Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Cumhuriyet davasında verilen mahkumiyet kararlarının bozulmasına ve beraat etmeleri gerektiğine karar verdi.

Bozma kararının 5 yıl altında ceza alan ve hükmü kesinleşenlere de sirayet ettirilmesine hükmeden Yargıtay, halen cezaevinde olan 6 Cumhuriyetçinin cezalarının infazının durdurulmasına ve salıverilmelerinin istenmesine karar verdi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Cumhuriyet davasının temyiz incelemesini bugün yaptı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebliğnamesine uyan Daire, terör örgütüne yardım suçundan verilen mahkumiyet kararının bozulmasına karar verdi.

Sadece Ahmet Şık’ın örgüte yardımdan değil, propaganda suçundan cezalandırılması istendi.

5 yılın altında ceza alan ve temyiz yolu kapalı olan Musa Kart, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Kara ve Önder Çelik, halen cezaevindeydi. Yargıtay, bozma kararının CMK uyarınca cezası istinafta kesinleşenlere de sirayet ettirilmesine hükmetti. Kararda, icerdekilerin cezalarının infazının durdurulmasına ve salıverilmelerinin istenmesine karar verildi.

Karar sonrası dosya yeninden İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gidecek.

Öte yandan dava kapsamında tutuklu bulunan Emre İper’in cezasının da onandığı belirtildi.

TAHLİYE EDİLDİLER

Yargıtay kararının ardından Cumhuriyet gazetesinin beş eski çalışanı Musa Kart, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Kara ve Önder Çelik Kandıra Cezaevi'nden tahliye edildi.

Cezaevi önünde açıklama yapan Musa Kart, “Mizah duygusunu kaybetmiş ülkelerde yaşamak zordur. Ama her şeyin mizah olduğu ülkelerde yaşamak daha da zordur. Ne yazık ki her şeyin mizah olduğu bir dönemden geçiyoruz. Dava dosyamıza bakıldığında bu görülecektir.Çağdaş hukuk devletlerinde insanlar önce yargılanırlar sonra cezalandırırlar. Biz de tam tersi oldu. 9 ay Silivri’de tutuklu kaldıktan sonra hakim karşısına çıkabildik. Yani peşinen cezalandırıldık. Yaklaşık 4.5 ay önce Kandıra Cezaevi'ne girerken, ‘Cumhuriyet davası halkın vicdanında görülmeye devam edecektir’ demiştik. Nitekim öyle de oldu. Ve Yargıtay'ın verdiği bir kararla yanlıştan dönüldü. Çağdaş bir hukuk devleti talebimizden vazgeçmiş değiliz. Bu konuda ısrarlıyız. Şu an özgürüz ama arkamızda Emre İper ile birlikte pekçok mağduriyet hikayesi bıraktık. Acilen adalet bekleyen insanlar bıraktık. Gazetecilerin, korku iklimi yaratmak için cezavine atıldıklarını artık herkes biliyor. Bunun doğru bir yol olmadığı artık anlaşılsın istiyoruz. Bilinsin ve görülsün ki cezaevleri ne duruşumuzu bozuyor ne de gülüşümüzü” dedi.