İCRA TAKİBİ

Mardin İcra Müdürlüğü’nde başlatılan icra takibinin kesinleşmesi ve kesinleşmenin üzerinden yaklaşık bir ay gibi bir süre geçmesine rağmen borçlunun borcunu ödememesi, ödeme yapılandırması gibi bir talebinin de bulunmaması üzerine; borçlunun Ankara’da bulunması sebebiyle menkul haczi için Ankara İcra Müdürlüğü’ne talimat yazan Avukat İpek Biter Gündüz, icra memuru ile birlikte borçlu adrese gittiğinde, adreste bulunan ve yetkili kimse olduğunu beyan eden kişi; borçlunun taşınmazı terk ettiğini, kendilerinin yeni kiracı olduğunu, söz konusu mecuru “dekorasyona hazır-boş” bir şekilde mülk sahibinden 3 gün önce kiraladıklarını ve mecurda bulunan tüm menkullerin borçluya ait olduğunu, “dükkanda ne var ne yoksa götürülebileceğini” beyan etti. 

AVUKATA FİZİKİ MÜDAHALE

Kendilerinin imzalamış olduğu kira kontratını da ibraz etti ve kontratta yer alan bilgilerin, üçüncü şahsın verdiği bilgileri doğrulaması (mecurda bulunan menkullerin borçluya ait olduğunun kesinleşmesi) üzerine; muhafaza işlemine geçildi ve nakliye şirketi arandı. Bu sürece dek hiçbir sorun çıkartmayan, borçla ve mecurda bulunan mallarla hiçbir ilgisinin bulunmadığını beyan eden şahıs, nakliyecilerin muhafaza için mecura giriş yapması ile birlikte alacaklı vekili Avukat İpek Biter Gündüz’e hakaret, tehdit ve mecurdan dışarı çıkartmak amacıyla fiziki müdahalede bulundu. 

DARP RAPORU ALDI

Tüm bu kötü muamele ve fiziki müdahalelere rağmen müvekkilinin alacağını tahsil etmek amacıyla muhafaza işlemini tamamlayan avukat, menkulleri yediemine teslim ettikten sonra, darp raporu ile birlikte Yaşamkent Şehit Hüseyin Kalkan Polis Merkezi Amirliği’ne başvurarak kendisine hakaret, tehdit ve darpta bulunan şahıstan şikayetçi oldu. 

Darp edilen avukat hukukihaber.net’e özel yaptığı açıklamada şöyle konuştu; 

YANLIŞ ALGI 

“Yaşamış olduğum bu tatsız olay, toplum üzerindeki yanlış algının yansıması. Neredeyse her gün, meslektaşlarımız buna benzer ve hatta çok daha büyük sorunlarla karşılaşıyor. Aslında “HACİZ” demek; vatandaşların kendi alacaklarını kendilerinin tahsil etmesi amacıyla daha büyük olaylara neden olmasının doğuracağı kargaşanın önüne hukuk sistemi ile geçmek demektir. Ancak maalesef toplumumuzda “hacze giden avukat” vatandaşa kendi isteği ile zarar veriyor gibi lanse ediliyor. Oysa ki; mevcut durum, alacaklı müvekkillerimizin alacağına ulaşmasını hukuki yollardan sağlamaya çalışmaktan ibaret. 

AVUKATLIK KAMU GÖREVİ KAPSAMINDADIR

Toplumumuzun, aslında avukatın icra hukuku anlamında bir “taraf” olmadığını, bilakis alacaklı ve borçlu arasında bir nevi “hukuki koruma” olduğunu kabul etmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki; “Avukat” bir kamu görevlisi değildir, ancak icra ettiği iş “kamu görevi” kapsamındadır. Bu nedenle görevi başındaki avukata karşı işlenen suçlar, mukavemet hükmünde olup kamu görevlisine ve hatta Avukatlık Kanunu’nun 57. Maddesi uyarınca hakimlere karşı işlenen suçlarla eşdeğerdir.” (hukukihaber.net)

İşte Avukat İpek Biter Gündüz'ün aldığı Darp Raporu;