“Savunmaya dokunma” pankartı ile katledilen Diyarbakır eski Baro Başkanı Avukat Tahir Elçi ile tutuklu bulunan Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı’nın fotoğraflarının açıldığı açıklamaya Baro Genel Sekreteri Avukat Semih Gökayaz, Yönetim Kurulu Üyeleri Avukat Timur Ortatepe, Av. Mert Kuşdemir önceki dönem Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık ile çok sayıda avukat katıldı. 

Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük'ün, İstanbul'da Galatasaray Meydanında yapılacak basın açıklamasına ve yürüyüşe katılmasından ötürü açıklamayı Başkan Yardımcısı Avukat Sabahattin Gümüş okudu. 

Açıklamasında, Tehlikedeki Avukat Günü’nün bütün dünyada baskı altında olup, zulüm ve işkence gören avukatlara dikkat çekilen gün olduğunu belirtti.

Her yıl 24 Ocak günü avukat örgütlerinin, bu günü belirli bir ülkede tehlike altında olan avukatlara adadığının altını çizen Avukat Sabahattin Gümüş, Avrupalı Demokrat Avukatlarının (AED); 2010’da İran’da,  2012’de Türkiye’de, 2013’te Bask / İspanya’da, 2014’te Kolombiya’da, 2015’te Filipinlerde, 2016’da Honduras’ta, 2017’de Çin’de ve  2018’de ise Mısır’da ilan edildiğini söyleyip; 2019 yılında Tehlikedeki Avukatlar Günü, Türkiye'deki tehlike altındaki avukatlara odaklandığını dile getirdi.

"KORKUMUZ YOK"

Baro Başkan Yardımcısı Avukat Sabahattin Gümüş,  Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin 2017 yılında yayınladığı bir rapora göre; Türkiye’de yaklaşık 570 avukatın tutuklandığını, bin 480'inin kovuşturma ile karşı karşıya kaldığını ve 79'unun uzun süreli hapis cezasına çarptırıldığına yer verdi. 

Avukat Sabahattin Gümüş, açıklamasını söyle sürdürdü: 

“20 ilde 34 avukat örgütü, terör örgütleri ile iltisaklı oldukları iddiasıyla, yargılanmaksızın kanun hükmünde kararname ile kapatılmıştır. Kapatılan hukuk örgütleri arasında ELDH ve AED'nin üyesi olan Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği de bulunmaktadır. Bu iki hukuk örgütünün 80'e yakın üyesi, iki kitlesel dava kapsamında Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, örgüt üyeliği yahut örgüte destek suçlamaları ile yargılanmaktadır. Bu kişilerden biri olan ÇHD Genel Başkanı meslektaşımız Avukat Selçuk Kozağaçlı, tutuklu yargılanmakta olup tek kişilik bir hücrede, başka tutuklularla iletişimine olanak tanınmaksızın tecrit altında tutulmaktadır. Suçlamalara maruz kalan diğer avukatların da bir kısmı cezaevinde ve yine tutuklu olarak yargılanmaktadır. Serbest bırakılmış olanların büyük bir kısmı için ise adli kontrol kapsamında yurtdışına çıkış yasağı ve/veya polis karakolunda imza verme yükümlülüğü getirilmiştir. Bu durum 2018 yılında olağanüstü halin kaldırılması ile herhangi bir düzelme göstermemiştir. Aksine avukatları hedef alan kitlesel siyasi davalar aynı şekilde devam etmektedir. Pek çok ülkede olduğu gibi; Türkiyeli devrimci, demokrat, yurtsever avukatlar da ezilenlerin ve halkın avukatlığını yaptıkları için şiddet, tehdit, gözaltı ve tutuklama ve işkence ile karşılaşmakta ve hatta katledilmekteler. Ezilenlerin sürekli baskı ve şiddet tehdidi altında olduğu ülkemizin hukukçuları olarak bizler, bu tehdidin sindirme amacı güttüğünün farkındayız. Ancak bu tehditlere hiçbir zaman boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz.” 

Baro Başkan Yardımcısı Avukat Sabahattin Gümüş, " ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı'nın, tutuklanan ÇHD ve ÖHD üyesi avukatların yanı sıra siyasi saiklerle açılan ve sürdürülen davalarda mahkum olan diğer avukatlar derhal serbest bırakılmalıdır.

Serbest bırakılana kadar avukatlara yönelik uygulanan tecrit derhal sonlandırılmalıdır. Savunmayı hedef alan siyasi müdahaleler derhal sonlandırılmalıdır." diyerek taleplerini dile getirdi. 
Açıklama “Savunma susmadı, susmayacak” sloganlarıyla son buldu.