CHP, 5763 sayılı Kanun'un, bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.
    
Davayı esastan sonuçlandıran Yüksek Mahkeme, kanunun 2. maddesiyle değiştirilen 4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesinin 7. fıkrasının 2. tümcesini, 8'e karşı 3 üyenin oyuyla iptal etmişti.
    
Heyet, düzenlemenin iptali nedeniyle doğacak hukuksal boşluk, kamu yararını ihlal edici nitelikte olduğundan bu tümceye ilişkin iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar vermişti.
    
İptali istenilen kural ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesi hükümlerine aykırı olarak özürlü ve eski hükümlü çalıştırmayan işveren veya işveren vekilinden 101. madde uyarınca tahsil edilecek para cezalarının kullanımına ilişkin hususları karara bağlamak üzere oluşturulan komisyona, sakatlara (özürlülere) hizmet amacıyla kurulan derneklerin üst kuruluşlarından olan Sakatlar Konfederasyonu'nun temsilcisinin alındığı, fakat aynı amaca hizmet için kurulan Engelliler Konfederasyonu'nun bu komisyonun dışında bırakıldığı, böyle bir düzenlemenin Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüştü.
    
Gerekçeli kararda, özürlülerin ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonu, kendi işini kurmaları, özürlünün iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri ve bu gibi projelerde kullanılacak olan para cezalarının kullanımına ilişkin hususları karara bağlamak üzere oluşturulan komisyona, özürlülere hizmet amacıyla kurulan derneklerin üst kuruluşlarından olan Sakatlar Konfederasyonu'ndan temsilci alındığı, fakat aynı amaca hizmet amacıyla kurulan Engelliler Konfederasyonu'nun bu komisyonun dışında bırakıldığı kaydedildi.
    
Komisyonun oluşumunda, yasa koyucunun takdir yetkisi içerisinde objektif bir ölçüt ortaya konulmasının hukuk devleti ilkesinin gereği olduğuna işaret edilen kararda, genellikle, ''aynı konuda aynı amaçla hareket eden ve aynı hukuki konumda bulunan birden fazla kurum ve kuruluş olması durumunda tamamının temsil edilmesi mümkün görülemiyorsa içlerinde temsil kabiliyeti en yüksek olan kuruluşun belirlendiği görülmektedir'' denildi.
    
Türkiye'de özürlüleri temsilen iki konfederasyon mevcutken bunlardan birinin düzenlemede ismen yer alması ve diğerine yer verilmemesinin Türkiye Sakatlar Konfederasyonu lehine ayrıcalıklı bir durum oluşturduğu vurgulanan gerekçeli kararda, ''Özürlülerin bağlı olduğu konfederasyonlar yönünden objektif bir ölçüte dayanmaksızın kurulan komisyonun temsilde adaleti sağladığı, ölçülü olduğu, düzenlemenin amacına hizmet ettiği söylenemeyeceğinden, kural Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine aykırıdır. İptali gerekir'' ifadesine yer verildi.
    
Anayasa Mahkemesi üyesi Şevket Apalak, bu görüşe, kuralın ''Türkiye Sakatlar Konfederasyonu'' ibaresi ile sınırlı olarak iptal edilmesi gerektiği düşüncesiyle katılmadı.
    
Haşim Kılıç, Sacit Adalı ve Serdar Özgüldür bu görüşlere katılmadı.
    
Üyeler Fulya Kantarcıoğlu ve Fettah Oto Anayasa'nın 10. maddesiyle de ilgili gördüklerinden ek gerekçeyle katıldılar.
    
Gerekçeli kararda, iptal nedeniyle doğacak hukuksal boşluğun, kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete'de yayımlandıktan 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine, oy birliğiyle karar verildi.





AA