TBB tarafından sokağa çıkma kısıtlamaları hakkındaki İçişleri Bakanlığı genelgesinin Avukatlar hakkında uygulanmasına ilişkin Bakanlığa yazılan yazı şöyle;

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

12.04.2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda 14 Nisan 2021 Çarşamba günü saat 19.00’dan itibaren ülke genelini kapsayacak şekilde iki haftalık kısmi kapanmaya yönelik Bakanlığınız E-89780865-153 sayılı "kısmi kapanma tedbirleri" konulu Genelgeye ek "Sokağa Çıkma Kısıtlamasından Muaf Yerler ve Kişiler Listesi"nin 34. maddesinde avukatlardan söz edilmektedir.

Düzenleme, tahdidi bir sayım içermemektedir. Kanaatimizce, "gibi" kelimesi kullanılmak suretiyle avukatların kanundan kaynaklanan görevlerini icra ederken, idari kısıtlamalara tabi olmaması amaçlanmıştır. Ancak uygulamada çeşitli sorunlarla karşılaşıldığı bilgisi edinilmiştir.

1. Malumunuz olduğu üzere 1136 sayılı Avukatlık Kanunu madde 35/1 uyarınca avukatlar; “kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek” münhasır yetkisiyle donatılmıştır.

2. Aynı Kanun’un 35/2. maddesi ise, avukatların bu sayılanların dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebileceği hükmünü içermektedir. Buna göre bir avukat, müvekkiline vekaleten tüm resmi dairelerde iş ve işlemlerin takibini yapabilir.

3. Avukatlık Kanunu, avukatın gerek bu görevlerini yerine getirebilmesini gerek işi reddetme hakkını kullanabilmesini teminen 46. maddesinde avukata vekaletname ibraz ederek veya etmeyerek dava ve takip dosyalarını inceleme yetkisini tanımıştır.

4. Avukatlık Kanunu avukatı bu yetkilerle teçhiz ederken, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu da, 6/1-d maddesinde avukatı, yargı görevi yapan kişiler arasında saymaktadır.

5. Yargının üç kurucu unsurundan savunmayı temsil eden ve yargı görevi yaptığı kanun tarafından açıkça hükme bağlanmış olan avukatların, bu görevlerini mevzuatın emrettiği koşullarda ve titizlikle yerine getirebilmeleri, kuşkusuz, kendi bürolarında muhafaza ettikleri dosyalara erişip çalışmalarına ve yargı mercilerinde bulunan dosyaları inceleyebilmelerine, şehir içinde ve şehirlerarası seyahat edebilmelerine bağlıdır. Avukatların bu seyahatlerini, dilerler ise kendi araçlarıyla yapabilmeleri de yargı görevi üstlenmiş olmalarının tabii sonucudur. Şöyle ki avukatın, gitmesi gereken yere saatinde ulaşması, kendisinin ve beraberindeki evrakın güvenliğini sağlayabilmesi gereklidir.

6. Ceza Muhakemesi Kanunu, Hukuk Muhakemesi Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları içerisinde yer alanlar başta olmak üzere, yukarıda atıf yaptığımız mevzuat hükümlerine pek çok somut hukuk kuralının ilave edilmesi mümkündür.

7. İşbu yazımızda sıraladığımız ve kanun hükümlerine dayanan açıklamalarımız çerçevesinde avukatın, görevi gereği seyahat etmesi zorunludur. Avukatın, seyahat ettiği her durumda bunu duruşma tutanağı veya bir çağrı kâğıdı ile belgelemesi de mümkün değildir. Örneğin, otomatik avukat atama sistemi çerçevesinde Baro tarafından görevlendirilmiş bulunan avukata (CMK görevlendirmesi) herhangi bir görev belgesi tebliğ edilmemekte, işin aciliyetine binaen sözlü görevlendirme yapılmaktadır. Dosya inceleme görevini yerine getiren avukata ise zaten bir çağrı kağıdı vs. gönderilmesi söz konusu değildir. Şu hâlde, seyahat sebebi hakkında avukatın beyanı esas alınmalıdır.

Netice ve talep

Hak kayıplarına ve uyuşmazlıklara sebebiyet verilmemesini teminen, seyahat kısıtlamaları hakkında Bakanlığınız genelgesinin uygulanmasına ilişkin olarak görevli kolluk personelinin bu hususlarda bilgilendirilmesi konusunda gereğini takdirlerinize arz ederiz.

Saygılarımızla.
Av. Metin FEYZİOĞLU
Başkan