İstanbul’da 2 No’lu Baro’nun kurulması için “çoklu baro” düzenlemesi sonrası, 2 bin 53 imzayla Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) 24 Eylül günü saat 16.00’da yapılan başvuru, yönetim kurulunun incelemesine sunulmadan, 25 Eylül günü öğleden önceki yönetim kurulu toplantısında oylamaya sunuldu. Oylamada, 4 üye, yetki verilmesi talebinin reddini isterken, aralarında TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun da olduğu 7 oy ile yetki belgesinin verilmesi kararlaştırıldı. 

Feyzioğlu’nun 'çoklu baro' kurulumu için “acelesinin” nedeninin, “aralık ayında yapılacak TBB Genel Kurulu’nda kendisine oy çıkarmak olduğu” şeklinde yorumlandı. Sosyal medyada da çok sayıda avukat, toplanan 2 bin 53 imzanın “şaibeli” olabileceğine dair iddialarda bulundu. 

Toplantıda bulunan 4 yönetim kurulu üyesi, “imza sahiplerinin teyidi, haklarında disiplin soruşturma dosyası bulunup bulunmadığı hususlarında bağlı oldukları İstanbul Barosu’ndan bilgi alınmadan, kamu avukatlarının hangi ilde, hangi kurumda görev yaptığı, esas ve geçici görev yerleri açıklığa kavuşmadan oylamaya geçilmesinin hukuka ve yasaya açık aykırılık oluşturduğu” gerekçesiyle, yetki belgesinin verilmesi talebini reddetti. Aralarında Feyzioğlu’nun da bulunduğu 7 üye ise talebi onayladı. 

‘BAŞKAN ‘KOŞULLARI TAŞIYOR’ DEDİ’

TBB Başkan Yardımcısı Hüseyin Özbek ve yönetim kurulu üyesi Asude Şenol, yaptıkları açıklama ile oylamada karşı oy kullandıklarını belirtti. Şenol, yaptığı açıklamada, “Yetki verilmesi, toplantı gündemine geldiğinde inceleme gerektiğini söyledik. Başkan ‘koşulları taşıyor’ dedi. Daha sonra ‘UHAP’taki butonu kaldırdığımız için inceleme yapamadık. Buton kalsaydı inceleme yapardık’ diye ekledi. UHAP’taki elektronik imza butonu, zaten TBB yönetim kurulu kararıyla açılmamıştı, başkanın kişisel tasarrufuydu. Ancak yönetimin oybirliğiyle verdiği kararla kaldırıldı. Çünkü başvuruların toplanma yöntemi açısından yasaya uygun değildi. Başvurular belki yasaya uygun, belki değil, bilmiyoruz. İncelemedik ki. Bir şeyleri, bir şeylere yetiştirme telaşıyla bu oylama yapıldı. 2 bin 53 kişinin evrak, yönetim kurulunun 10 üyesine taranıp gönderilebilirdi. Hepimiz bir kısmını incelerdik. İstanbul’da bir bölünmeye neden olacak, ağır ve tarihsel bir sorumluluk taşıyan bir karar yönetim kurulundan çıkarıldı. Bu karar, bizi tarihi hukuki bir sorumluluk altına sokan bir karardır. Ben hukukçuyum, karara siyasi açıdan bakmıyorum. Hukukun herkese aynı şekilde uygulanabilir olması açısından bakıyorum” dedi.

‘KURUMSAL DEĞİL’

Özbek ise AYM’nin yasayı görüşeceğini hatırlatarak “Anayasaya açıkça aykırı düzenlemeye bir anlamda geçerlilik kazandırmaya yönelik bu acelecilik, son derece yanlıştır. TBB, daha önce kurumsal olarak çoklu baroya karşı olduğunu açıklamıştır. Bu konuda yeni bir karar alınmadığına göre kurumsal tavrımız devam etmektedir. Çoklu baroya yol veren yasal düzenlemeye bile aykırı biçimde yapılan bu başvurunun kabulü, kurumsal tavrımızla da çelişmektedir. TBB, hukukun üstünlüğünü ve hukuk meşruiyetini, kuvvetler ayrılığını kurumsal olarak savunan bir geleneğe sahiptir. Mevzuatın aradığı zorunluluğa uygun olmayan çoklu baro başvurusunun kabulü, hukuka, yasaya ve kurum geleneklerimize açık aykırılık oluşturmaktadır.” dedi.

KURULUR KURULMAZ YASA ÇİĞNENDİ

Yetki verilmesinin hemen arkasından, Kurucular Kurulu’nda avukatlar Necati Ceylan, Niyazi Paksoy, Cavit Tatlı ve Şengül Karslı’nın olduğu İstanbul 2 No’lu Barosu, dün Haliç Kongre Merkezi’nde genel kurulunu yaptı. Baronun, genel kurulunu yapması için Avukatlık Yasası’nın 84. maddesine göre, 30 gün önceden genel kurul tebligatı yapmış olması gerekiyordu. Ancak baro, yetki belgesini aldıktan 3 gün sonra genel kurulunu toplayarak seçim yaptı. (Sena Yaşar / Cumhuriyet)