Ankara Barosu Avukatlarından Şamil Demir Türk Borçlar Kanunu kredi kartı ve tüketici kredisi faizlerine getirdiği üst sınır ile ilgili hukuki habere özel açıklamalarda bulundu.

Av. Şamil Demir, “Öncelikle şu hususları tespit etmek gerek: TBK m. 88/2’ye göre, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, 3095 sayılı Kanun m. 1/1’de belirlenen yıllık faiz oranının % 50 fazlasını aşamaz. 3095 sayılı Kanun m. 1/1, ticari olmayan işlerde uygulanacak faiz oranını % 9 olarak belirlediğinden yürürlükteki bu orana göre ticari olmayan işlerde belirlenebilecek faiz % 13,5’i aşamaz. Ticari olmayan işlerde akdi temerrüt faizi ise TBK m. 120/2’de düzenlenmiştir. Buna göre sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, 3095 sayılı Kanun m. 1’e göre belirlenen yıllık faiz oranının % 100 fazlasını, yani yıllık % 18’i aşamaz” dedi.

-Bankacı Hukukçular ve Basın Susuyor, Vatandaş Araştırmıyor-
Av. Şamil Demir, “TBK m. 88/2 ve TBK m. 120/2 ile getirilen sınırlamaların kredi kartı ve tüketici (ihtiyaç, taşıt, konut) kredisi akdi ve temerrüt faizlerini sınırlayıp sınırlamadığı konusunda basına yansıyan ama pek de yankı bulmayan açıklamalar olmuştur İleri sürülen görüşler, kredi kartları ve tüketici kredilerinin "ticari iş" sayılıp sayılamayacağı noktasında yoğunlaşmaktadır. Reisoğlu, bankaların TBK ile faize getirilen sınırlamalara tabi olmadığını, TTK m. 8/2 uyarınca ticari işlerde faizin serbestçe belirlenebileceğini, bankaların birer ticari işletme olması nedeniyle, bütün işlem ve fiillerinin de ticari nitelikte olduğunu, ayrıca TTK m. 19/2'nin "Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır" hükmü karşısında bankalar tarafından kullandırılan tüm konut, otomobil ve tüketici kredilerinin ticari iş olduğunu savunmaktadır. Ancak Bankalar Birliği hukuk müşavirinin de başka türlü görüş bildirmesini beklemek mümkün değil” dedi.

Karşıt görüşlere de dikkat çeken Demir, “Akademisyenlerden Yeşim Atamer, TTK m. 19/2'de geçen “Kanunda aksine hüküm olmadıkça” ifadesine işaret ederek, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un aksine hüküm içeren kanun olduğunu, TKHK'nın, tacir ile tüketici arasındaki ilişkinin tüketici açısından da "ticari iş" sayılmasını engellediğini, bu bakımdan TBK m. 88 ve m. 120'nin bankaların tüketicilere verdiği borçlara uygulanabileceğini ifade etmiştir. Bu görüşe katılmamak mümkün değil. Gerçekten de TKHM m. 2'ye göre, tüketicilerin taraflarından birini oluşturduğu her türlü işlem, TKHK kapsamında ticari iş değil tüketici ilişkisidir. Bu nedenle Reisoğlu'nun ifade ettiğinin aksine, bir kişinin tüketici sıfatıyla imzaladığı sözleşmenin, taraflardan biri banka olsa bile "ticari iş" sayılması mümkün değildir. Dolayısıyla ticari işlerde benimsenen faiz belirleme serbestisi, kredi kartı ve tüketici kredisi sözleşmelerine uygulanamaz. Bu husus TTK m. 8/2-3-4’te açıkça vurgulanmıştır” dedi.

-T.C. Merkez Bankası Kredi Kartı Faizlerini Belirlerken 3095 sayılı Kanun ve Türk Borçlar Kanunuyla Bağlıdır-
Açıklamalarına TCMB’nin yetkilerinin sınırlandığını ifade ederek sürdüren Demir, “Her ne kadar, tüketici kredisi ve kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranları tespit edilirken başvurulacak olan 3095 sayılı Kanun m. 4’te “Diğer kanunların, bu Kanunda öngörülen orandan fazla temerrüt faizi ödenmesine ilişkin hükümleri saklıdır.” hükmü yer alsa da, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda (BKKK) (m. 26) ve TKHK m. 10’da “özel düzenleme” niteliğinde bir faiz düzenlemesi yapılmamıştır. Yine TBK’da bu kanun hükümlerinin kredi kartları ve tüketici kredilerine uygulanmayacağına ilişkin özel bir hüküm bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB), BKKK m. 26/3 ile verilen kredi kartı akdi ve gecikme (temerrüt) faizlerini üç aylık dönemlerde belirleme yetkisi, herhangi bir objektif kritere bağlanmamış, faiz oranlarının belirlenmesinde TBK ve TTK’nda benimsendiği gibi 3095 sayılı Kanun’a gönderme yapılmamıştır. Buna göre TCMB, kredi kartı azami akdi faiz oranını ve azami gecikme faiz oranını belirlerken, azami akdi faiz bakımından TBK m. 88/2 ile; -taraflar arasında sözleşme ile temerrüt faizi belirleme iradesi olduğundan- azami gecikme faiz oranı bakımından TBK m. 120/2 ile bağlıdır TCMB’nın, BKKK m. 26/3 ile verilen yetkiye dayanarak, üç aylık dönemlerde belirleyebileceği faiz oranları, günümüzde yürürlükte bulunan 3095 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, kredi kartı akdi faizi için yıllık azami % 13,5’i; kredi kartı gecikme (temerrüt) faizi için yıllık azami % 18’i geçemez” dedi.



-Merkez Bankasının Yaptığı Yetki Gaspıdır-
Merkez Bankasının TBK ile getirilen faiz sınırlamasının kredi kartlarını da kapsadığının farkında olduğunu ve hatta bu konuda hükümeti uyardığını söyleyen Demir, “Kredi kartları ve tüketici kredileri, uygulanabilecek faiz hadleri bakımından TBK m. 88/2 ve TBK m. 120/2’ye tabidir. Tespit edilen akdi ve temerrüt faiz oranları, TBK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren imzalanan tüketici kredilerinde ve TCMB’nın 01.07.2012 tarihinden itibaren ilan edeceği kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami akdi ve temerrüt faizinin belirlenmesinde yeni bir kanuni sınır olarak uygulama bulacaktır. TCMB’nın TBK’da düzenlenen sınırları aşan oranda kredi kartı akdi faizi ve temerrüt faizi belirlemesi, kanun koyucunun kendi takdirine bıraktığı bir konuda yetkisiz işlem yapması anlamına geleceğinden, yetki gaspı olur. TCMB, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yetkilerinin kullanımını etkileyen TBK ve diğer mevzuatla bağlıdır” dedi.

-Türk Borçlar Kanunu Tüketici Kredisi Faizlerini de Sınırladı-
Türk Borçlar Kanunundaki faiz sınırlamalarının tüketişi kredilerini (konut, ihtiyaç, taşıt) de kapsadığını ancak Bankaların sınırlamalara uymadığını söyleyen Demir, “TBK m. 88/2’de düzenlenen, ticari olmayan işlerde uygulanacak azami akdi faiz oranı tüketici kredileri için de geçerlidir. Buna göre tüketici kredisi sözleşmelerinde kararlaştırılabilecek yıllık azami akdi faiz % 13,5’i geçemez. Ancak TKHK m. 10, tüketici kredilerinde uygulanacak gecikme faizinin belirlenmesi bakımından özel nitelikli bir faiz sınırı getirmiştir[1]. Buna göre TKHK m. 10 uyarınca tüketici kredisi sözleşmelerinde belirlenebilecek gecikme (temerrüt) faizi oranı, akdi faiz oranının % 30 fazlasını geçmemek üzere belirlenebileceğinden, tüketici kredilerinde temerrüt faiz oranı yıllık % 13,5 oranının %30 fazlası olan yıllık %17,55’i geçemeyecektir[2]. Ancak BKKK m. 26/6 uyarınca, "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendi kredi kartları için uygulanmaz". Dolayısıyla doktrinde[3] ifade edildiğinin aksine kredi kartı temerrüt faizleri açısından TKHK m. 10’da düzenlendiği şekilde özel bir üst sınır bulunmamaktadır” dedi.

-Faiz Sınırlaması (indirimi) Yeni Alınan ve Kanunun Yürürlüğe Girmesinden Sonra Tasfiye Edilen Bütün Kredileri Kapsıyor-
Getirilen sınırlamaların yeni ve eski kredilerin çoğunu kapsadığını söyleyen Demir, “6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Geçmişe etkili olmama kuralı” başlıklı 1. maddesine göre; “Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir”. Buna göre, kural olarak TBK’nun yürürlüğe girmesinden önceki kredi kartı ve tüketici kredisi işlemlerine BK, yürürlüğe girmesinden sonraki kredi kartı ve tüketici kredisi işlemlerine TBK uygulanacaktır. Fakat TBK’nun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan kredi kartı işlemleri bunlara uygulanacak akdi ve temerrüt faizleri, tüketici kredisi tasfiye ve temerrüdü işlemlerinde yukarıda belirlenen koşullarda TBK hükümleri uygulanır” dedi.

-Bankalar Vatandaşa İade Edeceği Para Nedeniyle Sarsılacak -
Konunun öneminin anlaşılması ve vatandaşın hukuki girişimde bulunmasıyla birlikte yargının konuyu netliğe kavuşturacağını söyleyen Demir, “TBK’nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yukarıda tespit edilen oranları aşan kredi kartı ve tüketici kredisi faiz oranları geçersizdir ve bu oranlara göre fazla tahsil edilen faiz tutarlarının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerekir. Düzenleme belirsizliği ve belirli oranda serbestiye sahip olunduğu inancıyla belirlenen ve tahsil edilen faizler açısından banka ve finans kurumlarının kötü niyetli olduğu düşünülemeyeceğinden, banka ve finans kurumları sebepsiz zenginleşilen tutarlar için kendilerine gönderilecek ihtar tarihinden itibaren temerrüde düşerler (TBK m. 117/2). Kredi kartları ve tüketici kredilerini, TBK ile getirilen faiz sınırlamaları kapsamından çıkararak, TCMB’nı eski yetkilerine kavuşturmak amacıyla yapılabilecek özel düzenlemeler geçmişe yürümeyeceğinden, muhtemel bir düzenlemeye kadar yapılan işlemler, ifade ettiğim görüşler kapsamında ele alınmalıdır” dedi.(hukukihaber.net)
 
Av. Şamil Demir tarafından konuya ilişkin olarak kaleme alınan ve Ankara Barosu Dergisi’nin son sayısında yayınlanan hakemli makale için: http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2012-4/8.pdf
 
[1] Oğuzman/Öz s. 313.
[2] Demir, Şamil: “Türk Borçlar Kanunuyla Faize Getirilen Sınırlamaların Kredi Kartları ve Tüketici Kredilerine Etkisi” (http://www.samildemir.av.tr/2012/11/turk-borclar-kanunuyla-faize-getirilen-sinirlamalarin-kredi-kartlari-ve-tuketici-kredilerine-etkisi/, erişim tarihi: 07.11.2012).
[3] Oğuzman/Öz s. 313.