I.) GİRİŞ

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve adeta hayatı durma noktasına getiren Covid-19 salgını, yargı mekanizmasını da etkileyerek birtakım aksaklıklar meydana getirmiştir. Bu nedenle birçok ülkede yargı mercileri çalışamaz duruma gelerek yalnızca acil sayılan işleri yürütmüşlerdir. Bu dönem içerisinde mahkemeler duruşmaları icra etmeksizin ileri bir tarihe ertelemişlerdir.

Yaşanan bu durum ve pandeminin uzun süre devam edecek olması sebebiyle avukatların bulundukları yerden görüntülü veya sesli telekonferans yoluyla duruşmalara katılmalarına imkan sağlanmalıdır. Çünkü yaşı ilerlemiş tecrübeli meslektaşlarımız halen risk altındadır. Buna rağmen mesleklerini icra etmeleri elzemdir. Aynı zamanda adli hizmetler bakımından normalleşme tarihi olarak belirlenen 15 Haziran 2020 tarihinden sonra, gerek avukatlar gerekse vatandaşların pandemi sürecinde yaşanan hukuki ihtilaflardan kaynaklanan ve halihazırda takip etmekte oldukları işlerden dolayı adliyelere akın edeceği, dava sayısının üç kat artacağı tüm yargı camiası tarafından ifade edilmektedir. Duruşmaların sesli ve/veya görüntülü yapılması yoluyla bütün bu yoğunlaşmanın önüne geçilebilecektir.

Ülkemizde sanık, tanık veya müşteki sıfatında olanların SEGBİS bulunan adliyelerden yine SEGBİS kurulu olan başka bir adliyedeki duruşmaya katılmalarına imkan sağlanmaktadır. Bunun dışında, sanık ya da müşteki vekilinin yani taraf avukatlarının adliye dışından örneğin ofisinden duruşmaya katılması uygulaması henüz söz konusu değildir. Bu konuda avukatların bulundukları yerden duruşmaya katılmasına ilişkin sadece HMK’da hüküm yer almaktadır. Ancak ceza davaları ile ilgili böyle bir düzenleme CMK’da bulunmamaktadır[1].

Oysa ki birçok Avrupa ülkesinde, Rusya’da, İngiltere’de, ABD’de bireylerin duruşmalara bulundukları yerden çeşitli dijital uygulamalarla bağlanmalarına imkan tanıyan düzenlemeler hayata geçirilmiştir.

Bu düzenlemelerden biri İngiltere’nin 1999 tarihli Adalete Erişim Kanunu’nda yer almaktadır[2]. Yapılan düzenleme ile kişilerin duruşmalara sesli arama veya video konferans yoluyla katılmalarına imkan tanınmaktadır. Duruşmalarda kullanılan bu yöntemin nasıl uygulanacağına ilişkin kullanım talimatını içeren rehber ise HMCTS (HM Courts &Tribunals Service) tarafından hazırlanarak yayınlanmıştır. Bu hususlara kısaca temas edilmesinde yarar görülmektedir[3].

II.) İngiliz Hukukunda Duruşmalara Uzaktan İletişim Araçlarıyla Katılma Usulü

1999 Adalete Erişim Yasası ile yargılamanın sekteye uğramadan hızlı bir şekilde neticelendirilmesi ve kişilerin mahkemelere ulaşımının kolaylaştırılması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda yapılan çalışmalardan biri de, kişilerin duruşmaya “bulundukları ortamdan bağlanmalarına” imkan tanıyan sesli arama ve görüntülü konferans ile duruşmaya katılım usulüdür.

HMCTS tarafından bu konuda bir metin hazırlanarak mahkemeler aracılığıyla avukatlara gönderilmiştir. Bu metinde kişilerin uzaktan nasıl ve hangi yolla duruşmalara bağlanabileceklerine dair açıklamalar yer almaktadır.

Hazırlık öncesi safhada hangi duruşmaların sesli veya görüntülü arama ile yapılacağına mahkeme karar vermektedir. Mahkemenin vermiş olduğu karar neticesinde HMCTS, duruşmaya katılacak kişilerle posta veya e-mail yoluyla irtibat kurarak duruşmanın, telefon veya video konferans yolu ile gerçekleşeceği bilgisini vermektedir. Duruşma tarihi ve saati teyit edildikten sonra kişinin kullanmış olduğu telefon numarası ve e-mail bilgisi “kendisinden” istenmektedir.

Hazırlık süreci sonrası duruşmaya katılma sürecinde mahkeme kişiyi gizli bir numaradan aramaktadır. Görüşmenin kesintisiz olabilmesi için kişinin kullanmış olduğu telefon bağlantısının şarj veya operatör problemleri gibi nedenlerle kesintiye uğramaması gerektiği belirtilmiştir.

Video konferans yolu ile yapılan duruşmalarda ise Skype uygulaması kullanılmaktadır. Bunun için duruşmaya katılmak isteyen kişinin hazırlık aşamasında vermiş olduğu e-mail adresine bağlantı adresi gönderilmekte ve kişi kullanmış olduğu elektronik cihaza Skype uygulamasını indirerek duruşmanın bulunduğu Skype lobisine katılım sağlamaktadır.

Yapılan bu düzenlemede yabancılar ve/veya yardıma ihtiyacı olanlar da düşünülmüştür. Duruşmaya katılacak kişilerin tercümana veya bir desteğe ihtiyaç duymaları halinde bu durumu mahkemeye bildirebilecekleri bir iletişim ekranı da mevcuttur.

Tüm bunlara ek olarak hukuki danışmanlık almak isteyenler için de “Legal Choices” ve “Citizens Advice” isimli internet sitelerinden düşük maliyetli hukuki yardım alabilmelerine imkan tanınmıştır. Yine bu siteler vasıtasıyla kişinin içinde bulunmuş olduğu durumun adli yardım için elverişli olup olmadığı kontrol edilebilmektedir.

Sesli veya görüntülü arama ile yapılacak duruşmalarda, duruşmaya katılan kişinin olası nedenlerle mahkeme ile bağlantı kuramaması veya duruşmaya katılamaması durumunda hakim duruşmayı ileri bir tarihe erteleyebileceği gibi kişinin yokluğunda da karar verebilmektedir.

HMCTS’nin düzenlemiş olduğu uzaktan iletişim yoluyla duruşmaya katılma rehberinde, duruşmaya katılacak kişilerden duruşma ciddiyetinden uzaklaşılmaması amacıyla kişinin duruşma esnasında sessiz ve özel bir alanda olması gerektiği uyarısı da yer almaktadır.

Hazırlık aşaması sonrasında kişilerin duruşmaya katılma evresine geçilir. Sesli telefon görüşmesi ile duruşmaya katılma durumunda mahkeme tarafından aranan kişi hoş geldiniz mesajı ile karşılanmaktadır. Telefondaki sesli komut sistemi ile yapılan yönlendirmeler neticesinde kişi başarılı şekilde duruşmaya katılarak duruşma başlamaktadır.

Video konferans yönteminde ise kişi mailine gelen linke tıklayıp duruşmaya davet edilene kadar Skype lobisinde bekletilmektedir. Duruşma hakimi, hazır olunması durumunda kişinin duruşmaya katılmasına onay vererek kişinin duruşmaya görüntülü bir şekilde katılmasını sağlamaktadır.

Tüm bu ayrıntılar düzenlenirken meydana gelebilecek sorunların önüne geçmek için duruşma esnasında teknik destek verebilecek yetkinlikte olan görevliler bulunmaktadır. Bu görevliler aracılığıyla meydana gelebilecek tüm olumsuz gelişmelerin hızlı bir şekilde bertaraf edilerek yargılamanın sekteye uğramasının önüne geçilmesi hedeflenmiştir.

Duruşma sonunda hakim, kararını tefhim ettikten sonra kişinin duruşmadan ayrılabileceği onayını vererek duruşmayı sonlandırmaktadır.

III.) SONUÇ

Türk yargı sistemine yönelik yapılan en önemli eleştirilerden birisi yargılamaların uzun sürmesi ve dosyaların sürüncemede kalmasıdır. Yaşanan pandemi dolayısıyla da yargılamaların uzadığı açıktır.

Teknoloji çağı içerisinde bulunduğumuz bu dönemde iletişim araçlarının getirmiş olduğu kolaylık ve imkanlar kullanılarak kişilerin duruşmalara uzaktan katılmalarına olanak verilmesi yargılama sürecinin hızlanmasına ciddi anlamda katkı sağlayacaktır. Günümüzde yaşanan sağlık problemleri veya çeşitli nedenlerle duruşmalara mahkemelerde iştirak edemeyen sanık, tanık ve bilirkişilerin bu durumları ve hatta savunma mekanizması olan ve hakimler gibi tek bir çalışma mekanı bulunmayan, birden fazla adliyede kısa aralıklarla duruşmalara katılması icap eden avukatların iş yoğunluğu göz önüne alındığında sesli ve/veya görüntülü arama yoluyla duruşmalara katılma yolunun açılması yargılamanın daha hızlı sonuçlar doğurmasına yardımcı olacaktır.

Kaldı ki, risk grubunda olan, aynı zamanda mesleğini icra etmek zorunda olan meslektaşların adliyeye gitmeden duruşmalara iştirak etmeleri sağlanmalıdır. En azından sanık ve tanığın dinlenmediği, herhangi bir evrakın beklendiği duruşmalara sesli ve görüntülü yöntemle iştirak etmeleri sağlanmalıdır.

Ayrıca İstanbul içinde olan avukatların bilhassa çok sanıklı davalara başka adliyelerden SEGBİS yoluyla bağlanmasına imkan sağlanmalıdır. Zira bir duruşma salonunda belli sayıda kişinin belli süreden fazla durması virüsün yayılımını artıracaktır.

Yine cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılması için, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 74. Maddesinde tutuklu ve hükümlülerin, aileleri ile görüntülü görüşme yapabileceği belirtilmiş, ancak henüz uygulamaya geçmemiştir. Tutuklu ve hükümlülerin, yakınları ile görüntülü görüşme yapabilmeleri sağlanırsa cezaevindeki ziyaretçi sayısı ciddi olarak düşecektir. Bununla birlikte yargının unsurlarından olan avukatlara segbis yoluyla cezaevindeki müvekkili ile görüşmesinin sağlanması için gereken yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu şekilde gerek avukatlar gerekse vatandaşların birbirleri ile temas etmesinin önüne geçilmiş olacaktır.

Türkiye’de hayata geçirilen ve kimi zaman yüz yüzelik ilkesine aykırılık teşkil ettiği inancıyla çokça eleştiriye maruz kalan SEGBİS uygulaması, çok yoğun ve aktif olarak kullanılmaktadır. Bu uygulamanın geliştirilerek kullanılmaya devam edilmesiyle yargılama sürecinde yaşanan tıkanıklıkların önüne büyük ölçüde geçilebilir. Bilindiğinin aksine sanık veya tanık, ifadelerini asıl mahkemede hakim huzurunda vermek istedikleri taktirde, kişilerin ifadesi dosyanın bulunduğu asıl mahkemesinde hakim huzurunda alınabilmektedir. Neticeten kişilerin hakim huzuruna çıkmalarını engelleyen bir durum söz konusu değildir.

Son olarak; bir an önce başlamasını arzu ettiğimiz görüntülü veya sesli duruşma dönemi uygulamasında, bilhassa delillerin doğrudan doğruyalığı, duruşmanın yüzyüzeliği gibi evrensel ceza muhakemesi ilkeleri ile adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi, fiziken duruşmaya katılma hakkının kısıtlanmaması gerektiği unutulmamalıdır.

Av. Mustafa Tırtır – Stj. Av. Enes Sekman

---------------------------------------------

[1] https://www.hukukihaber.net/sesli-goruntulu-durusma-donemi-makale,7787.html

[2] https://www.dentons.com/en/insights/articles/2020/march/12/an-opportunity-to-get-to-grips-with-video-conferencing

[3] https://www.justice.gov.uk/newsite/courts/video-conferences