5237 sayılı Türk Ceza Kanunu “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” başlıklı 220. Maddesinin 7. Fıkrası örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin eylemini cezalandırmaktadır.

Yargıtay yerleşik uygulamalarında TCK 220.Maddesi anlamında örgütün varlığından bahsedilebilmesi için en az üç kişinin, suç işlemek amacıyla, hiyerarşik bir ilişki içerisinde ve sürekli bir biçimde amaç suçları işlemeye elverişli araç ve gerece sahip olarak bir araya gelmesi gerektiğini belirtmiştir. (1)

Yargıtay 16. Ceza Dairesi “Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dâhil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hâkim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dâhilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.” Kararı ile kişinin örgüt üyesi olarak cezalandırılabilmesi için gereken şartları sıralamıştır. (2)

Silahlı Terör Örgütüne Üyelik suçunda, Türk Ceza Kanunu 314.Maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu 5.Maddesi uygulanarak hüküm kurulmaktadır. Silahlı Terör Örgütüne Üyelik suçunun işlendiği iddiası ile yapılan yargılamalarda da az önce izah edildiği gibi örgüte üye olmak için TCK 220. Maddesin de sayılı şartların var olması gerekmektedir.

Yargıtay, örgüte üye olma suçunun oluşumu için hiyerarşik yapıya dâhil olma unsurunu olmazsa olmaz bir şart olarak aramaktadır.(3) Örgütteki hiyerarşik yapılanmanın kısa tanımı, örgüt üyelerinin arasındaki astlık-üstlük ilişkisi ve emir talimat zinciridir. Örgüt üyesi olmak için kademeli ilişki içerisinde yer almak gerekmektedir. Kişi hiyerarşik yapıya dâhil olmasa da TCK 220. Maddesi 7. Fıkrası gereği illegal yapısını ve amacını bildiği örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmekten, örgüt üyesi olarak cezalandırılmaktadır. (4)   

2014 ile 2016 yılları arasında örgüt talimatı ile Bank Asya’ya olağan hesap hareketleri dışında para yatıran kişiler, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan (TCK 314.Maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu 5.Maddesi) cezalandırılmaktadır. Kişi örgütsel talimat üzerine Bank Asya’ya para yatırmış olsa da yerel mahkemede kişinin örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığı kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilemiyorsa kişinin eylemi hiyerarşi içerisinde yer almadan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme olarak değerlendirilmelidir.

2014 ve 2016 yılları arasında Bank Asya’da açılan hesapların ve olağan hesap hareketleri dışında yatırılan paraların örgüt talimatı ile yapılıp yapılmadığının tespiti için banka dökümlerinin bilirkişiler tarafından incelenmesi ve rapor hazırlanması gerekmektedir.

Sanığın örgüt hiyerarşisi içinde yer aldığı somut delillerle ispat edilmelidir. Sanığın hiyerarşi içinde yer almadan, örgütsel bilinçle Bank Asya’ya para yatırdığı ispat edilir ve yatırılan bedel düşük kabul edilirse, TCK Md.220/7 “Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir” hükmü gereği verilecek cezada indirim uygulanmalıdır.

Ayrıca, cezada TCK Md. 220/7 hükmü gereği bir indirim uygulanması, kişinin soruşturma aşamasında tutuksuz yargılanacağı, tutuklu yargılansa dahi tutuklu kalacağı sürenin kısalacağı kanaatindeyiz.

-----------------------

(1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.04.2007 gün 253-80 
Yargıtay 10.Ceza Dairesi 19.02.2009 gün 16520-2348
(2) Yargıtay 16 CD 18.07.2017 gün 2016/7162 E. 2017/4786 K.
(3) Yargıtay 8. CD 12.03.2009 gün, 2008/4959 E. 2009/3809 K.
(4) Yargıtay 9. CD 11.11.2009 gün 2008/2010 E. 2009/11270 K.