Türkiye Cumhuriyetinde; Türk Milleti, Türklük ve Türkçe için pek çok şey söyleniyor. Pek çok ve pek değişik öneriler getiriliyor. Dünyanın diğer devletleri; kendi ülkeleri, kendi milletleri ve kendi dilleri için neler söylüyorlar. Bunlara bir bakalım da kimin doğru, kimin yanlış yaptığını ve bu yanlışların ülkeyi nereye götüreceğini şöyle bir düşünelim.

         Rusya Devlet Başkanı Putin, Milli Meclisleri olan Duma’da bir konuşma yaptı. Konuşmasında aynen şunları söyledi :

“Rusya’da Rus’lar yaşar. Herhangi bir azınlık, Rusya'da çalışmak ve yiyip içip yaşamak istiyorsa ‘Rusça’ konuşmalı ve Rus yasalarına saygılı olmalıdır. Rusya’nın azınlıklara ihtiyacı yoktur. Azınlıklar Rusya’ya muhtaçtır ve ‘ayrımcılık’ için ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar, yasalarımızı değiştirmeyeceğiz ve onlara ‘Özel ayrımcılık’ tanımayacağız."

Putin, bu konuşması nedeniyle kafatasçı veya faşist olmakla suçlanmadı; aksine Duma’daki politikacılar, bu konuşması nedeni ile Putin’i tam beş dakika boyunca ayakta alkışladılar.

Amerika Birleşik Devletlerinde öğrenciler her sabah bir “And” içerler. Öğrenci andı şu şekildedir :

“Amerika Birleşik Devletlerine, bayrağına, cumhuriyetine, bölünmezliğine ve o bayrağın simgelediği Amerikan Ulus’una bağlılık için söz veriyorum.”

Ayrıca ABD’de bir “Dil Birliği Kanun’u” vardır. Bu kanuna göre, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve özel iş yerlerinde İngilizce kullanılması zorunludur.

Bu and ve bu zorunluluk nedeniyle kimse, ABD’ni ayrımcılık ve azınlıklara baskı yapmakla suçlamıyor. Amerika’da 72 çeşit millet yaşıyor. Adamın yüzüne bakıyorsun tam bir Çinli, zenci, Japon, Meksikalı. Ne olduğunu soruyorsun “Amerikalıyım” diyor.

Yunanistan, kendi ülkesinde ve Güney Kıbrıs’daki yerleşim yerlerinde bütün Türkçe isimleri kaldırdı ve kullanılmasını yasakladı.

Hiçbir devlet veya uluslararası kuruluş, bu uygulamadan ötürü Yunanistan’ı kınamadılar. Üstelik bu uygulamalarından sonuç aldılar:

Geçtiğimiz senelerde bir Ankara Valisi, Yunanistan’a resmi ziyaret yapacak idi. Pasaportunda doğum yeri olarak Türkçe ismi ile “Gümülcine” yazdığı için Yunanistan’a alınmadı ve O sayın vali, seyahatini iptal etti.

Ama geçtiğimiz aylarda Başbakan Yardımcısının başkanlığında Yunanistan’a resmi bir seyahat yapacak olan heyette yer alan bir AKP milletvekili ve eşinin pasaportunda aynı şekilde “Gümülcine” yazdığı için Yunanistan’a alınmadılar. Bu kişiler ertesi gün pasaportlarına “Gümülcine” yerine Rum’ca ifadesi ile “Komotini” yazdırarak turistik resmi geziye katıldılar.

Ama biz; bırakın vatandaşlarımızın isimlerini; İl, İlçe, kasaba ve köylerimizin adını bile değiştirerek yabancı kökenlere dayamaktayız.
 
 
Aslında azınlık olmayanları bile “azınlık” olarak tanımlamaktayız.

Farklı dil ve lehçelerde; eğitim, öğretim, basın, yayın hakları vermekteyiz.

Ülkenin bölünmesi, afedersiniz birleştirilmesi (!) için elimizden geleni yapmaktayız.

Öyle ya; onlar akılsız, biz akıllıyız !.
 

Bu köşe yazısı, sayın Av. Erdem AKYÜZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.