İzmir Barosu, koronavirüs salgını ve tedbirleri gerekçe gösterilerek engellenen genel kurul için mücadelesini sürdürüyor. 2020 yılının ekim ayından bu yana genel kurulu gerçekleştirmek için defalarca Konak İlçe Seçim Kurulu’na başvuruda bulunan İzmir Barosu’nun başvurusu yine pandemi tedbirleri gerekçe gösterilerek reddedildi. 

Genel Kurul başvurusu için defalarca ret yanıtı alan İzmir Barosu, son olarak genel kurulu 8-9 Mayıs 2021 tarihlerinde Fuar Açık Hava Tiyatrosu’nda gerçekleştirmek için İlçe Seçim Kurulu’na başvurdu, ancak İlçe Seçim Kurulu, tarihin sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu güne denk gelmesini gerekçe göstererek başvuruyu yine reddetti. 

Başvurunun reddi üzerine İzmir Barosu, İzmir İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Baro, İlçe Seçim Kurulu’nun başvuruyu reddetmede dayanak gösterdiği İl Hıfzısıhha Kurulu’nun kararına dava açtı. 

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel, “Son olarak 8-9 Mayıs tarihleri için İlçe Seçim Kurulu’ndan talepte bulunduk. Fuar Açık Hava Tiyatrosu’nda her türlü tedbiri alarak yapacağımızı söyledik. Ancak gelen yanıtta; sokağa çıkma kısıtlamasına denk geldiği gerekçesiyle başvurumuzun reddedildiği bildirildi. İlçe seçim kurulu kararlarına karşı dava yolu yok. Bu nedenle, İlçe Seçim Kurulu’nun dayanak gösterdiği İL Hıfzıssıhha Kurulu kararının iptali için İzmir İdare Mahkemesi’ne başvurduk, davamızı açtık. Süreç devam ediyor” dedi.

‘VİRÜS YALNIZCA AVUKATLARA UĞRUYOR!’

‘Bu uygulamalar gösteriyor ki pandemi yalnızca avukatlara dokunuyor’ diyerek açıklamalarını sürdüren Avukat Yücel, “Siyasetçiler, sendikacılar, dernekler, örgütler, bunlara virüs uğramıyor. Çünkü bir tek biz genel kurul yapamıyoruz. Bizim genel kurulu yapamadığımız tarihten 2 hafta öncesinde İzmir’de bir siyasi parti genel başkanı çıkıp, kalabalıklara konuşma yaptı. Anlaşılan virüs bir tek avukatlara uğruyor” diye konuştu.

‘NEYE HİZMET ETTİĞİNİ BİLİYORUZ’

Genel kurulun yaptırılmama amacının yurttaşların sağlığını korumak ya da pandemi için önlem almak olmadığını söyleyen Avukat Yücel, “Eğer öyle olsaydı, bütün toplantılar için, toplumun her kesimi için söz konusu olurdu. Bunun neye hizmet ettiğini biliyoruz. Birincisi; Siyasi iktidara biat etmiş, Ankara’daki Barolar Birliği yapısının sürdürülmesini sağlamak. İkincisi ve daha tehlikeli olanı ise; demokrasiye karşı bir girişimin provasını yapmak. Asıl tehlikeli olan karşı çıkılması gereke kısım budur. Çünkü bugün Avukatlık Kanunu’ndaki seçim hükümlerini yok sayanlar, yarın Seçim Kanunu’ndaki seçim hükümlerini de yok sayabilir” dedi.

‘TEMAS EDİN, DAHA GÜVENLİ DİYORLAR’

‘Bizim sağlık ve seçim arasında tercih yapmak gibi bir yaklaşımımız yok’ diyen Yücel, “Elbette sağlığı önemsiyoruz ancak şöyle bir şey de var; İzmir Adliyesi’ne her gün binlerce insan giriyor. Bölge Adliye Mahkemesi’nin bulunduğu bina içerisinde genel kurul sayısı kadar personel, hakim, savcı var, buna ek olarak duruşmaya giren avukatlar, duruşması için gelen yurttaşlar var. Tüm bunlara rağmen alınan tek önlem girişte HES KODU sorgulaması yapılması. Biz de HES KODU sorgularız, biz de ateş ölçeriz, biz de dezenfekten dağıtırız. Ancak onların temelde yaptırmamak için direttikleri nokta, yani bu seferki gerekçeleri; genel kurulumuzun kısıtlama tarihlerine denk geldiği…  Yani bize; ‘Kısıtlama tarihlerinde olmasın, 4 milyondan fazla nüfusu olan İzmir’de 4 milyondan fazla insanın sokakta olduğu günde yapın. Giderken, gelirken toplu taşımada insanlarla temas edin, daha güvenli’ diyorlar. Yani, demokrasi lafta, sandık arafta, avukatlar bekleyişte!” açıklamalarında bulundu. (Gizem Taban / İz Gazete)