna, getirilen bu yapı ile gidildiği belirtilen açılamaya şöyle devam edildi; "Mevcut Birlik Başkanının hazırlanmasına katkı verip hararetle desteklediği çoklu baro sisteminin tamamen özel amaçlara dayandığı, aynı şekilde delegasyon düzenlemesinin temsilde adalet ilkesine açıkça aykırı olduğu tartışmasızdır. Yasallık ile meşruiyetin, şekli meşruiyet ile maddi meşruiyetin farklı kavramlar olduğu herkesin malumudur. Dolayısıyla maddi meşruiyeti bulunmayan bu yasal düzenlemeye bağlı olarak, İstanbul Barosunun delege sayısının 13’e düşürülmesi, gerek yönetimin gerekse delegasyonun 54.000 (ellidörtbin) avukatın iradesini temsil ettiği gerçeğini değiştirmemektedir."

ÖNCE İLKE

"Her zaman "önce ilke" diyen İstanbul Barosu delegeleri olarak, adaletsiz ve maksatlı yasayı bu denli kolaylıkla benimseyerek kabullenmeyi ve meşrulaştırmayı başından bu yana içimize sindirememekteyiz. Bu nedenle, açıkça TBB seçiminde aday olan Avukat Erinç Sağkan'ı destekleyecek olmakla birlikte, tamamen ilkesel sebeplerle, seçimle belirlenecek kurullara üye vermeyi anlamlı bulmamaktayız. Bunu, ellidörtbin avukat meslektaşımıza karşı yerine getirmemiz gereken etik bir görev olarak tanımlıyoruz."

İSTANBUL BAROSU'NUN GÜCÜ

"Kaldı ki İstanbul Barosu, delege sayısı yahut TBB yönetimi ve kurullarındaki üye varlığı/sayısı ile kaim değildir. İstanbul Barosu’nun gücü ve önemi, sadece üye sayısından değil, daima hukukun üstünlüğünü savunmuş olmasından, direniş ruhundan, onurlu mazisinden ve tarihinden kaynaklanan nitel bir gerçekliktir. Gayrimeşru, sayılara sıkıştırılan maksatlı hiçbir düzenleme bu gerçeği değiştiremez."

BÜYÜK / KÜÇÜK BARO

"Bu süreçte fazlaca zikredilen ve barolar arasındaki birliği zedeleyen büyük/küçük baro ayrımını, "Anadolu Baroları" ifadesini de yanlış ve tehlikeli buluyoruz. Türkiye, doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi, Anadolu'su-Rumeli'si ile bir bütündür. Biz, TBB’nin bütün kurullarında bu bütünlüğü, birliği ve dirliği savunanların görev yapacağına inanıyoruz. Bizce, ülkemizin bütün baroları ve avukatları da değerlidir."

"İstanbul Barosu her durumda, tarihi misyonuna uygun olarak; demokrasiyi, hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını, mesleğin onurunu, devletin ülkesiyle bölünmez bütünlüğünü, Cumhuriyetin kuruluş felsefesi ve değerlerini, her alanda tam bağımsızlığı, Atatürk ilke ve devrimlerini savunmayı, hukuk uğruna mücadeleyi kararlılıkla sürdürecektir." (hukukihaber.net)