Ahmet Altan'ın cezaevinden çıkış haberini alan yakınları, dakikalar öncesinden evinin önünde beklemeye başladı. Ahmet Altan'ı bekleyenler arasında bulunan kardeşi Zeynep Altan, “Duyduğumuza göre şuanda yolda. Heyecanlıyım televizyonda duydum tahliye olduğunu. Bekliyordum ama bugün için olur mu, olmaz mı bilemediğimden evin önünde gelmesini dört gözle bekliyorum. Daha evvel çıktığında karşılayamamıştım kendisini, rahatsızdım. Şimdi ona sarılmak için aslan yürekli abimi dört gözle bekliyorum burada" dedi. 

Taksi ile evine gelen Ahmet Altan'ı, kardeşi, çocukları ve bazı arkadaşları karşıladı. Taksiden indikten sonra "Sarılamıyoruz birbirimize değil mi" diyen Altan'a, kardeşi Zeynep Altan sarıldı. Ahmet Altan daha sonra bagajdaki eşyalarını alarak taksi ücretini ödedi.

Ahmet Altan, "Ben duygularımın ne olduğunu bilmiyorum doğrusunu istersen. Çünkü çıktım ama çok acele çıktık. Tam niye çıktığımı bilmiyorum. Yani hangi karardan çıktım, nasıl oldu. Bana sormadan beni içeri aldılar, bana sormadan beni dışarı bıraktılar, onun için tam bilmiyorum" şeklinde konuştu. Ahmet Altan daha sonra kardeşi ve çocukları ile yaşadığı apartmana giriş yaptı.

'Hukuksal zorbalık kayda geçer'

Tahliye için Silivri'ye giderken BBC Türkçe'ye açıklamada bulunan Ahmet Altan'ın avukatı Figen Çalıkuşu, "Dün Yargıtay'a tahliyesi için dilekçe verdim. AİHM de dört yıldır devam eden hukuksal zorbalığa son verdi. Evrensel hukuk ve değerler şaşmaz. Ama hukuksal zorbalık kayda geçer. 15 Temmuz yargıyı fena hırpaladı. Oysa Ahmet Altan'ın tutuklu olması adına hiçbir eylemi yok. Dün bu da kayıt altına alındı" diye konuştu.

Ilıcak'ın avukatı Kemal Ertuğ Derin ise verdiği demeçte, gerekçeli kararı görmeden bir değerlendirme yapmanın doğru olmadığını belirterek, "Haber ajanslarında Türk Ceza Kanunu'nun 220/7'nci maddesinde belirtilen indirimin uygulanmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu yazıyor. Bu nedenle tam istediğimiz bir sonuç değil gibi duruyor" diye konuştu.

AİHM ihlal kararı verdi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de Altan'ın başvurusu ile ilgili dün açıkladığı kararında, tutuklanmasının hukuka aykırı olduğuna ve "emniyet ve güvenlik", "adil yargılanma" ve "ifade özgürlüğü" haklarının ihlal edildiğine hükmetti.

Mahkeme, 2016 darbe girişimi sonrasında tutuklanan Altan'ın, darbe girişimi ve yasa dışı örgüt ile bağlantısına dair makul şüphe olmaksızın suçlandığına ve yargılama öncesinde hukuksuz bir şekilde tutuklandığı yönünde hüküm verdi.

AİHM, Altan'ın suçlanması ve mahkum edilmesine temel oluşturan ifade ve yazıların makul şüphe oluşturamayacağı sonucuna vardı.

Mahkeme buna karşılık, Altan'ın siyasi bir nedenle yargılanıp mahkum edildiği tezini kabul etmedi.

Ayrıca mahkeme Türkiye'nin, Altan'a manevi tazminat olarak 16 bin euro ödemesine karar verdi

Hukuki süreç nasıl gelişti?

Ahmet Altan ve kardeşi yazar Mehmet Altan ile gazeteci Nazlı Ilıcak, 15 Temmuz darbe girişimini 'önceden bildikleri ve darbe çağrışımı yaptıkları' iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı.

Mahkeme 16 Şubat 2018'de tüm sanıkları 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun 309/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, kararı hukuka uygun buldu. Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne gönderildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 5 Temmuz 2019'da yerel mahkemenin kararını bozdu.

Mehmet Altan'ın yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmeden Yargıtay, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın ise 'Anayasa'yı ihlal' yerine 'örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etmek' suçundan yargılanmaları gerektiğine karar verdi.

Mehmet Altan, davada tutuksuz yargılanıyordu.

Sanıklar, 8 Ekim 2019'da yeniden yargılama için İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

Mahkeme, tutuksuz sanık Mehmet Altan hakkında ise beraat kararı verdi.

Davanın, 4 Kasım 2019'da görülen duruşmasında Ahmet Altan'a 10 yıl 6 ay, Ilıcak'a da 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

Mahkeme heyeti, Ahmet Altan ve Ilıcak'ın cezaevinde kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verdi. Karar ardından Ilıcak ve Ahmet Altan o gün akşam saatlerinde tahliye edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ahmet Altan hakkındaki tahliye kararına 6 Kasım 2019'da itiraz etti ve itirazı değerlendiren İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Altan'ın tahliye edilmesine yönelik kararı kaldırdı. Bunun ardından Altan 12 Kasım 2019'da yeniden gözaltına alındı.

Mehmet ve Ahmet Altan, 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce katıldıkları bir televizyon programında, 'darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulunmak' gerekçesiyle 10 Eylül 2016'da gözaltına alınmışlardı.

Nazlı Ilıcak ise 30 Temmuz 2016'da tutuklanmıştı.