1) TCK m.220’de Düzenlenen Suç Örgütünün Propagandasını Yapan Failin Cezasının İnfazı

TCK m.220/8’de; örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasının yapılması suç olarak düzenlenmiştir.

Örgüt propagandası suçunun infazı, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesinin 2. fıkrasına göre mi, yoksa aynı maddenin 4. fıkrasında 2/3 yerine öngörülen 3/4’e göre koşullu salıverilme hesaplanarak mı yapılacaktır?

“Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlar” başlıklı TCK m.58/9’da öngörülen özel infaz usulü; örgüt mensubu olanlar hakkında uygulanacaktır ki, propaganda yapan kişinin bu eylemi nedeniyle doğrudan örgüt mensubu sayılması mümkün değildir, çünkü örgüt mensubu olmaya ilişkin suçun maddi unsuru başka şekilde tanımlanmıştır. Buna ilişkin tanımlara, TCK m.220/1-2’de yer verilmiştir.

TCK m.220 incelendiğinde; örgütün propagandasını yapma suçunun düzenlendiği 8. fıkradan hareketle, sadece propaganda yapıp örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmayan kişinin suç örgütü mensubu olarak veya suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde suç işlediğinin kabulü yoluna gidilemez. Bu sebeple; TCK m.220/8 uyarınca verilen cezanın infazında, Ceza İnfaz Kanunu m.107/2 uyarınca 2/3 koşullu salıverilme oranı uygulanacaktır.

2) Terör Örgütünün Propagandasını Yapan Failin Cezasının İnfazı

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu m.7/2’de; “Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmüne yer verilerek, terör örgütünün propagandasını yapma suçu, Terörle Mücadele Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla; bir terör örgütünün propagandasını yapan fail, TMK m.7/2 uyarınca cezalandırılacaktır.

TMK kapsamına giren suçlarda koşullu salıverilme ve denetimli serbestliği düzenleyen TMK m.17/1’e göre; “Bu Kanun kapsamına giren suçlardan mahkum olanlar hakkında, koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması bakımından 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107 nci maddesinin dördüncü fıkrası ile 108 inci maddesi hükümleri uygulanır”.

Burada kanun koyucu; terör suçu, terör amacıyla işlenen suç, suç işlemek için örgüt kurma, yönetme veya örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkumiyetten bahsetmemiş, yerine “bu Kanun kapsamına giren suçlardan mahkum olanlar hakkında” ibaresine yer vererek, TMK m.7/2’de tanımlanan terör örgütü propagandası suçunu da içine alacak şekilde nitelikli infaz usulünün tatbikini benimsemiştir.

TMK m.17/1 uyarınca; TMK kapsamına giren suçlarda, koşullu salıverilme süresinin hesabı 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu m.107/4 ve 108’e göre yapılacaktır. Terör örgütünün propagandasını yapma suçu, TMK m.7/2’de açıkça düzenlendiğinden, bu suçtan verilen cezaların infazında koşullu salıverilme süresi ¾ oranı üzerinden hesaplanacaktır.

Ayrıca; TCK m.314’de silahlı örgüt suçu düzenlenmiş olup, bu suç “Terör suçları” başlıklı TMK m.3 tarafından mutlak terör suçu sayılmıştır. TCK m.314/3’de yer alan “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.” hükmünden dolayı, TCK m.220/8’de tanımlanan örgüt propagandası suçu bakımından, silahlı örgütün propagandasının yapılmasının “terör suçu” olduğu kabul edilebilir. TCK m.314/3 tarafından TCK m.220/8’e yapılan atıf ve bunun yanında TMK m.3’ün, TCK m.314’de tanımlanan suçları “terör suçu” sayması nedeniyle, terör örgütü propagandası suçunun “terör suçu” olarak nitelendirilmesine yol açabilir. Ancak belirtmeliyiz ki; bu görüş, terör örgütü propagandası suçunun TMK m.7/2’de özel olarak düzenlenmesi sebebiyle kabul görmeyebilir. Çünkü Terörle Mücadele Kanunu; terör ve terör suçları konusunda özel bir kanun olup, burada düzenlenen suç ve ceza, aynı konuda Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen suçun ve cezasının tatbikinin önüne geçecektir. Bunun yegane engeli; “başka bir kanunda daha ağır ceza öngörülmediği takdirde” yönünde bir ibarenin ilgili kanun hükmünde yer alması ile mümkün olabilirdi ki, bu şekilde veya benzer hüküm ve ibarenin TMK m.7/2’de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki; TMK m.7/2’de öngörülen ceza, TCK m.314/3 atfı ile TCK m.220/8’de örgüt propagandası için gösterilen cezadan da daha ağırdır.

Sonuç olarak; örgüt propagandası suçunda ikili bir ayrıma gidilmelidir. Propagandası yapılan örgütün nitelendirmesi terör değil, çıkar amaçlı veya başka maksatla kurulmuş bir örgüt olduğunda, propaganda yapan hakkında TCK m.58/9, İnfaz Kanunu m.107/4 ve 108 uygulanmayacaktır. Ancak örgüt terör örgütü olduğunda, TMK m.17’nin “Koşullu salıverilme” başlıklı özel düzenlemesi uygulama alanı bulacaktır. Terör örgütü propagandası yapma suçundan verilen hapis cezasının infazında; İnfaz Kanunu m.107/4 ve 108 uygulanacak, ayrıca terör örgütü propagandası yapan kişi hakkında, İnfaz Kanunu m.17/6-a gereğince hükümlünün istemiyle infazın ertelenmesi de tatbik edilemeyecek, bununla birlikte koşullu salıvermenin şartları (iyi hal ve 3/4’ün cezaevinde infazı) gerçekleştiğinde ceza, İnfaz Kanunu m.105/A’da tanımlanan bir yıl süre ile denetimli serbestlik usulü uygulanarak infaz edilecektir.

Örgüt propagandası suçlarının infazının, TCK m.58/9 ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği m.6/2-ç’nin hükümleri ile ilgisi bulunmamaktadır. Çünkü TCK m.58/9’da “örgüt mensubu” ibaresine yer verilerek bu kişiler hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin (Ceza İnfaz Kanunu m.108) uygulanacağı düzenlenmektedir ki, sadece örgütün propagandasını yapma suçundan cezalandırılan failin örgüt mensubu olmadığı tartışmasızdır. Aynı şekilde; cezalandırmaya konu olan tek fiili örgüt propagandası yapmak olan hükümlünün “örgüt mensubu” olmaması sebebiyle, mensubiyetinin bulunmadığı bir örgütten ayrılması fiilen mümkün olmadığından, Yönetmelik m.6/2-ç’de hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmesi için aranan “mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararı ile tespit edilmesi” şartı tatbik edilemez.

3) Örgüt Propagandası Suçundan Verilen Cezaların İnfazında, 671 sayılı KHK m.32 ile Ceza İnfaz Kanunu’na Eklenen Geçici 6. Madde Uygulanabilir mi?

671 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Kurum ve Kuruluşlara İlişkin Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 32. maddesinde; 1 Temmuz 2016 tarihi ve öncesinde işlenen suçlara ilişkin hapis cezalarının infazında öngörülen 1/2'lik koşullu salıverilme ve denetimli serbestliğin 1 yıldan 2 yıla çıkarılmasına dair düzenleme, bu hükümde yer alan istisna sebebiyle terör örgütü propagandası yapanlara uygulanmayacak, fakat üyesi olmadığı çıkar amaçlı suç örgütünün propagandasını yapanlara tatbik edilecektir. Ceza İnfaz Kanunu’na geçici madde 6’yı ekleyen KHK m.32’de; Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ile İnfaz Kanunu m.107/4’ün tatbik edildiği suçların cezaları, hükümlü lehine olan bu özel infaz usulünün dışında tutulmuştur. Dolayısıyla, terör örgütü propagandası suçundan verilen cezaların infazında 671 sayılı KHK m.32 ile Ceza İnfaz Kanunu’na eklenen geçici 6. madde uygulanmayacaktır.

.

Prof. Dr. Ersan Şen

Av. Beyza Başer

.

(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)