TBB DİSİPLİN KURULU KARARI

Tarih - Esas No - Karar No Konu
T. 25.10.2013
E. 2013/280
K. 2013/811

Avukatın azledilmesi halinde, azlin kendisine tebliğ edildiği veya mahkeme dosyasına konulduğu tarihten itibaren ilgili dosyada hiçbir işlem yapmaması gerekir.

(Av. Yas. 34, 134 TBB Mes. Kur 3,4)

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

Şikâyetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 09.10.2009 gün ve 2009/… sayılı “oluru” ile “ ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15.06.2004 tarihli, 2003/115 esas, 2004/106 karar sayılı ve 19.07.2005 tarihli, 2005/64 esas, 2005/148 karar sayılı ilâmlarına istinaden, ... İcra Müdürlüğü’nün 2006/289 sayılı dosyası üzerinden başlattıkları takip sırasında 26.03.2008 tarihli 511 sayılı reddiyat makbuzu ile 44.296 Türk lirası, 512 sayılı reddiyat makbuzu ile 29.498 Türk lirası, 513 sayılı reddiyat makbuzu ile 9.226,70 Türk lirası, 28.03.2008 tarihli 532 sayılı reddiyat makbuzu ile 41.520,74 Türk lirası ve şikâyetçiler tarafından keşide ettirilen ... Noterliği’nin 18.06.2008 tarihli 5567 sayılı azilnamesinin usulüne uygun olarak 09.07.2008 tarihinde kendilerine tebliği edilmesine rağmen, 18.09.2008 tarihli, 1470 sayılı reddiyat makbuzu ile de 10.539,89 Türk lirası olmak üzere toplam 135.077.33 Türk lirası tahsil ettikleri hâlde, müvekkillerinin her birine 22.500 Türk lirası verip, kalan miktarı uhdelerinde tuttuğu” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülmeyerek disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Şikâyetli avukat soruşturma ve kovuşturma aşamalarında savunma vermemiştir.

İncelenen dosya kapsamından Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 17.06.2010 gün ve 2009/… sayılı “oluru” ile “Müştekiler her ne kadar Avukat Ş.T.'ın savunması ekinde ibraz ettiği ibranameleri hatırlamadıklarım bildirmiş iseler de,

Yapılan imza incelemesi neticesinde ibraname altındaki imzalarla müştekilerin imzaları arasında benzerlik ve uygunluk olduğunun tespit edildiği, Avukat Ş.T.'ın müştekiler tarafından azledilmesinden sonra icra dosyasından çektiği 10.500 Türk lirasını avukatlık ücretine istinaden aldığını belirtmesi nedeniyle kendisine kusur izafe edilemeyeceği, kaldı ki vekâlet ücretinden kaynaklanan ihtilafın hukukî nitelik arz ettiği” gerekçesi ile Avukatlık Yasası 59/1 madde uyarınca soruşturma izni verilmediği,

... Noterliği’nin 18.06.2008 tarihli 5567 sayılı azilnamesinin usulüne uygun olarak 09.07.2008 tarihinde Şikâyetli avukata tebliğ edildiği,

... İcra Müdürlüğü’nün 2006/289 sayılı dosyasından 8.09.2008 tarihli, 1470 sayılı reddiyat makbuzu ile de 10.539.89 TL çekildiği görülmektedir.

Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler”

Avukatlık Kanunu Madde 134. “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

Şikâyetli avukatın azilden sonra icra veznesinden para çektiği ve bu parayı hapis hakkını gerekçe göstererek uhdesinde tuttuğu tartışmasızdır.

Vekâletten azil, muhatabına ulaşmakla sonuç doğuran ve vekilin vekâletten doğan yetkilerini ortadan kaldıran bir işlemdir. Avukatın azledilmesi halinde, azledilmenin kendisine tebliğ edildiği veya mahkeme dosyasına konulduğu tarihten itibaren ilgili dosyada hiçbir işlem yapmaması gerekmektedir.

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin ... Barosu Disiplin Kurula kararında hukuki isabet görülmemiş, Şikâyetçi S.Ç.’in itirazının kabulü ile yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus bulunmadığından Avukatlık Yasası 34, 134, TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddeler uyarınca disiplin cezası tayini gerekmiştir.

Sonuç olarak Şikâyetçi S.Ç.’in itirazının kabulü ile ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 01.03.2013 gün ve 2012/13 Esas, 2013/2 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Şikâyetli avukat Ş.T.’ın “Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına” oybirliği ile karar verildi.