Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) temsil gücü kalmadığını, hukuktan yana olmadığını savunan ve Başkan Metin Feyzioğlu dahil baro yönetiminde değişim isteyen baroların genel kurul çağrısı iki kez üst üste Feyzioğlu duvarına çarptı. Genel kurula gidilmesi için Avukatlık Yasası’nın gerektirdiği 10 baro sayısına ulaşan, sonrasında iki baronun daha katılımıyla TBB’ye genel kurul çağrısı yapan baro yönetimleri, Türkiye Barolar Birliği yönetiminden çıkan “genel kurul istekleri hukuksuz” kararına karşı eylem planı hazırlamak için toplanıyor.

İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Urfa, Van, Bursa, Antalya, Aydın, Diyarbakır, Tunceli ve Mersin baro başkanları, İstanbul’da toplanarak TBB’den çıkan karara karşı tüm hukuki süreçleri harekete geçirecek bir eylem planı belirleyecek.

"HUKUKUN İZİNDEN GİDECEĞİZ"

DW Türkçe'den Hilal Köylü haberine göre; Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, Türkiye genelinde baroların önce kendi içlerinde toplanacağını ardından İstanbul’da buluşacaklarını belirterek, “Biz hukukun izinden gideceğiz” diye konuştu.

Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan da  Feyzioğlu başkanlığındaki TBB yönetiminin "hukuken suç işlediğini” belirtti. DW Türkçe'ye konuşan Balkan, "Biz hukukçular da bu suça karşı tüm hukuki yolları gündeme getireceğiz. Her seçenek masada. İdari dava açma hakkımızdan, suç duyurusunda bulunmaya kadar uzanacak bir dizi eylem zincirini hep birlikte görüşüp uygulamaya sokacağız” diye konuştu.

TBB yönetiminin Avukatlık Yasası’na dayanarak genel kurul çağrılarını hukuksuz bularak,  reddettiğini hatırlatan Antalya Barosu Başkanı Balkan, “Başkan Feyzioğlu başkanlığındaki TBB yönetiminin hukuka bakış açıları kabul edilebilir değildir, çünkü yasa dışıdır. Bu yasa dışı hareketlerine karşı bizim de onları göreve çağırmamız yasal zorunluluktur. Dahası, bilerek ve isteyerek kamuoyuna yanıltıcı bilgiler veren Feyzioğlu’na karşı birleşmemiz hukuki gerekliliktir. Kimse, 50 yıllık köklü bir hukuki geçmişi olan TBB’yi keyfi olarak yönetemez, başında duramaz” çıkışında bulundu.

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun adli yıl açılışı için Saray’daki törene gitmesini, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ile ilgili sorunların çözümüyle uğraşmak yerine "Saray ile ortak hareket etmesini” eleştiren barolar, TBB’nin Avukatlık Yasası’nı uygulayarak olağanüstü genel kurul toplantısı karar almasını istiyor.

Avukatlık Kanunu’nun 115'inci maddesine göre TBB genel kurulunun olağanüstü toplanması için en az 10 baro yönetim kurulunun yazılı talebi gerekiyor.

Barolar bu sayıya ulaşarak, taleplerini TBB'ye göndermelerinin ardından, TBB yönetimi bu talepleri reddetti. Yasa gereğince genel kurul tarihi belirlemesi beklenen TBB yönetimi, "Yönetim kurulu toplantısının yapıldığı tarihte gerekli olan 10 baro yönetimi kararı buraya ulaşmadı” diyerek, baroların taleplerini geri çevirdi.

Sonrasında TBB’nin olağanüstü genel kurul toplamasını isteyen baro sayısı 12’ye çıktı ve bu 12 baro ortak bir açıklama yaparak TBB’yi olağanüstü genel kurul toplantısı için tarih belirlemeye çağırdı.

"FEYZİOĞLU SEÇİMDEN KAÇIYOR"

Metin Feyzioğlu başkanlığındaki TBB yönetimi ise baroların bu talebini geri çevirirken Avukatlık Yasası’nın olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasını öngörmediğini, baroların "hukuksuz” hareket ettiğini duyurdu. Bunun yanı sıra Başkan Metin Feyzioğlu, “Bir buçuk yıl sonra genel kurul toplantısı olacak. Hodri meydan. Buyursunlar TBB yönetimi için aday çıkarsınlar” dedi.

Feyzioğlu’nun “Nasılsa yargı benim arkamda” tavrı ile hareket ettiğini belirteren Türkiye’nin önde gelen idare hukukçularından Prof. Dr. Metin Günday, olağanüstü genel kurul toplanması konusunda TBB’nin açıkça “hukuku çiğnediği” görüşünde. Günday DW Türkçe’ye “İşin yasal boyutu bir yana, çirkin boyutu, anti demokratik bir tarafı var. Feyzioğlu seçimden kaçıyor, çünkü kendisine güvenmiyor. TBB yönetimi de Feyzioğlu’nun peşine takılıp gittiğine göre biz artık bu ülkede hukuktan bahsetmeyelim” açıklamasında bulundu. 

Günday sözlerini şöyle sürdürdü: “Feyzioğlu çıkıp -hodri meydan- diyorsa, kabadayı gibi konuşuyorsa, kendisine kimsenin dokunamayacağı mesajını veriyorsa, Türkiye’de yargı bağımsızlığının olmadığını da açıktan kabul ediyordur. Hukuku aslında çok iyi bilen Feyzioğlu’nun bu tavırları tarihe geçecektir ve asla hukuken kabul görmeyecektir.”

Eski cumhuriyet savcılarından Ömer Faruk Eminağaoğlu da, hukuku çiğneyenin barolar değil TBB ve Feyzioğlu olduğunu söyledi. Eminağaoğlu, yürütmeye bağlı görüntü veren Feyzioğlu’nun iktidarla birlikte hareket ederek TBB’nin varlık nedeni olan hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını gözetmediğini savundu. 

Yargıtay Başkanlığı’nın adli yıl açılış törenini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirmesi barolar ile barolar birliği arasındaki ayrışmayı açıkça ortaya koymuştu. 52 baro külliyedeki adli yıl açılışına katılmazken, açılışa katılan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu barolarla ilgili “tuzları kuru” yorumunda bulunmuştu.

Feyzioğlu’nun Barış Pınarı harekâtına ilişkin “Uluslararası hukukun bu çatışmaları düzenleyen maddelerine göre, eğer silahlı güçler sivilleri kendilerine kalkan yapıyorsa saldırıya uğrayan devlet, sivillerin hayatını korumak zorunda değil” açıklaması da tepki çekmişti. Hukukçular, bu sözlerin dayanağını oluşturan bir hukuk maddesi olmadığını söyleyerek Feyzioğlu’nu eleştirmişti.