İşletmelere, yatırımcılara, ihracatçılara vergisel teşvikler getiren, denizcilik sektörünün gelişmesine imkan sağlayan, memurların emekli ikramiyesine yönelik düzenleme yapan "Torba Kanun Tasarısı" üzerine Ankara Barosu sert bir açıklama yaptı.

Ankara Barosu'ndan yapılan açıklama şöyle;

AVUKATLARIN EMEKLERİ VE EKONOMİK HAKLARI YİNE HİÇE SAYILIYOR

Bilindiği üzere; 30 yıldan fazla emekli ikramiyesine hak kazanmasına rağmen 30 tam hizmet yılı üzerinden ikramiye ödenenlere kalan her tam hizmet yılı için ek ikramiye verilmesine ilişkin düzenlemenin de yer aldığı kanun tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.

30 yılın üzerinde hizmeti bulunan emeklilerin ikramiye mağduriyetini gidermeyi amaçlayan bu düzenleme, Komisyon'da kabul edildiği şekilde yasalaşması halinde yeni mağduriyetlere neden olacak hükümler içermektedir.
 
Tasarıya göre; 30 yıldan fazla hizmeti olduğu halde eksik ikramiye ödenen emeklilere, bir yıl içerisinde başvuruda bulunmaları halinde, 30 yılı aşan her tam hizmet yılı için görevlerinden ayrıldıkları tarihteki emekli keseneğine esas aylık unsurları ve ikramiye ödenmesine esas hükümler dikkate alınarak ilave ikramiye verilecek.
 
İlave ikramiyenin 7 bin 500 Türk Lirası'na kadar olan kısmı, başvuru tarihinden itibaren üç ay içerisinde; varsa kalan kısmı, ilk ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte takip eden yılın aynı ayı içerisinde ödenecek.
 
Bu düzenlemeden önce başvuru yapıp dava açmamış olanların başvuruları, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte yapılmış sayılacak.
 
Dava açan hak sahiplerine ise ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak ilave ikramiye ödenecek.
 
Mahkemeler, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda, 'davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına' karar verecek. Yargılama giderlerini idare üzerinde bırakacak ve vekalet ücretinin dörtte birine hükmedecek.
 
Tasarıda yer alan bu hüküm, kamu hizmeti ifa eden, yargının kurucu unsurlarından olan ve bağımsız savunmayı temsil eden avukatlara vurulmuş bir darbedir.
 
Bu düzenlemeyle emeklilik tazminatına ilişkin 60 bine yakın dava açan, toplumun kanayan bir yarasını idareye kabul ettiren ve bu durumdaki emekliler için mücadele eden avukatların vekalet ücretleri, Anayasa'nın temel hak ve özgürlüklerine, sosyal ve demokratik hukuk devleti ilkesine aykırı bir şekilde kesintiye uğratılmaktadır. Avukatların emekleri ve ekonomik hakları, yine hiçe sayılmaktadır. Bu, kabul edilemez bir uygulama ve dayatmadır.
 
Ayrıca 30 yılın üzerindeki hizmetler için ödenecek ikramiyelere enflasyon farklarının yansıtılmayacak olması da yeni bir mağduriyet sebebidir.
 
Kamu Başdenetçisi, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na yönelik 09/10/2013 tarih ve 2013/42 sayılı tavsiye kararında, emeklilik yılına ait katsayılar üzerinden hesaplanan ikramiyelerin, yıllar içerisindeki enflasyon oranları dikkate alınarak ödeme yapılacak tarihteki alım gücüne denkleştirilmesini önermiştir.
 
Enflasyon farkları dikkate alınmadan yapılacak ikramiye ödemelerinin, sosyal güvenlik hakkına, mülkiyet hakkına ve sosyal devlet ilkesine aykırı olduğu ve yeni mağduriyetler yaratacağı aşikardır.
 
Üstelik tasarıda "Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir" denilerek vatandaşların hak arama özgürlüğü engellenmektedir.
 
Zira söz konusu davalarda emekliler, güncel katsayı uygulaması ile ödeme yapılmasını istemekte ve bu konuda da yargılama yapılmasını talep etmektedirler.
 
Ankara Barosu olarak, emeklilerin parasını, hak arama özgürlüğünü ve avukatların vekalet ücretlerini gasp eden bu hükümlerin Genel Kurul'da düzeltilmesi için TBMM'de grubu bulunan tüm siyasi partileri göreve çağırıyoruz.
 
ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI

hukukihaber.net