Ayşen henüz 3 yaşındayken, 1995 kışında soğuk algınlığı geçirdiği için Lüleburgaz SSK Hastanesi’ne götürüldü. Sol koluna vurulan iğne yanlış yere yapıldığı için kangren oldu ve kolunu kaybetti. Ayşen’i çocukken adliye koridorlarıyla tanıştıran süreç de böylece başlamış oldu. Ceza davası, tazminat davası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) derken 3 yaşında adliye koridorları, mahkeme salonları, hâkimler, savcılar ve basınla tanışan Ayşen’in ve ailesinin hukuk mücadelesi tam 12 yıl sürdü.

PARA CEZASIYLA KURTULDULAR

Hürriyet'ten Ayşegül Usta'nın haberine göre; Ayşen Başaran’ın kolunun kesilmesinden sorumlu oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan SSK Hastanesi’nde görevli Dr. H. A. ile hemşire M. D. beraat etti. İğneyi yapan hemşire P. Ö., ‘meslekte ve sanatta acemilikle yaralanmaya neden olmak’ suçundan önce 22 gün hapis cezasına çarptırıldı, ardından mahkeme bu cezayı 185 bin lira para cezasına çevirdi.

12 yıllık yargılama sürecinde eğitimine de devam eden Ayşen Başaran, yüzde 50 bursla Kıbrıs’ta üniversiteye giderek İngilizce İktisat bölümünde okumaya başladı. 5 yıl Kıbrıs’ta kaldıktan sonra buradaki okulunu bırakarak yeniden sınava giren Ayşen, Trakya Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni kazandı. 2020’de üniversiteden mezun olan Ayşen bir çağrı merkezinde çalışmaya başladı.

‘ACIMALARINI İSTEMİYORUM’

Ayşen aradan geçen yılları şöyle anlattı: “Yargılama sürecini çok hatırlamıyorum. Çok küçüktüm, ne olduğunun çok da farkında değildim. Daha çok ailem yaşadı o süreci. Psikolojik olarak da ailem daha çok etkilendi. Başta çok gurur yapıyordum. Bilinmek istemiyordum. İnsanların bana acımasını istemiyorum. Normal bir insanmışım gibi davransınlar istiyorum, normal bir insanım. Arkadaşlarımın, yakın çevremin hissettirdiği bu. Artık insanların gözünden anlayabiliyorum. Bazıları hayranlıkla, bazıları acıyarak bakıyor. Bazıları bunu nasıl kendi başına yapabiliyor diye düşünüyor, bazıları onu yapma, bunu yapma dermiş gibi müdahale etmeye çalışıyor.”

'İĞNE KORKUM YOK'

Yaşadığı olaydan sonra kendisinde iğne ve doktor korkusunun oluşmadığını belirten Ayşen, “Doktora gidiyorum acaba bir şey olur mu, demedim hiç. Aşımı da oldum. Yeni oldum hatta bir hafta oluyor. İkinci dozu oldum. Ama hastaneye gittiğimde iğne yapacakları zaman, koluma ne olduğunu sorduklarında anlattığımda bazıları biraz panik oluyor, biraz korkuyor tabii. O hemşire ve doktoru hiç bilmiyorum, görsem tanımam ama o hastaneye gittiğim zamanlar da oldu. Oraya gitmek beni biraz boğuyor.

HÂLÂ ÇOCUK RUHLU

Çevremde çok insanla büyüdüm. Mahkeme oluyordu, peşimde basın ordusu. Huzurlu bir hayat yaşamak istiyorum. Çok param olsun gibi bir isteğim yok mesela. Yeteri kadar olsun, sakin kendi halimde yaşamak istiyorum. Ayşen aslında şu anda hâlâ çocuk ruhlu. Hâlâ ruhum 5 yaşında, şuan koşmaya başlarım, salıncak görsem sallanırım. Şu an ne yapacağımı ben de bilmiyorum. Çünkü insan değişiyor” dedi.