2011’de hapse girdiğinde Ankara Hukuk Fakültesi’ne başladı. İki yıl tutukluluktan sonra tahliye oldu. Hukuk fakültesini bitirip avukatlık ruhsatını aldıktan sonra sanık olduğu davalarda arkadaşlarını savundu. Ergenekon hâkim ve savcılarının sanık olduğu Yargıtay’daki davaya da hem mağdur-müşteki hem de mağdur avukatı olarak katıldı. Göktaş, 5 Ağustos 2013’te Silivri’deki karar duruşmasına götürülürken vatandaşlar cezaevi araçlarındakileri yakından görebilmek için barikatları aştı. Göktaş da zırhlı araçtan elini çıkarıp salladı. Reuters’ın dünyayla paylaştığı o fotoğrafları sembol oldu. Göktaş yaşadıklarını şöyle anlattı:

'HUKUKSUZLUK BENİ AVUKAT YAPTI'

“Bu sözde davadaki hukuksuzluklar beni avukat yaptı. Yılllarca asker olarak mücadele ettim, sonra da hukuk mücadelesine başladım. Şimdi, Ergenkon hâkimlerinin Yargıtay 8’inci Ceza Dairesi’ndeki duruşmasına hem mağdur-müşteki sıfatıyla müdahilim hem de mağdur diğer arkadaşlarımın avukatlığını yapıyorum. Hâlâ ‘Biz burada olduğumuza göre Ergenekon var, bizi buraya Ergenekon getirdi’ diyorlar. Hala Ergenekon’un varlığından bahsediyorlar.”

Göktaş, 6 yıl önceki fotoğraf için de şunları söyledi: “Biz cezaevindeki duruşmaya götürülürken vatandaşlar araçlara yaklaşmasın diye yollarda barikatlar kurulmuştu. Cezaevi yakınlarında vatandaşlar o barikatları aştı. İçinde olduğumuz cezaevi araçlarına doğru koştular. Ben de o an elimi çıkardım. El salladım. Hatta elimi tutanlar oldu. O el umudun eliydi. Umudumuzu hiç kaybetmedik. Bize inananlar da elimizi hiç bırakmadı, hep beraber bugünlere geldik.” 

Haber: Musa Kesler / Hürriyet