Kepez ilçesinde mobilya ustası Erol D., geçen ay polise giderek, dolandırıldığı iddiasıyla şikayetçi oldu. Ardından savcılığa suç duyurusunda bulunan Erol D., güveni kötüye kullanarak 180 bin lirasının dolandırıldığını söyledi. Avukatıyla birlikte gittiği savcılıkta başına gelenleri anlatan Erol D., şunları söyledi:

M. V. ile dini nikahlı eşi S.S.’nin evine mutfak dolabı yaptım. M.V. bana galerici olduğunu söyleyince, ben de aracımı satmak istediğimi söyledim. O da bana güzel bir araba alabileceğini söyledi. Eşimle birlikte evine giderek çay içtik. Bana güven sağladı. Arabamı 180 bin TL’ye sattım. 3 gün sonra M.V. beni arayarak, Isparta’da icradan 130 bin TL’ye araç bulduğunu söyledi. Kendisine 6 bin, icra dairesinde satışı sağlayacak memura da 6 bin TL alacağını belirtti. Ben de kabul ettim. Isparta’ya gittik. Adliyeye yakın bir yerde icra dairesinde çalıştığını söyleyen İbrahim adındaki kişiyle buluştuk. Benden 50 bin TL teminat bedeli yatırmamı istedi. M. V. bana bir IBAN numarası verdi ve parayı oraya gönderdim. Gönderdiğim hesabın M.V.’nin dini nikahlı eşi S. S.’nin olduğunu görünce M. bana ’Vergi borcum var. Borç çıkıyor. Sen açıklama kısmına elden alınan para karşılığı olarak yaz’ dedi. Bende güven oluşturduğu için dediği gibi yazdım. Kafede 3 saat oturduktan sonra İbrahim adındaki kişi M.’yı arayarak ’Hayırlı olsun. Araç artık sizde’ dedi. M. da bunu söyleyince Antalya’ya döndük"

Bankaya giderek 80 bin TL çektiğini ve M. V.’ye elden verdiğini anlatan D., "Aracın 2-3 güne elime geçeceğini söyledi. Bir iki gün sonra M. V. Denizli’de 80 bin TL’ye uygun bir otomobil bulduğunu ve bana bunu alabileceğini söyledi. Ben de o kadar param olmadığını, 50 bin liram olduğunu söyledim. O da 30 bin TL’yi kendisinin verebileceğini ifade etti. Ben de kabul ettim. S. S. hesabına parayı gönderdim. Bir süre sonra M.V.’ye telefonla ulaşamadım. Isparta’ya gittim. Kendisini icra memuru olarak tanıtan İbrahim adlı kişiyi de bulamadım. M. V.’nin eşini buldum. Eşi de dini nikahlı olduklarını, ayrıldıklarını ve artık görüşmediğini söyledi. 5-6 kişiyi daha böyle dolandırmış. Şikayetçiyim" dedi.

Avukat Yağmur Uygun ise müvekkilini dolandıranların bu işi meslek haline getirdiklerini ifade ederek, Eğitim düzeyi düşük ve hukuku işleyişi bilmeyen birçok insana karşı önce güven ilişkisi kuruyorlar. Dolandırıcılar ağlarına düşürdükleri kişilerin evlerine gidiyor. Bu kişileri kendi evlerine davet edip, çay, kahve ve hatta yemek ikramında bulunarak, güven sağlıyor. Sonrasında ’minareyi çalan, kılıfını hazırlar’ misali mağdurların tüm hukuki yollarını kapatacak eylemlere başvuruyorlar. Bunlar 3 kişi ve kanunlarımızda bu örgüte girer. Bu 3 kişi hep beraber hareket ediyor ve çok sayıda kişiyi benzer yöntemlerle dolandırdıklarını tespit ettik. Yargının bu konuya özen göstermesini talep ediyoruz" diye konuştu.