7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’na göre vergiyi doğuran olaylardan biri miras yoluyla mal edinmek iken diğeri, ne şekilde olursa olsun ivazsız olarak mal edinilmesidir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde ise aslen bir bedel bulunmaktadır. Sözleşmenin adında açıkça belirtildiği üzere “bedel” bağış yapanın bakılması ve korunmasıdır.

Türk Borçlar Kanunu’nun 612 numaralı emredici hükmü gereği: “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz.” Dolayısıyla miras sözleşmesinin şartlarının, ölünceye kadar bakma sözleşmesinde de bulunması gerekmekte ve tıpkı bir vasiyetname gibi hazırlanması şart koşulmaktadır. Ancak aynı maddedeki istisna gereği “Sözleşme, Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak yapılmışsa, geçerliliği için yazılı şekil yeterlidir.”

7338 sayılı VİVK’nın 1. maddesine göre “Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset tarikiyle veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali Veraset ve İntikal Vergisine tabidir.” Aynı kanunun devamı maddelerinde veraset tabirinin, miras, veraset ve miras mukavelesi gibi ölüme bağlı tasarrufları ifade ettiği açıklanmıştır. TBK 611. maddesinde ise “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü bulunmaktadır. Bu noktada karşımıza tespiti önemli iki soru çıkmaktadır: sözleşme miras hukuku nitelikli midir yoksa borçlar hukuku nitelikleri mi taşımaktadır?

Miras hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesinde, bakmakla mükellef borçlu ancak bakılan öldüğünde karşı edimi temin edebilecektir. Ölüme bağlı bir tasarruf olan bu sözleşme gereği, miras hukuku nitelikli olduğu kabul edilir ve intikal eden mallar üzerinden veraset ve intikal vergisi tahakkuk ettirilir.

Bu sözleşme gereği tahakkuk ettirilecek olan vergide, kanunun 12. maddesi gereği bakım borçlusunun iktisap ettiği maldan çıkartarak vergiden düşebileceği kalemler bulunmaktadır. Bakım borçlusu, iktisap ettiği mallar üzerinde, alacaklı adına ödemiş olduğu vergi borçlarını ve kendi gerçekleştirdiği cenaze masraflarını düşebilecektir. Ayrıca, merhumun füruğ ve eşi olması halinde uygulanacak istisnalar da bulunmaktadır ki, yazımızın konusu değildir.

Vergilendirme gayrimenkuller için, emlak vergisi değeri üzerinden gerçekleştirilecek, tescil için tahakkuk beklenmeyecek olsa da vergi ödenmeden gayrimenkuller üzerinde bir hak tesis edilemeyecektir. Aksi bir durumda verginin ödenmesinden mükelleflerin müteselsil sorumluluğu bulunacaktır.