Diyanet İşleri Başkanlığı, şehirlerarası otobüslerin kalkış ve mola veriş saatlerinin namaz saatlerine göre ayarlanması yolunda bazı Bakanlıklara resmi başvuruda bulunduğunu açıkladı.

Bu uygulamanın getireceği sakıncaların düşünülmesi gerekir.

Öncelikle ifade etmek isteriz ki; dini inanış ve ibadet özgürlüğünü koruyan her düzenleme çok gerekli ve yararlıdır. Ancak şehirlerarası ulaşımda otobüslerin kalkış saatlerinin ve molaların namaz saatlerine göre ayarlanması ve molalarda namaz kılmaya yetecek kadar süre verilmesi bir takım sakıncalara, ayrımlara ve tartışmalara yol açacaktır.

-Her şeyden önce, namaz süresi neye göre hesap edilerek mola verilecektir. Sabah namazı  4 rekat, akşam namazı 10 rekat ve ayrıca 3 vitr rekatıdır. Yatsı namazından, 20 rekata varan teravih namazına kadar değişen sürelere ihtiyaç vardır.

-Namaza başlamak isteyenlerin abdest almaları gerekli olduğuna göre bu ihtiyacı duyanların isteği nasıl giderilecektir.

-Namaza duranlar ile katılmayanlar arasında bir görüş ayrılığının çıkması halinde sorun giderek büyüyecek ve tehlikeli bir nitelik alacaktır.

-İlköğretim öncesinde başlayan Kuran Kursları, İmam Hatip Okulları, giderek sayıları artan tekke, zaviye, tarikatlar, değişen giyim kuşam ve düşünüş farklılıkları toplumu karanlığa ve bölünmeye götürebilecek bir tehlike durumundadır

-Sonuç olarak; şehirlerarası ulaşımda atılacak bu temelin; amacı, nereye kadar uzayacağı ve sonu belirsizdir.

Bu düzenlemenin; şehirlerarası ulaşıma ayar vermenin dışında, EZAN’ın minareden canlı olarak okunmasını kapsar şekilde düzeltilmesi gereklidir.

Minareler, ezan okunması için özel olarak yapılan kutsal alanlardır. Aşağıdan teybin düğmesine basarak ezan okunması çok yanlış ve sakıncalıdır. Ezanın, mutlaka minareye çıkan müezzin tarafından canlı olarak okunması zorunlu olup bu uygulamaya dönülmesi gereklidir.

Bu konuda, yani ezan’ın müezzin tarafından minareye çıkarak canlı olarak okunmasının gerekli olduğu yolunda Diyanet İşleri Başkanlığı’na 28.6.2016 tarihinde başvuruda bulunduk. Başvurumuzda yargıya müracaat hakkımızın saklı tutulduğunu da ifade ettik. Konunun incelenerek cevap verileceğinin bildirilmesine rağmen aradan geçen 5 sene içinde hiçbir yanıt verilmediğini üzülerek ifade etmek isteriz. Şimdi ise iş; otobüs ulaşımlarına ayar vermeye kadar gelmiştir.

Av.A.Erdem AKYÜZ