Tüm dünyayı etkisi altına alarak hemen hemen her sektörü sekteye uğratmış olan covid-19, bilhassa uçak şirketlerini ve havayolu taşımacılığını da etkilemiştir. Yolcu taşıyamayan bu şirketler, süreci daha az hasarla atlatabilmek adına bu dönemi kargo ve tahliye uçuşları yaparak geçirmektedir. Buna ek olarak, pandemi döneminde birçok yabancı havayolu şirketi yolcuların daha önce almış olduğu bilet ücretlerini iade etmiş, kimi ülkelerde ise bu şirketler alınmış bilet ücretlerini iade etmeyip, yolcularına biletlerini açığa alma, istedikleri başka bir tarihte ücretsiz değiştirme, mil üzerinden iade ve sonra kullanılmak üzere seyahat kuponu vermek gibi yöntemler izleyeceklerini duyurmuşlardır.

 Ülkemizde ise 25 Mart 2020 tarihinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından havayolu ile seyahat eden yolcuların haklarına dair hususları içeren yönetmelik revize edilmiş ve eklenen madde ile havayolu şirketleri, ücret iadesi konusunda uçuş yasakları kalktıktan sonraki ikinci ayın sonuna kadar yolcuya tazminat ödeme ve yolcunun seçimlik haklarına bağlı taleplerini yerine getirme yükümlülüğünden muaf tutulmuşlardır. Yani Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre, 5 Şubat'tan itibaren uçuşu iptal edilen yolcu, istediği bir tarih için bilette değişiklik yapabilecek veya biletini açığa alabilecektir. Açığa alınıp kullanılmayan bilet için uçuş yasağı kalktıktan sonraki 2 ayın sonunda ise iade bedeli alınabilecektir. Bu karar her ne kadar yolculardan büyük bir tepki almış olsa da kararın havayolu şirketlerini iflastan kurtarma amacı taşıdığı açıktır.

Havayolu ile seyahat eden yolcuların haklarına dair yönetmeliğin 6. maddesi uçuşların iptalini düzenlemektedir. Bu maddeye göre normal şartlarda havayolu şirketinin, yolcuyu planlanan uçuş seyahatinden en az 2 hafta önce uçuşun iptal edildiğine ilişkin bilgilendirmesi gerekmektedir. Havayolu şirketi bu bildirimi yolcuya yapmadığı takdirde yolcunun, havayolu şirketinden uğradığı zarar için tazminat isteme hakkı doğacaktır. Bilindiği üzere tazminat için kusur şarttır. Dolayısıyla havayolu şirketi gerekli her türlü tedbiri aldığını ve kendisinden kaynaklanmayan olağanüstü hallerin uçuşun iptaline neden olduğunu ispatlayabildiği takdirde tazminat ödeme sorumluluğundan kurtulacaktır.

Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen pandemiyle birlikte, virüsün yayılmasını engellemek maksadıyla devletler arası uçuşların iptal edilmesi ve ülkeler arası yolcu akışının durdurulması mücbir sebep teşkil etmektedir. Türk Borçlar Kanunun “borcun ifası, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa, borç sona erer.” hükmünden bahisle, burada ifa imkansızlığı meydana gelecek, borç sona ermiş sayılacak ve havayolu şirketine karşı yolcular, tazminat talebinde bulunamayacaklardır. Dolayısıyla bu noktada tarafların daha önce birbirlerinden almış oldukları edimleri iade etmeleri gerekmektedir. Yolcu diğer seçimlik haklarından feragat ederek ödemiş olduğu bilet ücretinin kendisine verilmesini talep ettiği takdirde, havayolu şirketinin bilet bedelini yolcuya iade etmesi gerekmektedir. Böylelikle de tarafların sözleşme kurulmadan önceki duruma ulaşmaları sağlanmış olacaktır.

Av. Begüm GÜREL & Hukuk Fakültesi Öğrencisi Meltem KILIÇ