2010 yılında boşandığı eşine 3 bin TL tedbir ve yoksulluk, çocukları E. ve S. için 3'er bin liralık nafaka ödemeye mahkum edilen koca, nafaka taksitleri yerine, velayeti annesinde olan çocuklarının özel okul taksitini ve eğitim masraflarını ödedi. Bir süre sonra hakkında başlatılan icra takibiyle sarsılan koca, soluğu mahkemede aldı. 18. Aile Mahkemesi'nde ifade veren koca, velayetleri anneye bırakılan ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalara mahsuben ortak çocukların özel okul masrafları ile davalının bazı masraflarını karşıladığını söyledi. Davalıya ödenmesi gereken nafaka borcundan fazlasını ödemesine rağmen, eski karısı tarafından 21. İcra Müdürlüğü'nce nafakaların eksik ödendiği gerekçesiyle hakkında icra takibi başlatıldığını belirtti, Mahkemede savunma yapan davalı kadın ise, davacının isteğiyle müşterek çocukların özel okula gönderildiğini, taraflarca bu konuda anlaşma olmaması sebebiyle özel okul masraflarının nafaka borcundan mahsup edilemeyeceğini belirtti.

Aile Mahkemesi, davacının ortak çocukların eğitimi için toplam 107 bin TL ödeme yaptığı, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsûp edilmesinin kabul edilebilir olduğuna hükmetti. Mahkeme, yapılan 107 bin TL ödemenin nafaka borcunu karşıladığı kabul edilerek, davacının nafaka borcunun bulunmadığının tespiti ile davacı lehine kötü niyet tazminatına karar verdi. Karar davalı kadın tarafından temyiz edildi.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Daire, ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmelerin geri istenemeyeceğine dikkat çekti. Kararda şöyle denildi:

"Boşanma ilamında hüküm altına alınan iştirak nafakalarının alacaklısı velayet hakkı kendisine verilen eş olup, nafaka alacağı sadece eğitim giderlerinden ibaret değildir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır Buna göre, ilke olarak, nafaka borçlusu tarafından ortak çocukların, okul ve eğitim giderlerine ilişkin olarak yapılan ödemelerin, nafaka alacaklısına nafakaya mahsuben ödediğine dair açıklama bulunmadan nafakaya mahsuben yapıldığı kabul edilemez. Somut olayda, ortak çocukların okul aidatları ve eğitimlerine ilişkin ödemelerinin nafakaya mahsuben yapılmadığının kabulü ile nafaka borcundan mahsûp edilmemesi gerekirken aksi yönde değerlendirme yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir" (İHA)