Hatay Barosu Başkanı Avukat Ekrem Dönmez'in bir mekanda polisle arasında geçen kimlik kontrolü tartışmasının ardından gözaltına alındığı öğrenildi. Prof. Dr. Ersan Şen, Baro Başkanı Dönmez'in gözaltına alınmasıyla ilgili hukukihaber.net'e özel açıklamalarda bulundu.

KANUNA AYKIRI

"Kendisine kimlik sorulan kişinin baro başkanı bir avukat olması ve bu nedenle kimliği itibariyle çevresinde bilinme, tanınma ihtimalinin yüksekliği bir yana, yapılan bu işlem keyfi ve Kanuna aykırı gözüküyor, sırf avukat olduğu için değil, “Durdurma ve kimlik sorma” başlıklı PVSK m.4/A’ya aykırı, yasal şartları varsa kişiyi veya aracı durdurabilirsin, kişiye kimlik sorabilirsin, fakat bu keyfi olamaz, zaten duran, restoranda yemek yiyen bir insana bu şekilde kimlik sorulması doğru değil." diyen Ersan Şen, "4/A maddesi; yürüyen veya koşan kişiyi veya araçları, suçüstü, yakalama veya gözaltı şart, emir ve kararları varsa veya Yasada öngörüldüğü şekilde durdurup kimlik sorma için makul şüphe üzerine polisin veya jandarmanın durdurup kimlik sormasını mümkün kılar. PVSK m.4/A’nın 3, 4 ve 5. fıkraları çok önemli, polis durduğu kişiye ve araçta bulunanlara durdurma sebebini açıklamalı. Polis; durdurma sebebi ile ilgili soru sorabilir, keyfi hareket edemez, süreyi uzatmaz ve maddenin ilk fıkrasında gösterilen sebebin ortadan kalkması ile de kişinin veya aracın oradan ayrılmasına izin vermelidir. Durdurma ve kimlik sormanın prosedürü bu şekilde olup, bir yerde oturan veya restoranda yemek yiyen kişi yönünden suçüstü veya yakalama ve gözaltına alma gibi bir karar veya yazılı emir yoksa, durdurma ve kimlik sorma işlemi uygulanamaz." ifadelerini kullandı.

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

Prof. Dr. Ersan Şen, değerlendirmesine şöyle devam etti: "Zaten durup yemek yiyen kişiye kimlik sorulmasında yasal koşulların varlığı gözükmüyor, yasal şart var olduğu halde kimlik göstermeyen kişinin tutulabilmesi için de kolluk durumu derhal cumhuriyet savcısına bildirmeli ve ona göre hareket etmeli, ancak burada önce m.4/A’nın ilk fıkrasında aranan dört sebepten en az birisinin varlığı gerekir, yani bunlardan en az birisinin gerçekleştiğine dair poliste makul bir şüphenin varlığı somut olayda oluşmalıdır, yoksa keyfi olarak durdurma ve kimlik sorma yetkisi kullanılamaz, aksi halde görevi kötüye kullanma, hürriyeti tahdit ve/veya haksız arama suçları gündeme gelebilir. Polis; PVSK m.4/A'nın ilk fıkrasında sayılan dört sebepten hangisi varsa, bu sebebi durdurup kimliğini soracağı kişiye öncesinde bildirmekle yükümlüdür. Bu sebepler dışında ve bu sebep bildirilmedikçe kolluğun işlemi keyfi ve hukuka aykırı olur."

KARAR LAZIM

"Ayrıca; Kanunda “amacıyla durdurabilir” diyor, bir yerde ailesi ile yemek yiyen insana ne kimliği soracaksınız, varsa yakalama ve gözaltı sebebi ve kararı veya yazılı arama emri veya kararı gereğini yaparsın, yoksa olmaz, çünkü zaten şahıs orada duruyor ve yemek yiyor. Burada mesele; PVSK m.9 düzenlenen önleme araması da değil, durdurma ve kimlik sorma, arama için zaten karar lazım, konunun burada avukat olup olmamakla ilgisi de yok. Konu net; bu şekilde restorana gelip ailesi ile yemek yiyen bir kişiyi, ortada suçüstü, yakalama ve gözaltı kararı olmadan kimlik sorma işlemine tabi tutabilir misin, bunun sebebini sorup göstermemekte direnince onu zorla alıp götürebilir misin? Anayasa ve PVSK hükümleri, kamuoyuna yansıyan görüntülere göre bunu mümkün kılmıyor. Hukuk devletinde önleme ve adli amaçlı tedbirler, can ve mal güvenliği bakımından kabul edilmiştir, ama bunun iki şartı var; Anayasa m.13’e uygun kanun şartı ve bu kanuni yetkinin somut olayda keyfi veya yasal şartlar aşılarak kullanılmamasıdır."

HUKUK DAİRESİNDE HAREKET EDİLMELİ

"Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, kanun ve polis devleti anlayışı başkadır. Anayasa ve kanunlar öngörülebilir olmalı, amacına ve şartlarına uygun tatbik edilmelidir. Meseleyi “avukat da olsan polis sorarsa kimlik göstereceksin” veya “ne olmuş kolluk kimlik sormuş, bu hepimizin iyiliği için, sorun çıkarmamak lazım” gibi alanlara daraltılıp ele almak yanlış. Unutulmaması gerekir ki; güvenlik önemlidir, fakat bir hukuk devletinde esas olan, hukukunun evrensel ilke ve esasları ve herkesin hukuk dairesinde hareket etmesidir. Kural ve kaideler olmalı, bunlar herkese ve her yerde yeknesak, doğru ve yasa amacına göre uygulanmalı, keyfilikten ve kanunun amacı dışında tatbikinden kaçınılmalıdır ki, güvenliğin ve güvenin esası da budur." (hukukihaber.net)