Anayasa Mahkemesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun ilköğretim 5. sınıfı bitiren öğrenciler için yaz aylarında Kur'an kursu açılmasına ve bu kurslardaki öğrenciler için yurt ve pansiyon açılmasına ilişkin düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve yürütmesinin durdurulması talebini oy çokluğu ile reddetti.
Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun, ilköğretim 5. sınıfı bitiren öğrenciler için yaz aylarında Kuran kursu açılmasına ve bu kurslardaki öğrenciler için yurt ve pansiyon açılmasına ilişkin düzenlemenin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebine ilişkin kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Yaz Kuran kurslarının haftalık süresini üç günden beş güne çıkaran yönetmelik değişikliğinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay Sekizinci Dairesi’nde açılan davada verilen red kararı üzerine yapılan temyiz başvurusunda, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, iptali ve yürürlüğünün durdurulması için başvurmuştu. Kararın gerekçesinde, ilköğretim 5. sınıfı bitiren öğrenciler için yaz aylarında Milli Eğitim Bakanlığı’nın gözetiminde Kuran kursu açılmasının ve bu kurslardaki öğrenciler için yurt ve pansiyon açılmasının Anayasa’nın laiklik ilkesini düzenleyen 2. maddesi ve herkesin din ve vicdan özgürlüğüne sahip olduğunu belirleyen 24. maddesi ile eğitim ve öğretimin Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletin gözetim ve denetimi altında yapılmasını düzenleyen 42. maddesine aykırı olmadığı belirtildi. Gerekçeli kararda şöyle denildi:

“Din eğitiminde büyüklerden farklı olarak küçüklerin gelişim psikolojileri büyük önem taşır. Dini kavramların bazılarının soyut olması, küçüklerin din eğitiminde zihinsel gelişim basamaklarının dikkate alınmasını zorunlu kılar. İtiraz konusu kural, küçüklerin zihinsel gelişim basamaklarına uygun olarak somut kavramlar döneminden çıkarak soyut kavramları da anlama olgunluğuna eriştiği düşünülen beşinci sınıfı bitirenler için, zorunlu temel eğitimlerini de aksatmayacak şekilde sadece okulların yaz tatilinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın gözetim ve denetiminde yaz Kur’an kurslarının açılmasını öngörmektedir.

Buna göre, ilköğretimin beşinci sınıfını bitirenler için, okulların tatil olduğu dönemde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca açılıp, Milli Eğitim Bakanlığı’nın gözetim ve denetiminde yürütülecek ve katılımın kişilerin kendi isteği, küçüklerin ise kanuni temsilcilerinin talebine bağlı olduğu yaz Kur’an kurslarının, sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz laik eğitim ve öğretim faaliyetini engellemesinin sözkonusu olmadığı açıktır.”

-KARŞI OY GEREKÇESİ: "DÜZENLEME LAİKLİĞE VE EĞİTİMİN BİRLİĞİNE AYKIRI"-

Anayasa Mahkemesi kararı oy çokluğuyla alınırken, üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Cafer Şat ve Zehra Ayla Perktaş yönetmeliğin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle karşı oy kullandı. Karşı oy gerekçelerinde Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen laik devletin en önemli özelliklerinden birinin, devletin bütün din ve inançlara eşit uzaklıkta olması olduğu vurgulanarak “Buna göre, itiraz konusu kuralla sadece İslâm Dininin öğretilmesine yönelik kurslar açılmasına izin verilmesinin, farklı dinlere mensup vatandaşlar arasında ayırıma yol açarak lâiklik ilkesini zedeleyeceği açıktır. Ayrıca, Anayasa’nın 10. maddesi uyarınca, herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğundan farklı dinlere mensup vatandaşlara da aynı olanakların sağlanması eşitlik ilkesinin de gereğidir. Toplumun büyük çoğunluğunun İslâm dinine mensup olması da yapılan ayrımcılığın nedeni olamaz. Çağdaş demokrasiler çoğunlukçu değil çoğulcu rejimlerdir. Anayasa’nın tanıdığı haklardan yararlanmada vatandaşlar arasında çoğunluğu oluşturup oluşturmamalarına göre ayırım yapılamaz” denildi.

Düzenlemede Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kuran kurslarını nasıl denetleyeceğinin kanunda açıkça belirtilmediği ifade edilerek, “Bu hususlara kanunda yer verilmemesi, Devletin denetim ve gözetim yetkisini zayıflatacak, bunun sonucunda da Anayasa’da ilkeleri belirtilen eğitim ve öğretim birliğinden ayrılarak farklı bir eğitim sisteminin oluşması, toplumun ayrışması, aralarındaki düşünce ve dayanışmanın bozulması kaçınılmaz olacaktır” denildi ve düzenlemenin Anayasa’nın 24. ve 42. maddelerine aykırı olduğu savunuldu.

Karşı oy gerekçesinde ayrıca çocuğun din ve vicdan özgürlüğünün, bunun bilincine varacak ruh ve beden gelişimini tamamladığı belli bir yaş ve olgunluğa erişmesi ile mümkün olduğunu, bunun ise yasada öngörülen sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin bitirilmesi sonucunda alınan ilköğretim diploması ile mümkün olacağı kaydedilerek “Din kültürü ve ahlâk derslerinin sekiz yıllık temel eğitim süresince zorunlu olarak verildiği göz önünde tutulduğunda; henüz çağdaş bilim ve eğitimin gereği olan laik eğitimini kesintisiz olarak bitirmek suretiyle, beden, zihin, duygu bakımından gelişimini tamamlamamış ilkokul 5 inci sınıf öğrencileri için yaz aylarında Kur’an kursu açılmasına ve bu kurslardaki öğrenciler için yurt ve pansiyon açılmasına ilişkin düzenleme Anayasa’nın 2., 24., 42., 174. maddelerine aykırıdır” görüşüne yer verildi.(ANKA)