Çağlayan, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, et fiyatlarında son  günlerde meydana gelen spekülatif fiyat artışlarının dengelenmesi amacıyla, Dış  Ticaret Müsteşarlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve ilgili diğer kurumlarla  sürdürülen çalışmalar sonucunda, Et ve Balık Kurumu'na canlı hayvan ve et  ithalatı yapabilmesi için gerekli belgelerin bugün itibariyle Dış Ticaret  Müsteşarlığı tarafından verildiğini bildirdi.

Öte yandan Başbakan Erdoğan da, fiyatlar düşene kadar ağırlıklı AB üyesi ülkelerinden olmak üzere ithalat yapılacağını açıkladı.

İTHALATIN HEDEFİ SPEKÜLATÖRLER

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, asla üreticiye zarar verecek bir uygulama yapmayacaklarını belirtti. Bakan Eker, şunları  söyledi:

"Arada birileri spekülasyon yapıyor, üretici dışında... Tüketiciye zarar  veriyorlar, üreticiye de zarar veriyorlar. Yani böyle bir arada bir zümre türedi.  Onlar var. Bizim hedefimiz onlar. Onların vereceği zararı bertaraf etmek. Burada  doğru konuşacağız. Perakendeye bir günde yansımaz bu iş. ama toptan et  fiyatlarını etkiler, kesimleri etkiler. Şu anda psikolojik olarak ortam bunu  etkiliyor."

Geçen pazar günü bütün sektörü toplayarak ayrıntılı bir çalışma  yaptıklarını anlatan Eker, “Hepsi de bizim tezimizin doğru olduğunu kabul etti  yani mutabık kaldık. Ne kadar besi materyali olduğunu biz biliyoruz. Böyle midir'  diyorum, 'evet böyledir' diyorlar. Peki ne istiyorsunuz? Birileri diyor arada  'daha çok kar edelim.' Mesele bu...” diye konuştu.

ÜRETİCİDEN BÜYÜK TEPKİ

Türkiye'de besiciliğin en önemli merkezlerinden olan Konya Kırmızı Et Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut, hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada, ithalat kararının yerli üreticiyi bitireceğini ileri sürdü. "Bu kararın vebali büyük olur" diyen Karabulut, şöyle konuştu:

"İthalat kararı almışlar, hayırlı uğurlu olsun. Ama Tarım Bakanı daha bir ay önce bizim hayvan sayımız yeterli,  ithalat yapılmayacak diyordu, ne oldu 1 ayda? Ne değişti? Ben iddia ediyorum, bu ithalat ile birlikte Türkiye'de üretici namına birşey kalmaz? İthalatı yaptın, etin toptan fiyatı 10 liraya düştü, ne olacak, üretici mi kalır?"

Türkiye'deki yüksek fiyatların sorumlusunun üreticiler olmadığının altını çizen Karabulut, girdi maliyetlerinin hızla arttığına dikkat çekti. Avrupa'da et fiyatlarının düşük olmasının nedeninin üreticilerin desteklenmesi olduğunu anlatan Karabulut, Türkiye'de ise üreticilerin 'inim inim' inlediğini söyledi. Karabulut şöyle devam etti:

"Türkiye'de toptan etin maliyeti 14.5 lira. Kaç liraya satacağım ben bunu?

Biz 2002'de 8.5 liraya et satıyorduk. Aradan 7 yıl geçti, 2009 eylülde et hala 9 liraydı. ama maliyetler uçmuş gitmiş kimsenin sorduğu yok. Ben 'üretici inim inim inliyor' diye bas bas bağırdım o zamanlar, ama ne oldu? Biz 7 senedir zarar ederken hükümet neredeydi?

Getirsinler bakalım ithalatı ne olacak, ortada üretici mi kalacak? Vallahi de bılamaz billahi de kalmaz."

Marketlerin kendilerinden 16 liraya aldığı eti 30-35 liraya sattıklarını söyleyen Karabulut, "nerede kontrol, nerede düzenleyici kurum? İthalatı getirmek için fiyatı şişirdiler. Hükümet bunların oyununa geldi. Hepsi planlıydı, hep uyardık ama dinlenmediler" diye konuştu.

VETERİNERLER DE KARŞI

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB)  Merkez Konseyi Başkanı Mehmet Alkan da et fiyatlarını spekülatif fiyat artışı olarak değerlendirmek kadar yanlış bir yaklaşım olamayacağını, et ithalatı kararının popülist bir yaklaşımla alındığını öne sürdü.

Alkan, et fiyatlarının yüksek olmasının nedeninin uygulanan yanlış  hayvancılık politikaları ve küçük baş hayvan başta olmak üzere arz eksikliğinden  ileri geldiğini savundu. Et ithalatının hayvancılığın gelişmesine telafisi mümkün olmayan zararlar  vereceğini iddia eden Alkan, şöyle dedi:

"İthal et, halk sağlığımız ve hayvan sağlığımız açısından önemli riskler  ortaya koyacak. Hiçbir ülke kaliteli etini ihraç etmek istemez, kesim öncesi ve  kesim sonrası veteriner hekim muayeneleri ile ilgili bilgi sahibi olmadığımız  etlerin kalitesi ve sağlığı konusunda emin olmamız mümkün değildir.”

Alkan, hayvancılığın siyasi mülahazalardan uzak bir devlet politikası  şeklinde ele alınmasını gerektiğini belirterek, hükümetten et ithalatına  başlamadan son vermesini, 2011 yılının “hayvancılık Yılı” olarak ilan etmesini  istedi.

KASAPLAR MEMNUN

Bursa Kasaplar Odası Başkanı ve Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkan  Yardımcısı Muhsin Yıldız, kasaplar olarak ithalata olumlu baktıklarını ancak bunun canlı hayvan ithalatı şeklinde olması gerektiğini söyledi. Yıldız, "Et ithalatına karşıyız. Et ithalatı, kamu kurum ve kuruluşların ihtiyacını karşılayacak şekilde Et ve Balık Kurumu tarafından belirli miktarda yapılabilir ancak genel anlamda canlı hayvan ithalatı şeklinde olmalı" dedi.

Avrupa ülkelerinden canlı hayvan ithalatı yapılırsa et fiyatlarının düşeceğini belirten Yıldız, "Canlı hayvan ithalatının önü açılırsa, kasaplar, ithalatçılar ucuz  hayvanı bulup ülkeye getirir. Ucuz hayvanların ülkeye gelmesi ile birlikte 24  liraya kadar ulaşan bir kilogram kıymanın fiyatı 15 liraya kadar geriler. Bu  durumda hem tüketici et yiyebilir hem de kasaplar iş yapar. Et fiyatının  yükselmesi nedeniyle son haftalarda kasaplarda işler durma noktasına geldi" diye konuştu.

"8-10 HOLDİNGİN OYUNU BOZULDU"

İzmir Kasaplar Odası Başkanı Aydın Mestanlı, hükümetin et ithalatı kararı ile ellerinde 250-300 bin dana olan 8-10 holdingin  oyununu bozduğunu söyledi. Büyük besi çiftliklerine sahip holdingin yöneticileriyle Tarım ve  Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in yaptığı toplantılarda, çeşitli sözler verilmesine  rağmen, bunun tutulmadığını ifade eden Mestanlı, şunları kaydetti:

“Bu holdingler istedikleri gibi fiyat yükseltiyorlardı. Başbakan Recep  Tayyip Erdoğan'ın 'eti ucuzlatın' sözü üzerine panikleyen bu holdingler, aynı gün  5-10 kuruş indirim yapmış, beklemeye başlamıştı. Hükümetin bugün Et ve Balık  Kurumu'na canlı hayvan ve et ithal izni vermesi bunları panikletti. Böyle bir  hamleyi beklemiyorlardı. Hükümet, canlı hayvan ve et ithalatı kararı ile  ellerinde 250-300 bin dana olan 8-10 holdingin oyununu bozdu. Bizim temennimiz bu  ithal edilecek etlerin canlı olarak Türkiye'ye getirilmesi ve devlet kurumlarının  ihtiyacında kullanılmasıdır. Et ve Balık Kurumu kesinlikle kişi ve şirketler  üzerinden bu ithalatı yapmamalıdır. Et Balık Kurumu'nun Avrupa'dan yapacağı et  ithalatına Türkiye Kasaplar ve Besiciler Federasyonu refakat edebilir. Bu ithalat  bıçaklık dana, besi düvesi ve danası şeklinde olmalıdır.”



AA/hurriyet.com.tr