Sonra ne mi olur?


Sorunlu insanlar beraberinde sorun da getirirler. İşinizden keyif almamaya başlarsınız. İşinizdeki tatsızlıklar canınızı sıkmaya başlar ve meslek bir süre sonra sizin için çekilmez hale gelir.
Müvekkil edinirken seçici olmalısınız. Müvekkilin elindeki hukuki verilerin davayı kazanmaya / icra alacağını tahsil etmeye yeterli olduğunu görseniz de, haklının elinden alıp haksıza verilmesine vesile olursanız, bir yerine on kazanırsınız belki. ama emin olun kazandığınız on’un hayrını göremezsiniz.

Örneğin elindeki kambiyo senedinde yazan tutarın bir kısmını elden tahsil ettiğini size açıkça itiraf eden müvekkil adayı, alacağın tamamını icraya koydurmak istiyorsa, çok haklı bir gerekçesi olmadıkça, böyle bir takibe aracı olmaktan kaçının. Varsın başkaları kazansın. ama sizin kazancınız haksız bir kazanca dayanmasın.

Gönül rahatlığıyla başkasının hakkını yemeye çekinmeyen biri, emin olun aranızda ihtilaf doğduğunda aynı şeyi sizin için de yapacaktır.
Bugünün müvekkili, yarının potansiyel  karşı tarafıdır. Avukat – müvekkil ilişkilerinden kaynaklı binlerce derdest dava, icra takibi bulunmaktadır. Bazen siz işinizi doğru yapsanız da, bazı insanları memnun etmek zordur. O yüzden iş alırken, olası sonuçlar konusunda müvekkili bilgilendirmek, kendisinin bu husustaki beklentisini sormak ve karşılayıp karşılayamayacağınıza göre müvekkil – vekil ilişkisi kurmak en doğru yol olacaktır.

Emin olun meslekte o tür insanların işlerini yapmaktan çekinmeyecek, sadece kazanacağı parayı düşünen bir çok avukat var. Karakter olarak da o tür müvekkiller ve avukatlar birbirlerine benzerler. O yüzden iyi de anlaşırlar. Uygulamada bir çok örneğiyle karşılaştığımızdan bu husus tecrübeyle sabittir. Tencere, kapak dersiniz zaten müvekkili ve avukatını görünce. Böyle bir müvekkil kitlesi, meslektaşlarınızın gözünde de itibar kaybetmenize yol açar. Adliyeye yakın ofis tutmanın pratikte hiç bir faydası yoktur. Evinizin adliyenin yakın olması anlaşılabilir. Nihayetinde genellikle duruşmalar sabah saatlerinde olur ve duruşmaya evinizden gidersiniz. Ancak adliye yakınında ofis açtığınızda, bakkal dükkanı gibi kapıyı çalıp müvekkil gelmesini beklemeyin. Zaten kapınızı çalıp gelen müvekkillerle de mümkün olduğunca görüşmeyin. Hepsiyle değil elbette. Ancak hiç bir referansı olmayan, hiç tanımadığınız birinin işini almak, avukatlık mesleğinde çok da akıllıca iş değildir.

Yine bir senet örneği verecek olursak, elinde senet bulunduğunu ve alacağını  tahsil etmek için size vekalet çıkartmak istediğini söyleyen müvekkil adayının, senedi nasıl aldığını, ne karşılığı elde ettiğini bilmeniz mümkün değil. Çat kapı gelen, hiç tanımadığınız birinin işini illa da alacağım derseniz de, işinizi sağlama almalı, her işinizi ileride ihtilaf doğması durumunda ispat sorunu yaşamamanız açısından yazılı yapmalısınız. Hakimler, her iki tarafı da dinleme, delilleri değerlendirme imkanına sahiptirler. Oysa avukatın karşı tarafı dinleme şansı yoktur. Müvekkil elindeki evrakla gelir, derdini anlatır. Bazen tüm detayları sizle paylaşmazlar. Size sadece bilmeniz gerektiği kadarını anlatırlar.

İnsanların karakterlerinin, yüzlerine yansıdığına inanırız biz de… Müvekkil adayının anlattıklarından, tavırlarından, hal ve hareketlerinden doğruyu söylemediğini düşünüyorsanız, ona güvenmediğinizi hissettirmeden, konuyla ilgili sorular sorabilir ve olayın aslını az çok anlayabilirsiniz. Ceza avukatlığı keyiflidir… Hele ki başarılı olduğunda, sanık yakınları tarafından adliye koridorları tarafından omuzlarda taşınan meslektaşlara dahi denk gelmedik değil. Ancak ceza davaları, beraberinde sorunlu müvekkil tipini de getirir. Elbette her ceza davası olan kişinin sorunlu olduğunu iddia etmiyoruz. Ancak 30 tane hırsızlık suçundan sabıkası olan birinin, 31. kez benzer bir suçla savunulmak üzere size gelmesi halinde, onun artık bizce savunulacak bir tarafı yoktur.

Uzak durmanız gereken bir diğer müvekkil tipi de, her işini eksiksik yaptığınız halde eli cebine gitmeyen, vekalet ücreti ödemek kendisine zulüm gelen müvekkillerdir.  Böyleleri, 5 liralık işi 1 liraya yaptırmak ister, o bir lirayı da ödememek için türlü türlü yol denerler. Uzak durulması gereken bir başka müvekkil tipi de, masraf göndermeyen ve dosyada yapılan masraflardan sürekli şikayet eden müvekkillerdir. Belgelediğiniz halde hala dosya için yaptığınız masrafları inandırıcı bulmuyor ve sizi töhmet altında bırakıyorsa, o insanla çalışmak sizi çok yorar. Örneğin adliyeye gidiş geliş yol ve otopark a verdiğiniz masrafı çok bulan müvekkilleriniz olacaktır. Bu tür müvekkillere içinizden ” Siz metrobüsle gidip gelecek bir müvekkil bulun ” dersiniz.
Avukat – Müvekkil ilişkisi güven esasına dayanır. Güven vermeyen insanların işini almayın. Size güvenmeyen, geçmişte avukatlardan yana canı yanmış, çok şüpheci davranan müvekkil adaylarınız da olacaktır. Siz sunumunuzu yapın. Tavrınızla, tarzınızla, hukuki bilginizle o güveni hissettirmeye çalışın.
Bu tür müvekkil adaylarına aslında özel ilgi göstermek gerek ki, geçmişte güven kaybına sebep olan avukatların istisna olduğunu ve hala çalışılabilecek, iş emanet edilebilecek avukatların da var olduğunu gösterebilesiniz…


http://hukukitavsiyeler.com/2015/01/avukatlar-ne-tur-muvekkillerden-uzak-durmalidir/