Mersin Barosu avukatlarından Selçuk Polat’ın özel hastanede verilen yanlış kan sonucu yaşamını yitirdiği ileri sürüldü. 39 gün 3 ayrı hastanede gördüğü tedavi sonucunda yaşamını yitiren Selçuk Polat’ın avukat kızı Yağmur Polat'ın, vahim iddia ile ilgili verdiği şikayet dilekçesi üzerine Mersin Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma başlatıldı.

Babasının ilk yatırıldığı hastanede verilen yanlış kan nedeniyle sağlığını tamamen kaybederek 39 gün sonra öldüğünü iddia eden Yağmur Polat, delillerin karartılmaması açısından savcılığın zaman geçirmeden önlem almasını istedi.

“KAN ZEHİRLENMESİ YAŞANDI”

Yaklaşık 1 senedir Mersin’de özel bir hastanenin Hematoloji bölümünde MDS tedavisi gören Avukat Selçuk Polat'a ağustos ayında hemogram kan değerinin 6.5 olması sebebi ile hematoloji doktorunun direktifi ile 26 Ağustos'ta 2 ünite kan verildi.

Hastanenin yataklı servislerinde oda bulunmaması üzerine aynı hastanenin Onkoloji servisinde oturur pozisyonda, başında hasta takip monitörü olmadan 2 ünite kan verilen Selçuk Polat, iddiaya göre bu işlemden sonra kusmaya ve morarmaya başladı.

Babasının nabzının ve oksijen seviyelerinin de düşmesi üzerine hastanenin yoğun bakım servisinin dolu olduğu gerekçesi ile ambulansla Hematoloji bölümü bulunmayan başka bir hastaneye sevk edildiğini öne süren Avukat Yağmur Polat, “Babama verilen kan onu tamamen zehirledi. Kan zehirlenmesi olayı yaşadı. Kan verildikten sonra babamın bütün organları olumsuz etkilendi” dedi.

DELİLLERİN TOPLANMASINI İSTEDİ

Hastanede verilen yanlış kan sonucu babasının sağılığının giderek kötüleştiğini ileri süren Polat, delillerin karartılmaması için sürecin 14'ncü gününde savcılığa dilekçe ile başvurduğunu ifade ederek, “Olayın ispatı için gerekli tüm verilerin toplanması için çaba harcadım. Bu konuda yapılabileceklerimi mezun olduğum üniversitedeki hocama da sordum. O da, babamdan tahliller için alınan kan numunelerinin mutlaka koruma altına alınması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine polimorfizm istedim. Yani babama asıl kan veren kişinin gerçekte kim olduğunun tespiti ve delillerin karartılmasının önüne geçilmesi bakımından bu gerekliymiş. Hastane bu numenleri muhtemelen atmıştır. Fakat sonradan götürüldüğü hastanede yatmakta olduğu süreç zarfında alınan numunelerin toplanması için savcılığa başvuruda bulundum.” diye konuştu.

“NUMUNELERİ YOK ETTİLER”

Savcılık kanalıyla alamadığı babasına ait kan numunelerini görevli doktordan istediğini ancak verilmediğini de öne süren Avukat Polat, “Daha sonra aynı hastaneye gittiğimde kan numunelerinin yok edildiğini öğrendim. Eğer bu kanlardan numune alıp tahlillerini yapmış olsaydık kanı ilk veren kişinin kim olduğu babamdan alınan kan örneği ile karşılaştırılarak belirlenmiş olacaktı. Bu çok önemliydi. Çünkü polimorfizm sisteminde kan veren kişi böyle belirleniyor. Bu durum yargı sürecinde delil teşkil etmesi açısından gerekliydi. Bir bilirkişi incelemesinde de olay net bir şekilde aydınlığa kavuşmuş olacaktı. Kanı verenin kim olduğu ortaya çıkacaktı” ifadelerinde bulundu.

“HEMATOLOJİ BÖLÜMÜ YOK”

Babasının Hematoloji bölümü bulunmayan bir hastaneye sevk edilmesine anlam veremediğini belirten Polat şunları söyledi:

* Hastanede Hematolog olmaması üzerine dışarıdan başka hastanelerden hematoloji uzmanının gelmesini istedik. Ancak, hiçbiri gelmedi. Gelmedikleri için mecburen Mersin Üniversitesi Hastanesi’ne sevk ettik.

* Ancak, burada da babamı kendi hastaları gibi sahiplenmediler. Babama, kan verildikten sonra gelişen olağanüstü olaylar sonrasında, tedaviyi yürüten Hematoloji doktorunun, hastayı Hematoloji bölümü olmayan bir hastaneye sevk etmesini kabullenemiyorum.

* Nefrolog Abdullah Erdem Bey, canla başla çalışıp babamı hayata bağladı. Çok iyi bir noktaya getirdi ama kendisi Nefrolog olduğu için hematolojik değerlerin toparlanması açısından yeterli gelemedi.

* Tam her şey yolunda gitmeye başlarken Mersin Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Orada da hastalığın sebebinin araştırılmasına yönelik çalışmalar yapılıp, tedavi bakımından önemli olan birçok şey ihmal edildi.

* En basitinden İvig tedavisine başlanılacağı söylendi bunun için bile hafta başı beklendi. Sonuçta babam 39 günlük süreçte yaşamını yitirdi.

* Bu olayın kesinlikle peşini bırakmayacağım. Babama verilen yanlış kan nedeniyle zehirlenerek öldüğünü düşünüyorum. Bu nedenle sorumluların ortaya çıkartılarak gerekli cezaların verilmesini istiyorum.”

ÇİFTE SORUŞTURMA BAŞLATTI

Öte yandan Yağmur Polat'ın babasına yanlış kan verilmesi sonucu öldüğü iddialarına yönelik yaptığı başvuru üzerine Mersin Cumhuriyet Savcılığı'nda inceleme ve soruşturma başlatıldı.

Ayrıca, Avukat Selçuk Polat'ın eşi Nevin Polat'ın söz konusu iddialara ilişkin CİMER'e yaptığı şikayet başvurusu üzerine ise ilgili ilçe sağlık müdürlüklerince de idari soruşturma başlatıldı. (Ali Ekber Şen / Sözcü)