Karabük'te bir restoranda aşçı olarak çalışan Engin Çetin, 2014 yılı Kasım ayında aynı sitede oturduğu dayısı A.P.'nin evine gelip kendisine bankalarda sıkıntısı olduğu için üzerine şirket kurmak istediğini, kuracakları bu şirkette demir çelik ve inşaat malzemeleri satacaklarını söylediğini ve bunun üzerine dayısına güvenerek kuzeni M.S.P.'ye vekalet verdiğini söyledi. Dayısının dolandırıcılık, sahte fatura ve evrak düzenlemeden dosyaları olduğunu iddia eden Engin Çetin, 2016 yılı Şubat ayında Karabük Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Hakkında suç duyurusunu öğrenen dayısının çalıştığı iş yerini bastığını da kaydeden Engin Çetin, "Beni oradan almaya, çıkarmaya çalıştı. Evime gelip tehdit etti. Uzaklaştırma kararları çıktı. Adli soruşturmalar devam etti, para cezaları aldı. Ölümle tehdit ediyorlar, 'Karabük'te gezdirmeyeceğiz' diye tehdit mesajları var. Ben, şu anda geziyorum ama arkama bakarak geziyorum. Neyin nereden geleceğini bilemiyorum. Daha sonra şirket kapatıldı. Şu anda inceleniyor. Benden sonra okuması yazması olmayan 79 yaşındaki dedemin üzerine şirket kurdu tekrar Kastamonu'da. Karabük'te birkaç kişiyi dolandırdılar. İnsanları mağdur ettiler. Daha sonra bundan da şirket incelemeye girdi" diye konuştu.

Dayısına güvenmenin sıkıntısını hem maddi hem de manevi olarak yaşadığını belirten Engin Çetin, şunları söyledi:

"Dayım 150 bin liralık arabayla geziyor, hayatını yaşıyor. Ben bankaya para yatıramıyorum, üzerime araba alamıyorum, hiçbir şey yapamıyorum. Benim bu şirketten bir çıkarım olmadan borçlandırıldım. 1,5 milyon lira icra geldi bana. Vergi iade cezası geldi. Kesilen faturaların vergilerini vermedikleri için vergi borçlanması geldi. Ben bir hata yaptım. Bu hatamı da akrabalarımı karşıma alarak gittim şikayet ettim" dedi.