Raporlaştıranlar: Av. Sedef Erken, Av. Oğuzhan Aslan

Söz konusu rapor, Avukat Hakları Grubu tarafından, ilgili tüm kişi ve kurumlara da ayrıca gönderilmiştir / gönderilecektir. Mutabık kalınan sorunlar ve çözüm önerileri maddeler halinde şöyledir:

1. STAJYERLERİN ÜCRET SORUNU

Stajyer avukatların en büyük sorunu ücretsiz olarak çalışıyor olmalarıdır. Birçok stajyer avukat hiç maaş almadan, yanlarında staj yaptıkları avukatların işlerini yapmaktadır. Kalanların çoğu ise yaşamlarını idame ettirebilecek kadar bir ücret alamamakta, “harçlık” kabilinden düşük tutarlarla çalışmaya zorlanmaktadır. Ayrıca bu süre zarfında stajyer avukatlara 5510 sayılı Kanun anlamında sigorta da yapılmamaktadır. 

Bir çok stajyer avukat, gece geç saatlere kadar çalışmaya zorlandıklarını, bazı hukuk bürolarında ise Cumartesi günleri dahi tam gün çalışma yaptıklarını beyan etmişlerdir. Ücret sorunundan bağımsız olarak, stajyer avukatlar fazla çalışma konusunda da hak ettikleri değerlere kavuşabilmiş değillerdir.  

Bu durum adeta stajyer avukatlar açısından angarya oluşturmaktadır. Avukatlık Kanunu’nun hiçbir maddesinde stajyer avukata ücret ödenmeyeceği yazılı değildir. Stajyer avukatlara ücret ödenmesini yasaklayan tek bir madde dahi yoktur. Ne yazık ki, Avukatlık Kanunu’nun 11. maddesi stajyer avukatların aleyhine olacak şekilde geniş yorumlanmaktadır. Belki de kasıtlı olarak üretilen bu yaygın yanlışın düzeltilmesi ve  ortaya çıkan bu ücret mağduriyetinin giderilmesi zorunludur. Hâkim ve savcı stajyerlerinin staj yaptıkları süre zarfında maaş ve sosyal haklarının verilmesine karşın, stajyer avukatlara aynı hakların tanınmaması, yargının üç saç ayağından biri olan avukatlara, bu duruma uygun koşullar sağlanmadığının göstergesidir. 

Stajyer avukatlara bu süre zarfında, tıpkı hâkim ve savcı stajyerlerinde olduğu gibi, Adalet Bakanlığı tarafından maaş ödenmesi ve sigorta yapılması bir seçenek olarak sunulmuştur. Ancak bu seçenekte, avukatın bağımsızlığını zedeleyeceği endişeleri dile getirenler de azımsanmayacak sayıda olmuştur. Stajyerin emeğinin avukata tahsis edilecek olduğu dönem için de bazı ülke örneklerinde olduğu gibi, ücreti avukatın ödemesi ve asgari bir ücret belirlenmesi de seçenekler arasındadır. 

Her halükârda ücret meselesi bu konudaki tüm diğer dinamiklerle (eğitimin süresi, sınav vb) birlikte değerlendirilmeli ve stajyerin koşulları düzeltilmelidir.

Ayrıca bu konuda Baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin daha proaktif olması ve bu yöndeki hakların kazanımına dönük icraatler sergilemesi için ciddi talep oluşmuştur. 

Beklentilerin büyük çoğunluğu, baroların asli görevlerine dönerek, meslektaşlarının haklarını ve koşullarını geliştirmek ve düzeltme için daha etkin çalışmaları şeklinde olmuştur.

2. STAJYERİN EĞİTİMİ

Hukuk fakültelerinde eğitimlerin istenen niteliğe kavuşamamış olması, teorik bilgilerin pratiğe dönüşmesine imkân tanıyacak bir eğitim anlayışının geliştirilememesi, ilk 6 aylık adliye stajı sürecinde mahkemelerin hiçbir şekilde stajyer avukatın eğitimine önem vermemesi ve sadece imzalarını günü gününe atmasını telkin etmesi sebepleriyle, fakülteden mezun olur olmaz kendisini uygulamanın içinde bulan stajyer avukatlar, mesleki faaliyetlerini ifa etmekte hayli zorlanmaktadır. 

Bu sorunun üstesinden gelmenin ilk şartı olarak hukuk fakültelerinin eğitim ve öğretim sürelerinin 5 yıla çıkarılması, son yılın fakültede staj yaparak ve uygulamaya dönük proje ve ödevler hazırlayarak geçirilmesi, bu suretle hukukçuların avukatlık stajına başladıklarında uygulamaya hazırlıklı olmalarının sağlanması gerektiği yönünde ağırlıklı görüş oluşmuştur. Bunun mümkün olmaması halinde, isteyenlere yaz stajı yapabilecekleri imkanların hazırlanması gerektiği yönünde ağırlıklı görüş oluşmuştur.

3- STAJYERİN YANINDA STAJ YAPTIĞI AVUKATA DAİR SORUNLAR

Stajyer avukatlardan gelen yoğun şikayetler arasında, yanlarında staj yaptıkları “deneyimli” üstat avukatların, kendilerine adliye işleri yanında evin alışverişi, ofisin temiz tutulması, telefonları ve ziyaretçileri karşılaması, çay kahve servisi ve benzeri şahsi işlerini de yaptırmaları, kendilerine adeta vasıfsız personel gibi davranmaları, meslektaş adayı olarak göremedikleri, tutum, davranış ve söylemlerinin rencide edici olduğu, ayrıca mesleki tecrübelerini yeteri oranda aktarmadıkları konuları da yer aldı.

Stajyer avukatlardan gelen bir başka yoğun şikayet, bazı hukuk bürolarında sadece takip dosyası hazırlama veya sadece hacizlere katılma gibi işlere özgülenmiş olmaları. Öyle ki, bazı hukuk büroları ve avukatlar, sekreter ve takip elemanı istihdam ederek maaş, sosyal güvenlik ve yemek  masrafları yapmaksızın, yerine bu işleri gördürebileceği stajyer avukatları “ucuz iş gücü” olarak kullanmaktadırlar. Stajyer avukatlardan, ucuz iş gücü olarak görülmek yerine, dilekçe hazırlama, hukuki araştırma yapma, duruşmaları izleme, cezaevi ziyareti, ifadelere katılma gibi avukatların doğal çalışmalarında aktif olarak yer almak ve bu konularda da “usta – çırak” ilişkisiyle deneyim kazanmak istedikleri yönünde çok fazla talep gelmiştir.  

Bazı avukatların, yakın çevresi veya akrabalarından gelen taleplerle kerhen stajyer avukat kabul ettiği, bu sebepten dolayı stajyer avukat yetiştirme motivasyonlarının olmadığı veya ekonomik sebeplerle bu motivasyonlarının oldukça azalmış durumda olduğu da belirtildi.   

Bu noktada genel kanaat, bir kişinin iyi avukat olmasının, aynı zamanda iyi eğitmen olacağı ve iyi oryantasyon sağlayacağı anlamına gelmediği yönünde oluştu. Bu sebeple yanlarına stajyer avukat alacak olan avukatların, öncelikle barolarda gerçekleştirilecek “stajyer avukat eğitimi” konulu hizmet içi eğitimlere tabi tutulması, bu eğitimleri almayan avukatların yanında staj yapılamaması, ayrıca bu eğitimleri almış olsa bile staj yapan avukat adayının da ilgili avukatı puanlayıp raporlayabileceği bir sistemin geliştirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. 

4- STAJ YERİ BULMA ZORLUĞU

Hukuk fakültelerinin sayısındaki artışa paralel olarak, stajyer avukat sayısında da özellikle son birkaç senede ciddi bir artış yaşandı. Buna bağlı olarak stajyer avukatlar, özellikle de büyük şehirlerde staj yapabilecekleri bir büro bulmakta çok zorlanmaktadır. 

Avukatlık Kanunu’nun 22. Maddesi anlamında staj yeri bulamayan stajyer avukatın, bağlı olduğu baronun başkanlığına müracaatı halinde, başkanın bir avukat görevlendireceği ve görevlendirilen avukatın da görevi reddedemeyeceği düzenlenmiş olmakla birlikte, uygulamada bu hükmün uygulanmasından Baro Başkanları imtina ettiği gibi, zorunlu görev altına alınan avukatlar da stajyerlerini kayda değer bir eğitime tabi tutmamaktadır. Üstelik stajyer avukatlar ilgi ve taleplerine uygun bürolarda çalışmak istedikleri halde, bunu nasıl yapabilecekleri konusunda da fikir sahibi değildir. 

Bu sebeple Barolar bünyesinde “staj istihdam ofisleri” açılması, stajyer avukatla çalışmak isteyen avukatların taleplerini bu bürolara iletmesi, iletecekleri taleplerinde ofislerinin ağırlıklı konularını da bildirmesi, stajyer avukatların da istihdam ofislerine giderek staj yapabilecekleri büroları bulması yönünde çözüm önerisi geliştirilmiştir. Ayrıca bu konuda çalışacak bir internet ilan servisi ile staj yeri arayan stajyer avukatlar ile stajyer avukat arayan avukatlar çeşitli kriterlere göre eşleştirilebilir. Bu suretle stajyerler onlarca yere CV göndermekten, ofisleri tek tek gezerek staj yapabilecek bir yer arayışından kurtulmuş olacaklardır.

5- STAJYERLERİN ADLİYELERDE YAŞADIĞI SORUNLAR

Stajyer avukatlar, mahkeme kalemlerinde ve icra müdürlüklerinde çalışan adliye personelleri tarafından aşağılayıcı, küçük düşürücü davranışlara tabi tutuluyor. Birçok stajyer avukatın, yasadan kaynaklanan haklarını kullanmalarına müsaade edilmiyor. Dosya incelemelerinde, icra işlemlerinde sorunlar çıkarılıyor. 

Bu durum, kalem ve icra personelinin, stajyer avukatların hak ve yükümlülüklerinin neler olduğunu bilmemesinden kaynaklanıyor. Bu sebeple adliye personelinin, mübaşirinden yazı işleri müdürüne dek meslek içi eğitime tabi tutulmaları için Baroların girişimde bulunmaları gerektiği kanaati oluşmuştur. Bu suretle ilgili personel, avukat ve stajyer avukatlarla olan ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini öğrenebilir ve avukat ile adliye personeli arasındaki gerilimler son bulabilir. Meslek içi eğitimin mümkün olmaması halinde, en azından Adalet Bakanlığı tarafından tüm personele, bilgilendirici mahiyette bildirimler yapılabilir ki, bu konuda da Barolar ve Türkiye Barolar Birliği’nin Adalet Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunmaları gerekmektedir.

6- STAJYERLERİN BAROLARA DAİR SORUNLARI

- Barolar, stajyer avukat sayısındaki artışa paralel olarak artan sorunlarla ilgili olarak tedbir almıyor, aksine bu kişiler potansiyel birer oy olarak görülüyor ve artan sorunlar hasır altı ediliyor. 

Oysa stajyer avukatların sorunları, baro yönetimlerine aday olanların veya mevcut yönetimlerin iktidarından çok daha önemlidir. Seçilmiş baro yönetimleri geçici olsa da stajyer avukatların sorunları an itibariyle kalıcıdır ve artarak büyümektedir. Buna paralel olarak Staj Eğitim Merkezi olan barolardaki eğitim kalitesi de giderek düşmektedir. Eğitmenler seçilirken alanında başarılı avukatlar seçiliyorsa da her başarılı avukatın iyi bir eğitimci olamayabileceği görmezden geliniyor. Staj eğitim merkezlerinde istihdam edilen eğitmen avukatlar, eğitmen olmadan önce bu konuda bir formasyon almıyor. Staj eğitim merkezi olmayan barolar bulunduğu gibi, olan barolarda da eğitimler teorik eğitim boyutuna döndüğü ve pratik uygulamalara ağırlık verilmediği için, eğitimler işlevsiz hale geliyor. Buna paralel olarak stajyer avukatlar, staj eğitimlerini verimli geçirmedikleri gibi, bu eğitimleri birer angarya olarak görüyor. Bu noktada evleviyetle, Baroların staj eğitim merkezlerinde verilen eğitim müfredatlarını gözden geçirmesi, eğitmenlerin eğitmen yapılmadan evvel formasyona alınması, staj eğitim merkezi olmayan barolarda ise süratle bu merkezlerin kurulması, kurulma imkanı olmayan baroların ise Türkiye Barolar Birliği’nce desteklenmesi gerekmektedir.

- Staj döneminde staj avukatlara, avukatların bağlı oldukları mevzuatla ilgili eğitimler, mesleki etik eğitimi, meslek kuralları eğitimi verilmediği gibi birçok büroda üstad avukatlar da stajyerleri bu konularda eğitmiyor. 

Bu durum, mesleğe adım atmaya hazırlanan stajyer avukatların, mesleği tanıyamamalarına sebep oluyor. Bu sebeple staj sürecinde, gerek Staj Eğitim Merkezleri vasıtasıyla ve gerekse staj yapılan bürolar vasıtasıyla, stajyer avukatların bu konularda eğitim almalarını sağlayacak çalışmalar yapılması zorunlu hale getirilmelidir. Bu konuda Barolar tarafından tüm avukatlara mail, SMS veya sair suretlerle bilgilendirme yapılması, stajyer avukat istihdam eden ofislerin bu konulara da ağırlık vermesi bildirilmelidir. Nitekim stajyer avukatların da gerek Barolarda ve gerekse staj yapılan bürolarda bu yönde eksiklik olduğunu değerlendirmeleri durumunda, gereği için üstat avukatına ve baroya konuyu bildirmesi hususunda yönlendirilmeleri gerekmektedir.

- Staj eğitim merkezi olan barolarda, stajyer avukata genel hukuk dersleri değil, mesleki bilgi ve becerilerine ilişkin dersler verilmelidir. 

Staj eğitim merkezlerinde, stajyer avukatların her yönden avukatlık mesleğine hazırlanmaları ve mesleki bilgi / beceri ile donatılmaları gerekmektedir. Uygulamada, ceza hukuku, iş hukuku, icra hukuku, basın hukuku, rekabet hukuku, inşaat hukuku gibi genel hukuk dersleri verilmektedir. Halbuki, stajyer avukatların donanımlı bir avukata evrilebilmesi için, mesleki bilgi ve beceriler kazanması sağlanmalıdır. Meslek etiği ve meslek kuralları, Ceza Usulde ve Hukuk Usulde Duruşma teknikleri, Hitabet / Diksiyon, Beden Dili, Müzakere ve Münazara teknikleri, Sözleşme inceleme teknikleri, Dilekçe yazma teknikleri, Hızlı not alma ve yazma teknikleri, Empati geliştirme teknikleri, Avukat muhasebesi ve vergilendirme usulleri, Dosyalama ve arşivleme usulleri, Araştırma teknikleri, Avukatlık bürosu açma ve işletme yöntemleri, Müvekkil / Danışan aydınlatma ve bilgi verme usulleri, Avukatlık mesleği ve tarihsel misyonu gibi avukatlığa yönelik bilgi ve beceri kazandırma eğitimleri yapılmalıdır.  

- Birçok baroda stajyer avukat komisyonu bulunmuyor. Stajyer avukat temsilciliği bulunmakla birlikte herhangi bir işlerliği bulunmuyor. 

Tüm baroların bu noktada stajyer avukatların sorunlarının çözümü için çalışabilecek ve stajyer avukatlardan kurulu birer komisyon kurmaları, bu komisyonlar marifetiyle sorunların ve çözüm önerilerinin doğrudan baro yönetimine raporlanabileceği bir çalışma ortamının yaratılması gerektiği değerlendirilmiştir. Söz konusu komisyonların birer etkinlik gerçekleştirme mecrası olarak görülmesi uygulamasına son verilerek, mesleğin ifasına dönük sorunların çözümüne odaklanmalarının sağlanması gerekmektedir.

- Stajyer avukatlar staj süreçlerinde hiçbir ücret almadıkları gibi stajlarını tamamladıktan sonra yüksek ücretler ödeyerek ruhsatlarını almaya zorlanmakta ve hatta baroya kayıt yaptırır yaptırmaz giriş keseneği şeklinde baro aidatı ödemeye mecbur bırakılmaktadır. 

Hem staj sürecinde ücret alınmaması, hem ailesinden destek almaya zorlamasının doğru olmaması ve hem de staj biter bitmez iş bulma olanağının olmaması sebebiyle, ruhsatname ücretleri ile girişte alınan aidat uygulamasına son verilmelidir. Bunun mümkün olmaması durumunda en azından ücretlerin çok cüzi rakamlara çekilmesi ve taksitlendirilmesi gerekmektedir. Bu konuda Baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin Adalet Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunmaları gerektiği değerlendirilmektedir.

7- STAJYERLERİN YAŞADIĞI MOBBING, CİNSEL TACİZ GİBİ SORUNLAR

Stajyer avukatlar kendilerini yalnız hissediyor. Ne üstat avukatlarının, ne de Baroların bu süreçte kendilerinin yanlarında olmadığını düşünüyorlar. Öyle ki uğradıkları Mobbing ve hatta cinsel taciz vakalarında bile sessiz kalma eğilimde oluyorlar.

Daha çok kadın stajyer avukatların başına gelen cinsel taciz ve mobbing vakalarında ciddi bir artış gözlemleniyor. Birçok stajyer avukat, sırf staj sürecini tamamlamak zorunda olduğundan ve yanında kimseyi bulamadığından olup bitenlere sessiz kalıyor ve psikolojik olarak yıpranıyor. Bu sebeple Barolar nezdinde mobbing ve cinsel taciz vakalarıyla ilgili olarak hem çözüm üretilmesi, hem tespit yapılması ve hem de psikolojik destek verilmesi için, bir psikoloğun da bulunduğu komisyon kurulması gerektiği değerlendirilmiştir. Bu suretle stajyer avukatlar, mobbing ve taciz vakalarıyla karşı karşıya kaldıkları zaman söz konusu komisyonların anında müdahale etme imkanları doğacak ve sorun büyümeden çözüm üretilmeye çalışılacaktır. Bu konuda atılacak ortak adımların Türkiye Barolar Birliği tarafından koordine edilmesi gerektiği yönünde ağırlık görüş oluşmuştur. Ayrıca mobbing ve cinsel tacizle baş etme yollarıyla ilgili olarak staj sürecinde avukat adayları meslek içi eğitime tabi tutulmalıdır.

8- LGBT STAJYERLERİN SORUNLARI

LGBT  bireylerin avukatlık staj süreçleri çok daha sorunlu geçmektedir. Ayrımcılığa tabi tutulan bireyler, staj süreçlerinde, bilhassa staj yeri yapacak büro bulmakta, diğer stajyerlere göre daha fazla zorlanmakta, staj yeri bulanlar ise ilgili bürolarda ayrımcılığa tabi tutulmaktadır. Bu durumun önüne geçmek adına, baroların mensubu olan avukatları bu konularda meslek içi eğitime almaları gerektiği yönünde ağırlık görüş oluşmuştur. 

9- STAJYERLERİN YABANCI DİL SORUNLARI

Stajyer avukatların yabancı dil eğitimleri noktasında ciddi bir eksiklik olduğu dile getirilmiştir. Birçok avukat adayı bu eksikliği kendi imkanları ile gidermeye çalışmaktadır. Ancak özellikle maddi olanaklı özel kurslara gitmeye yeterli olmayan stajyerlerin, yabancı dil eğitimi alabilmelerini sağlayabilecek uygun ortamların oluşturulması gerekmektedir. Bunun için Barolar, belli kurslarla indirim anlaşmaları yapmayı bırakarak, baro bünyesinde ücretsiz veya çok düşük ücretli olarak yabancı dil eğitimi verilmesi için program oluşturmalıdır. 

10- SINAV 

Nasıl ki hâkim veya savcı olabilmek için sınava tabi tutulmak ve mülakattan geçmek gerekiyor, aynı şekilde staj süreci sonunda mesleğe kabul sınavı yapılıyorsa, avukatlık sınavının da evvela staja başlamak ve akabinde mesleğe kabul için yapılması gerektiği değerlendirilmekle birlikte bu sınavlarda liyakat ölçütüne dikkat edileceği noktasında ciddi endişeler vardır. 

Söz konusu sınavın ÖSYM gibi kurumlar aracılığıyla değil, Türkiye Barolar Birliği’nin koordinatörlüğünde Barolar tarafından yapılaması gerektiği, sınav kurallarının ve liyakat ölçütlerinin şeffaf olarak belirlenmesi gerektiği, mülakat gibi çağ dışı uygulamalara girişilmemesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu suretle mesleki kalitenin artması sağlanabileceği gibi, Barolardaki stajyer avukat enflasyonunun da önüne geçilebilir ve ayrıca staj eğitimlerinin daha nitelikli olması sağlanabilir.

11- STAJYER AVUKATLARA KOTA UYGULAMASI

Stajyer avukatların eğitimlerinin daha nitelikli olması adına, Barolarda stajyer avukat kotası uygulamasına geçilmesi gerektiği noktasında ağırlık görüş oluşmuştur. Özellikle büyük şehirlerde ciddi bir yığılmanın yaşanması, Baroların kapasitesini de oldukça zorlamaktadır. Kapasitenin üzerindeki stajyer sayıları, stajyerlere eşit imkanlar sunulmasına engel olduğu gibi, stajyer avukat eğitimlerinin de niteliksizleşmesine sebep olmaktadır. Bununla ilgili yasal düzenlemelerin hayata geçirilebilmesi adına Baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin gerekli çalışmaları yapmaları gerektiği noktasında görüş birliği oluşmuştur. (Bkz. TBB’nin barolara tavsiye yazısı)

12- ŞİRKET AVUKATLARI YANINDA STAJ YAPILABİLMESİ

Şirketlerde sözleşmeli/bağlı çalışan avukatların yanlarında staj yapılabilmesine olanak tanınmıyor. Şirketlerdeki bağlı avukatlar da, baronun üyesi olarak baro aidatı ödemekte, avukatlık kimliği taşımakta ve çalışma yerlerini baroya “hukuk bürosu” adresleri olarak bildirmektedirler. Oysa birçok stajyer avukat, staj yeri bulmakta hayli zorlanıyor. Mevcut hukuk büroları dahi artan stajyer sayılarına cevaz vermekte yetersiz kalıyor. Bu sebeple Barolar ve Türkiye Barolar Birliği’nin, şirket avukatlarının yanında da staj yapılmasına olanak tanıyacak yasal düzenlemenin hayata geçmesi için çalışmalar yapmaları gerekmektedir.

SONUÇ:

Yukarıda sayılan hususlar, programda dile getirilen sorunların ağırlık noktasını oluşturmuştur. Bunun yanında, kadın stajyer avukatlara “hakim, savcı, kurum avukatlığı vb.” devlet çatısı altındaki meslekleri tercih etmelerinin onlar adına daha iyi olacağı şeklinde yapılan baskılar, Türkiye Barolar Birliği’nde stajyer avukatlara dönük komisyon, eğitim vb. çalışmaların yetersizliği, ilçelerde staj yapan avukatların imkanlarının kısıtlı olması ve Baroların bu konuda gerekli tedbirleri almaması, stajyer avukat temsilciliği uygulamasının oy devşirme metodu olarak kullanılması ve işlerliğinin olmaması, stajyer avukatların Baro komisyonlarında çalışmaları için gerekli teşviklerin yapılmaması gibi alt başlıklar da konuşulmuştur. Stajyer avukatlar, Barolarda, işlerliği tartışmasız stajyer avukat komisyonlarının kurulması durumunda yaşadıkları sorunları buraya raporlama imkânı elde edeceklerini düşünmektedirler.

Avukat Hakları Grubu, dün olduğu gibi bugün de meslektaşların ve meslektaş adaylarının sesi olmaya, onların dile getirdikleri hususları hiçbir yorum ve kırpma yapmadan iletmeye, bu noktada atılacak adımların hayata geçmesini temin etmek adına ilgili kişi ve kurumlara söz konusu raporlarını göndermeye ve elde edilecek kazanımları da meslektaşlarıyla paylaşmaya devam edecektir.

Kaynak: avukathaklari.net

TBB’nin barolara tavsiye yazısı şöyle;

Ankara 05.09.2016
BARO BAŞKANLIĞI
DUYURU NO:2016/63

Konu: Stajyer kotasının Baro Genel Kurullarında belirlenebileceği.

Avukat sayımızdaki olağan dışı artışı hep birlikte yaşıyoruz. Örneğin Yönetim Kurulumuzun sadece 26 – 27 Ağustos 2016 tarihli toplantısında 1284 meslektaşımızın mesleğe kabulüne karar verilmiştir, bu yıl günde 25 yeni kayıtla toplam sayımız 100.000 olmak üzeredir. Mesleğimizin yaşadığı bu niceliksel baskının yarattığı sorunların ağırlığı gün geçtikçe artmaktadır. Hukuk fakülteleri ve öğrencilerinin sayılarındaki artış altında olduğumuz sorunların yakında hepimizi ezecek boyutlara geleceğini göstermektedir.

Avukatlık Kanunu’nun 23. maddesi “staj, Adalet Komisyonu, Baro ve yanında staj yapılan avukatın gözetimi altında yapılır.” emrini içermektedir. Barolarımızın; yargının kurucu unsuru olan avukatlık mesleğinin önem ve vakarına uygun olan stajyere meslek becerisi edindirecek, bir staj eğitimi dönemini sağlamak yükümlülüğü bulunmaktadır.

Barolarımızın ve adalet komisyonlarının fiziki altyapısı göz önünde tutulduğunda başvuran sayısında yaşanan bu artış nedeniyle avukat stajyerlerinin, avukatlık mesleğinin gerektirdiği önem ve ciddiyete uygun olarak staj yapabilmesi için gerekli ortamın sağlanması fiilen imkânsız hale gelmiştir. Her bir mahkeme başına düşen stajyer sayısı göz önüne alındığında pek çok mahkemede stajın verimli yapılması için bulunması gereken stajyer sayısının çok üzerinde stajyer görevlendirildiği görülmektedir. Mahkeme kalemlerinde ve duruşma salonunda stajyerler için ayrılan yer ile stajyer sayısı karşılaştırıldığında bu olgu açıkça ortaya çıkmaktadır.

Yaklaşmakta olan baro genel kurullarımızda her baromuzun ilindeki adalet komisyonun olanakları ve kendi olanaklarını değerlendirerek; yükümlülüklerimizin eksiksiz olarak yerine getirebileceği stajyer sayısını belirleyebileceğini düşünüyoruz.

Değerlendirmelerinize saygılarımızla sunarız.

Avukat Metin FEYZİOĞLU
Türkiye Barolar Birliği
Başkanı