“BÜTÜN TALEPLERİMİZ SONUÇSUZ KALDI”

Mersin Barosu yönetim kurulu üyeleri ve avukatların katılımıyla Mersin Adliyesi önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Son günlerde kamuoyunda baro başkanlarının yasa değişikliği sürecinde yer aldıkları konum ve çabaları hakkında gerçek dışı haberler yer almıştır. Bu nedenle gerçekleri aktarmak üzere bu açıklamanın yapılması zorunlu hale gelmiştir. Öncelikle baroların uzlaşmaz bir tavır içinde oldukları hususu gerçeği yansıtmamaktadır. Baro başkanlarınca, 01.07.2020 Türkiye Barolar Birliği’ne Adalet Komisyonunda görev yapacak TBB temsilcilerinin baro başkanları arasından belirlenmesi talebinde bulunulmuş, bu talep reddedilmiştir. Yine 02.07.2020 tarihinde Adalet Komisyonu Başkanlığına değişiklik taslağına ilişkin görüş bildirmek üzere görüşmelere katılma talebinde bulunulmuş, bu talep de reddedilmiştir. 02.07.2020 tarihli talep yazısı ile Adalet Komisyonunda baro başkanlarının görüşlerini açıklaması talebi yapılmış ancak bu talebin de reddedildiği bilgisi ulaştırılmıştır. 

Bu gelişmelerin yaşanması üzerine avukatların ihtiyaçlarının ve yasa değişikliğinin mesleki ve hukuksal zemini bulunmadığının en yüksek perdeden dile getirilmesinin sağlanması amacıyla, Türkiye Barolar Birliğinden komisyon görüşmelerine Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nun bizzat katılması talebinde bulunulmuşsa da, bu talep de sonuçsuz kalmıştır. 

Tüm yazılı başvurularımızın sonuçsuz kalması üzerine yasa görüşmelerine katılma isteğimizi bizatihi iletmek için baro başkanları olarak, yüce Meclis’e gelmek zorunda kaldık. Ancak burada baro başkanlarının Meclis nizamiyesinden içeri girmesine ve komisyona katılmasına izin verilmedi. Burada da, yazılı dilekçelerimizdeki gibi sürece doğrudan dâhil olmak ve tüm görüşmeleri sağlıklı biçimde takip edebilmeyi talep ettik. O gün bu gündür, Adalet Komisyonu tarafından bizimle hiçbir biçimde resmi bağlantı kurulmadı. Ne Meclis Başkanı, ne de Komisyon Başkanı bizimle hiç görüşmedi.

“BARO BAŞKANLARINA TÜM KAPILAR KAPATILDI”

Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde baro başkanları tarafından beklenmesinin nedeni, eylemsel bir tavrın sergilenmesi değil; bilakis mesleğimizin ve Türk hukuk sisteminin kaderini değiştirecek nitelikteki yasa görüşmelerine alınacağımıza dair inancımızı koruyor olmamızdır. Baro başkanlarının ülkemizdeki tüm avukatların seçilmiş temsilcileri olduğu gerçeği karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisine kabul edilmemesi ve Avukatlık Kanunu değişikliklerinin avukatlara kapalı kapılar ardında yapılmak istenmesi gerek ulusal, gerekse uluslararası hukuka aykırıdır ve bu mücadele anılan hukuka aykırılıkları önlemeye yöneliktir.

Barolar, yaşanan sürecin tamamında müzakere yolunu seçmiş, demokratik yollarda görüş ve önerilerini bildirmeyi amaçlamış olmalarına rağmen, tüm kapılar baro başkanlarına kapatılmış, görüşlerini usulüne uygun ve etkili biçimde bildirmelerinin önü kesilmiştir. Bu durum, savunmayı temsil eden ve kanunla “hukukun üstünlüğünü koruma ve bu olguya işlerlik kazandırma” görevi verilen baroların katılmadığı bir yasa değişikliği sonucunu doğuracaktır ki, bu da olması gereken hukuka uymayacağı gibi ve uygulamada da derin sorunlar yaratacaktır” şeklinde konuştu.

“NÖBETİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Bundan yaklaşık bir ay önce değişikliğin sakıncalarının bildirilmesi amacıyla, Cumhurbaşkanlığından randevu talebinde bulunduklarını, ancak bu talebin de  sonuçsuz kaldığını belirten Yeşilboğaz, “En başından itibaren tüm müzakere yollarını deneyen ve bugün de yasa yapma sürecine aktif olarak katılmak isteyen baroların tüm taleplerinin geçersiz olarak reddedilmesi, Meclis önünde son günlerdeki yaşanan tabloyu ortaya çıkarmıştır. Barolar olarak, bu aşamadan sonra da tüm taleplerimizin arkasında olduğumuzu ve yasa yapma sürecinde aktif olarak katılma kararlılığımızı ve talebimizi bildiriyoruz.
Teklif, alt komisyona sevk edilerek ve tüm demokratik söz hakları kullandırılarak bu yanlıştan dönmek için hala geç değil. Biz baro başkanları olarak Meclis önünde nöbetimizi sürdüreceğiz.  Görüşme ve kendimizi ifade edebilme talebimizin de arkasındayız. Bizi içeri almayacaklarda, burada siz basın temsilcilerinin ve sizin aracılığınızla tüm halkımızın huzurunda komisyona kendimizi ifade etmeye hazır olduğumuzu bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz. 

“CÜBBELERİMİZE DÜĞME DİKMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ”

Son söz! Savunmadan hiç hazzetmediniz, biliyoruz. İlk fırsatta kapılarınızı ayırdınız, sonra susturmaya çalıştınız. Olmayınca, duruşma salonlarından atmaya; olmayınca, tutuklamaya; olmayınca, hastanelere göndermeye çalıştınız, avukatlığı hastalık derecesinde sahipleniyorlar diye. Olmayınca, hukuksuz yargılamalarla on yıllarca ceza vermek yolunu seçtiniz. Şimdi de teslim alamadığınız baroları parçalayarak, cübbelerimize ilik açmaya, düğme dikmeye çalışıyorsunuz. İstiyorsunuz ki, yargının bağımsız kalan son ayağı da iktidara bağlansın. İstiyorsunuz ki, herkes sussun. İstiyorsunuz ki, bu karanlık böyle sürsün. Sizden öncekilere de söylemiştik duruşma salonlarında; şimdi size de aynı şeyleri söylüyoruz: Bu projenin eski sahiplerinin yakalandıklarında ilk sözlerinin ‘avukatımı istiyorum’ olduğunu hiç hatırınızdan çıkarmayın. Unutmayın; tarih aydınlık için, umut için, insanlık için mücadele edenleri, umudu savunanları yazar. 

“BİZLERE İYİ BAKINIZ”

Bu ülkede avukatlar var. Aydınlığı onlar temsil ediyor. Özgürlüğü onlar, hukuk devleti ve demokrasi adına ne varsa onlar temsil ediyor. Onlar; bütün baskılara, tehditlere, gözdağlarına, yargılamalara rağmen susmayanlar, güce biat etmeyenler, vazgeçmeyenler, özgürlükler için bedel ödeyenler. Ne yurttaşın sesinin kısılmasına izin verecekler, ne de karanlığınızın sürgit devam etmesine. Bizlere iyi bakınız. Teker teker saymakla bitireceğinizi sandığınız bu avukatlar, gökyüzü kadar büyük bir kararlılığı cübbelerinin altında taşıyorlar. Şimdi onların cübbeleri bir barınak, bir çatı, bir kalkan. Altına kimsesiz çocuklar, öldürülen kadınlar, yakılmış ormanlar ve ortadan kaldırılmak istenen koca bir adalet sistemi sığıyor. Ve iyi dinleyin: Hepsi bir ağızdan hiçbir baskıya boyun eğmeyeceklerine, mesleklerine ve Cumhuriyet’e sahip çıkacaklarına dair bu ülkenin teker teker her bir çocuğuna yemin ediyorlar.

“SAVUNMAYA DOKUNMA”

‘Bu barolar artık çok oldu’ diyorsunuz ya. Siz yargıyı bağımlı kıldıkça, hukuku yok saydıkça, adaleti unuttukça, insan haklarını ayaklar altına almaya devam ettikçe;  biz de “çok” olmaya devam edeceğiz. Siz çocuk istismarına, kadına şiddete, kadın cinayetlerine, doğanın talan edilmesine sessiz kaldıkça; biz barolar da “çok” olmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin baro başkanlarının adalet adımlarına çelme takmaya çalıştığınızda da “çok” olmaya devam edeceğiz. Baroları bölmeye, susturmaya yönelik tasarı yasalaşırsa, “daha çok” olmayı sürdüreceğiz. Savunmaya dokunma. Paralel baro istemiyoruz” diye konuştu.

Basın açıklamasının ardından avukatlar oturma eylemi yaptı.