Medeni Kanun mirastan çıkarmayı cezai ve koruyucu olmak üzere iki türde düzenlenmiştir.

1. Cezai Mirasçılıktan Çıkarma

Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakana ,saklı paylı mirasçısını mirastan uzaklaştırma imkanı veren bir ölüme bağlı tasarruftur. Saklı pay kurumunun altında yatan sebep yakın ve kopmaz kabul edilen aile bağlarıdır. Bu bağ dolayısıyla da miras bırakan mirasçı olan hısımlarına mutlaka belli oranda miras payı bırakmasının gerekliliği öngörülmüştür.Ne var ki bu var olduğu kabul edilen aile bağı, saklı pay mirasçının bir davranışı yüzünden kopmuşsa bu durum artık onun saklı payın korunmasından yararlanmaya layık olmadığını gösterir. Kanun koyucu böyle bir halde mirasçılıktan çıkarma kurumunu o kişiyi saklı saklı payın korunmasını dışında bırakmak için düzenlenmiştir. Mirasçılıktan çıkarmanın gerçekleşmesi için miras bırakanın bu yönde bir iradesin açığa vurması gereklidir. Bu irade mirasçılıktan çıkarma zorunlu bir taraflı ölüme bağlı tasarruf olduğu için kural olarak vasiyetname ile yapılır. Cezai mirasçılıktan çıkarmadan söz edilebilmesi için saklı paylı mirasçıların saklı paylarının tamamı ya da bir kısmından yoksun bırakılmaları gereklidir.

Mirasçılıktan Çıkarma Şartları

a)Şekil Şartı

Mirasbırakanın bir ölüme bağlı tasarrufu ile gerçekleşir. Bu ölüme bağlı tasarruf da vasiyetnamedir.

b)Mirasçılıktan Çıkarmanın TMK m. 510 da Sayılan Sebeplerden Birine Dayanması 

TMK. Madde 510 ‘’ Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir: 1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, 2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse’’ şeklindedir.

TMK madde 510/b.1 ‘Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,…’maddesinde ağır kelimesi ceza anlamında kullanılmamakta olup hakim suçun ağır olup olmadığına ,yaşanan fiilin aile bağlarını koparacak nitelikte olup olmadığını değerledirecektir.Bu durumun taktiri hakimdedir. Ceza hukukunda suç olarak tespit edilen bir fiilin mirasçılıktan çıkarma sebebi olabilmesi için failin cezalandırılmış olması şart değildir. Fail suç zamanaşımına uğradığı ya da şikayette bulunmadığından cezalandırılamamış olsa bile mirasçılıktan çıkarma sebebi gerçekleşmiş olur yeter ki aile bağını koparmış olsun. Failin asli fail de olması gerekli değildir.Örneğin çok kızdığı kocasını sakat bırakacak şekilde dövmesi için oğlunu teşvik eden kadın da TMK 510b.1 kapsamında mirasçılıktan çıkarılabilir.

TMK madde 510//b.2 ‘Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse’ Bu bentte aile hukukundan doğan görevlerin ihlali öngürüldüğü için fiilin muhattabı olarak sadece mirasbırakan ve aile fertleri sayılmıştır. Karı koca arasındaki sadakat borcunun ihlali de mirasçılıktan çıkarma sebebi oluşturur. Aile hukukundan doğan görevin önemli ölçüdeki ihlalinin mirasçılıktan çıkarma sebebi olabilmesi için objektif ve sübjektif unsurların bulunması gereklidir.

Mirastan çıkarılan kimse iptal ya da tenkis davası açarak mirastan çıkarmaya itiraz edebilir.

2. Koruyucu Mirasçılıktan Çıkarma (Borç Ödemeden Aciz Sebebiyle Mirasçılıktan Çıkarma)

Cezai mirasçılıktan farklı olarak koruyucu mirasçılıktan çıkarma sadece birinci zümre mirasçılıkta yani  mirasbırakanın alt soyu yönünden uygulanabilir.

TMK madde 513 ;‘’Mirasbırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır. Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.’’şeklinde olup koruyucu mirastan çıkarmanın ilk şartı mirasçılıktan çıkartılacak olan altsoyun borçlarını ödeyecek yeterli malı bulunmadığı için  alacaklıların onun aleyhine İİK m.143’ de öngürülmüş aciz vesikasını almış olmasıdır.İkinci şart mirasbırakanın aleyhine aciz vesikası alınmış olan altsoyunun saklı payının yarısını onun doğmuş olan ya da doğacak olan çocuklarına tahsis etmesidir. Doğacak çocuklar TMK 521 anlamında ana rahmine düşmüş çocukları ifade eder.

Bir ölüme bağlı tasarruf olan koruyucu mirasçılıktan çıkarmanın da vasiyetname ile yapılması gerekir. Koruyucu mirasçılıktan çıkarmanın ne zaman geçersiz olacağını TMK 513/3’de özel olarak düzenlenmiştir. Buna göre miras açıldığı zaman aciz belgesinin hükmü kalmamışsa ve aciz vesikasında gösterilen borç miktarı miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarma hükümsüz olur.Ancak bunun için iptal davası açması gerekir. Bunun sonucunda mirasçılıktan çıkarılan miras payının tamamını alır. Ancak mirasbırakan, onun miras payının kendi tasarruf nisabına giren bölümü üzerinde tasarrufta bulunmuşsa o zaman saklı payının tamamı ile yetinmek zorundadır.Mirasçılıktan çıkarmayı içeren vasiyetnamede TMK 557 ‘deki iptal sebeplerinden biri varsa buna dayanarak da çıkarma iptal ettirilebilir.