Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Halil Sezai Paracıkoğlu, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlandı. Duruşmada müşteki Hüseyin Meriç ile taraf avukatları da yer aldı.

ARAPÇA ŞEYLER DİNLETEREK ÇEKİM YAPMAMIZI ENGELLEDİ

Tutuklu sanık Halil Sezai Paracıkoğlu savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek “Müştekiyle aramızda olay gününden öncesine dayanan bir anlaşmazlık söz konusudur. Müştekinin ikamet ettiği villanın öteki eşinde ofis olarak kullanılan Murat Aytaç Ağırlar’ın da ortak bahçesi olan bahçede çekim yapmak istedik. Ancak bu çekimlerimiz müştekinin müdahaleleriyle gerçekleşmedi. Kendisi kullanmış olduğu büyük hoparlörlerle yüksek sesle yayın yaparak bazen anlamadığımız Arapça şeyler dinleterek çekim yapmamızı engelledi. Aynı zamanda yüksek sesle ezan sesi açıyordu. Bunun üzerine konuşarak birkaç defa kendisi 5-6 defa konuşarak arayı bulmak istedim" dedi.

PİŞMANIM

Tutuklu sanık müştekinin kendisini dinlemediğini, konuşmaların olumsuz sonuçlandığını öne sürerek “Bize bağırıyor, hakaret ve tehditlerde bulunuyordu. Bu nedenle de konuşmalar sonlanıyordu. Aytaç Ağırlar, çekim yapamayacağımızı anlayınca çekim yerini değiştirmeye karar verdi. Bu olaylar yaşanmadan bir hafta önce çekim yerimizi değiştirelim,. diye konuşmalar başlandı. Olay günü ben müşteki ile konuşmak ve problemleri çözmek istedim. Bu amaçla son derece iyi niyetli bir şekilde çiçek alarak müştekinin ikametine gittiğimde bana hakaret etti. Küfür ederek bana tokat attı. Bunun üzerine aramızda tartışma yaşandı. Ben odun parçasını elime vurmak amacıyla almadım, odun parçasıyla da vurmadım. Kendisini hiçbir şekilde tehdit etmedim, hakaret ettiğim doğrudur. Yaşanılan olaylar neticesinde pişmanım" şeklinde beyanda bulundu.

BAHÇEYE KURDUKLARI IŞIKLAR GÜNDÜZ GİBİYDİ

Müşteki Hüseyin Meriç ise ifadesinde sanıktan şikayetçi olduğunu dile getirerek “Bahçeye kurdukları ışıklar adeta gündüz gibiydi ve çok gürültü geliyordu. Ben bu sesleri duymamak için balkonumda kendim duyabileceğim şekilde klasik müzik açtım. İddia edildiği gibi ezan ya da Arapça ilahi dinlemedim. Ben balkonda otururken sanık arka kapıdan ikametime girerek evin içinden geçip yanıma oturdu. Bana ‘Sen misin bize çekim yaptırmayan’ diyerek hakaret etti. Beni tehdit etti hemen yanından uzaklaşıp gittim" ifadelerini kullandı.

BENİ ÖLDÜRECEĞİNDEN ENDİŞE ETTİM

Meriç olay gününü ise şöyle anlattı: “Evin içine girdi, girer girmez odunla yüzüme vurdu. Beni tehdit etti. Ben elinden odunu alarak dışarıya doğru kaçtım. Gelip beni boynumdan kavradı. Bahçeden dışarıya kaçtım. Orada beni öldürebileceğinden endişe ettim. Burada da sanık eylemlerini sürdürdü. Benim kendisine vurduğum doğru değildir. Cezalandırılmasını talep ediyorum"

SADECE ELLERİMİ VE AYAKLARIMI KULLANDIM

Taraf avukatlarının beyanlarının alınmasının ardından son sözü sorulan Halil Sezai Paracıkoğlu “Kasten yaralama eylemini gerçekleştirdiğim doğrudur ancak silahla gerçekleştirmedim. Sadece ellerimi ve ayaklarımı kullandım. Yaşanan olaylar nedeniyle pişmanım, beraatime karar verilsinö dedi.

TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ

Mahkeme, “Silahla kasten yaralamaö, “Hakaretö, “Gece vakti konut dokunulmazlığını ihlal etmeö ve “Mala zarar vermeö suçlarından toplamda 1 yıl 11 ay 17 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme sanığın üzerine atılı suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikleri göz önünde bulundurarak sanık hakkında hapis cezasının ertelenmesine takdiren yer olmadığına hükmetti. Mahkeme sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak sanığın tahliyesine karar verdi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, 15 Eylül 2020 tarihinde saat 08.30 sıralarında Tuzla'da şüpheli Halil Sezai ile müşteki Hüseyin Meriç arasında tartışma yaşandığı belirtildi.

İddianamede müşteki Hüseyin Meriç'in ifadesine atfen, Halil Sezai'nin elinde odun ile müştekinin ikamet ettiği konuta girerek, "Seni öldürmeye geldim" diyerek tehdit ettiği, müştekiye vurduğu, bunun üzerine koşarak evin dışına çıktığı iddia edildi.

Halil Sezai'nin müştekinin evine girdiği yönündeki iddiayı kabul etmediği kaydedilen iddianamede, "Olay günü taraflar arasında gürültü yapma meselesi yüzünden tartışma yaşandığı, bu tartışma esnasında şüpheli Halil Sezai'nin müşteki Hüseyin Meriç'e hitaben elinde bulunan yaklaşık 30 santimlik odun parçası ile tehdit ettiği, küfür ve hakaret ettiği, odun parçası, tekme ve yumruk ile yaraladığı, müştekinin basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığı" kaydedildi.

Halil Sezai'nin Hüseyin Meriç'e ait konuta izinsiz bir şekilde, meşru olmayan bir amaç için girdiği, burada kaldığı, ikametin kapısında kapalı konumda bulunan sinekliğe zarar verdiği, Hüseyin Meriç'in dışarıya çıkması üzerine kendisinin de bir süre sonra dışarıya çıktığı kaydedilen iddianamede, şüphelinin, "Alenen hakaret", "Konut dokunulmazlığını ihlal", "Silahla kasten yaralama", "Silahla tehdit" ve "Mala zarar verme" suçlarından 3 yıl 7 ay 15 günden 13 yıl 10 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.