Hürriyet'ten Toygun Atilla'nın haberine göre; Erdem Kılıç, TSK’ya ilk adımını 1978’de attı. 1982’de sağlık astsubayı olarak mezun oldu. İç ve dış güvenlik operasyonlarında sağlık astsubayı olarak görev yaptı. 2003 yılında emekli olmaya karar verdi, sivil hayata ilk adımını attı. 2009’da ise hayatında önemli bir kırılma anı yaşadı. O yılın eylül ayında bir soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Nezarethanede yan yana oldukları isimler arasında Hava Kuvvetleri Başsavcısı hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok da vardı. İkisi de tutuklandı. 15 ay sonra iddianame çıktığında hakkında 51 yıl hapis cezası isteniyordu. Cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada başına gelenleri sorguladı. Atatürkçü ve Alevi’ydi. Meslek hayatı boyunca da Fetullahçılara karşı mesafeli durmuş, tehlikeyi kendi görebildiği ölçüde herkese anlatmaya çalışmıştı. Yaşadığı cezaevi sürecinin bedeli bunlar olmalıydı.

TAHLİYEDEN SONRA CEZA

Silivri Cezaevi’nde geçen 3 yılın ardından 2012’de tahliye edildi. Tutuksuz yargılanıyordu. 2013’te mahkeme kararını açıkladı. 51 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Tutuklandığında kendi ayakları ile gittiği savcılığa bu kez gitmeyecekti. İşlemediği bir suçun bedelini ödemek istemiyordu. Yeni bir hayat kurmak için Almanya’ya gitti.

KUMPASÇILARI DA ALMANYA’DA

Bu arada 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi her şeyi ters yüz etmişti. FETÖ’cülerin gerçek yüzleri artık ortaya çıkmıştı. Kaçma sırası bu kez onlardaydı. Gün geçmiyordu ki, FETÖ’nün ünlü isimlerinden birilerinin Almanya’ya kaçtığı haberi gelmesin. Gurbetçiler arasında da Almanya’ya kaçan isimler konuşuluyordu. FETÖ’nün savcıları Zekeriya Öz, Hikmet Usta, Celal Kara Almanya’daydı. Artık onlar “kaçaktı”. Gün gelmiş, devran dönmüştü. Ancak kumpasları hazırlayan FETÖ’cülerin Türk adaletine de teslim edilmesi gerekiyordu. Erdem Kılıç, FETÖ’cü savcıların Almanya’da olduğunu öğrendiğinde bunları düşündü. 

İKİSİ DE AYNI ŞEHİRDE

Hikmet Usta, Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Celal Kara’nın fotoğraflarını Almanya’daki eş, dost, arkadaşlarına tanıttı. Bir süre sonra haberler gelmeye başladı. Kendisini tutuklatan savcı Hikmet Usta, Düsseldorf yakınlarındaki Wuppertal’da yaşıyordu. Burası Erdem Kılıç’ın da yaşadığı şehirdi. Kaderin cilvesine bakın ki, Erdem Kılıç’ı tutuklatan Hikmet Usta, Almanya’ya firar etmiş ve tutuklattığı Erdem Kılıç ile aynı şehirde yaşamaya başlamıştı. Bu haberi duyan Erdem Kılıç o günden sonra boş zamanlarında Wuppertal sokaklarını arşınlamaya başladı. Tam umudunu keserken bir gün Hikmet Usta’yı karşısında buldu.  

ALIŞVERİŞ MERKEZİNDE

O gün Türkiye’de bulunan ailesine hediyeler göndermek için “Liddl” adlı bir alışveriş mağazasındaydı. Alışveriş yaptığı sırada karşısında Hikmet Usta ve karısı vardı. Duaları gerçek olmuştu. Aklından ilk geçen Hikmet Usta’ya saldırmak oldu. Tam ona doğru hamle yapacaktı ki, kolunda bir bileklik gördü. Bu, FETÖ’cüler için verilmiş bir “panik butonu” olabilirdi. İşte o an durdu. Hemen cep telefonunun kamerasını açtı, Hikmet Usta ve eşini alışveriş yaparken kaydetti.

NEREDEYSE AYNI SOKAK

Market çıkışında da takipteydi. Hikmet Usta ve eşi Erdem Kılıç’ın evinin çok yakınlarındaki bir binaya girmişti. Şaşkınlığı iyice artmıştı. Kumpasçısı ile neredeyse aynı sokakta oturuyordu. Ufak bir araştırma ile Hikmet Usta’nın o binada oturduğunu teyit etti. 

FETÖ’nün yargıdaki en önemli üyelerinden biri olan eski savcı artık deşifre olmuştu. Ancak emekli Astsubay Erdem Kılıç’ın deşifre edeceği FETÖ’cüler sadece Hikmet Usta ile kalmayacaktı, Zekeriya Öz’ün de izini bulacaktı. Filmlere konu olacak takipten Zekeriya Öz çıkacaktı.

KUMPAS SAVCISI

Hikmet Usta, İstanbul 14. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nde yürütülen Hrant Dink davasının da duruşma savcısıydı. Önemli kumpas soruşturmalarında kritik tutuklama kararlarına imza atmıştı. Eski Hava Kuvvetleri Başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok’u tutuklamıştı. Hikmet Usta, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yurtdışına kaçtı. İlerleyen FETÖ soruşturmalarında ortaya çıktı ki, eski savcı Hikmet Usta örgütün semt imamlığı görevini yürütüyordu ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısıydı.