ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Zeytin Dalı Harekatı'na dönük anamuhalefetin tavrı son derece üzücü. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'Türk ordusu bir siyasi partinin emrinde değildir.' ifadeleri. Devlet aygıtı milletin onayıyla, milletin seçtiği, milleti temsil eden siyasi irade tarafından çalıştırılır. Yarın CHP iktidar olursa CHP'yi bu millet seçmiş olur. CHP o zaman devlet aygıtını çalıştırır." dedi.

Ünal, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Ünal, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile yürüttüğü Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nın, Afrin'de yuvalanan ve PKK'nın Suriye uzantısı olan YPG'ye dönük bir terörden arındırma harekatı olduğunu belirtti.

Bunun Suriye topraklarına bir saldırı olmadığını, ÖSO'nun kendi ülkesini savunduğunu vurgulayan Ünal, Türkiye'nin de terör unsurlarını temizlemeye yönelik süreci yürüttüğünü ifade etti.

Hükümet ve Genelkurmay Başkanlığının bu süreci çok iyi yönettiğine, siyasetin de bu sürece destek olması gerektiğine işaret eden Ünal, "Zeytin Dalı Harekatına dönük anamuhalefetin tavrı son derece üzücü. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'Türk ordusu bir siyasi partinin emrinde değildir.' ifadeleri. Devlet aygıtı milletin onayıyla, milletin seçtiği, milleti temsil eden siyasi irade tarafından çalıştırılır. Yarın CHP iktidar olursa CHP'yi bu millet seçmiş olur. CHP o zaman devlet aygıtını çalıştırır." dedi.

Bu kararları ve riskleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti hükümetinin aldığına işaret eden Ünal, CHP'nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki tavrı burada da sergilediğini bildirdi.

Ünal, CHP'nin gelecek kongresinde, bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına ağza alınmayacak hakaretler kullanan, PYD'ye, YPG'ye, FETÖ'ye tek bir kelime etmeyen, TSK ile canını ortaya koyan insanlara düşmanlık eden yapıdan uzaklaşması temennisinde bulundu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Türk Tabipleri Birliği (TTB) yetkilileri hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, 11 yönetici hakkında gözaltı kararı verilmesine ilişkin bir soru üzerine Ünal, yargı süreci başlamış bir meseleyle ilgili mülahazalarda bulunulmasının doğru olmayacağını, bunun siyasetin konusu olmadığını belirtti.

- Milli Mutabakat Komisyonu toplantısı yarın

İttifak komisyonunun çalışmalarına ilişkin soru üzerine Ünal, Milli Mutabakat Komisyonu toplantısının yarın yapılacağını bildirdi.

Ünal, Her partinin kendi çalışmalarının devam ettiğini ve bu çalışmaların komisyonda değerlendirildiğini vurgulayan Ünal, komisyonun çalışmalarının devam ettiğini ifade etti. Ünal, komisyonda üzerinde uzlaşılan bir konu olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Şöyle bir kararımız var. Müzakereler sonuçlanana kadar hiçbir konu üzerinde tam mutabakat sağlanmış sayılmayacak. Neden? Çünkü bugün üzerinde mutabık olduğunuz bir konunun yarınki müzakereden dolayı yeniden müzakere edilme gerekliliği ortaya çıkabilir. Biz gerekli görüşmelerimizi yaparak, daha çok üzerinde konuştuğumuz meselelerle ilgili ortak temayülleri kayıt altına alarak yolumuza devam ediyoruz. Nihai noktada bunlarla ilgili bir karar verilip bunlar genel başkanlara sunulacak. Şu anda önümüzde olan, Mart ayından önce kanunlaşması gereken yerel yönetimlerle ilgili yaklaşık 17 maddelik bir düzenleme var. Bunun üzerinde şu anda çalışıyoruz. Yerel yönetimlerin, bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi değişikliğiyle birlikte buna uyumlu hale getirilmesi yani yerel yönetimler seçimlerinin buna uyumlu hale getirilmesi için bir çalışma yürütüyoruz."

- Erken seçim tartışması

"Türkiye'de şu anda size göre erken seçim şartları var mı, gündeminizde böyle bir başlık var mı?" sorusuna Ünal, "Türkiye'nin sınır güvenliği, Türkiye'nin milli güvenlik meseleleri hiçbir şekilde ne bir siyasi malzeme haline getirebilir ne bir seçim malzemesi haline getirebilir. Çünkü bunlar Türkiye'nin hayati meseleleridir. Kılıçdaroğlu'nun anlamadığı bu. Kılıçdaroğlu, sanırım devlet yönetmeyi, siyaset yapmayı evcilik oynamak sanıyor. Bu işlerin şakası yok." yanıtını verdi.

Ünal, dünyanın bir kaotik belirsizliğe sürüklendiğine işaret ederek, şu görüşlere yer verdi:

"Amerika'nın, Avrupa Birliği'nin, bölgenin durumu ortada. Bölgede 9 ülke yönetilemez duruma gelmiş. Suriye, adeta bir cehennem çukuruna dönmüş, Kuzey Irak'ta durum öyle. Şimdi bütün bu tehlikenin ortasında Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, AK Parti hükümeti Türkiye'yi bir güven ve istikrar adası olarak ayakta tutuyor, ekonomik büyümesini sağlıyor. Türkiye'nin herhangi bir ekonomik krizden etkilenmemesini sağlıyor ve Türkiye'de hayatın huzur ve güven içerisinde sürmesini sağlıyor. Şimdi bunlar bu işi oyuncak sanıyorlar herhalde. Bunu nasıl sağlıyoruz? Bunu çok kritik kararlar alarak sağlıyoruz."

Kılıçdaroğlu'nun terör sevicilik yaptığını belirten Ünal, şunları kaydetti:

"Efendim neymiş, 'Afrin'deki harekata dönük insanlar düşünce özgürlüklerini kullanmıyorlar, kullanamıyorlarmış.' Allah aşkına terör sevicilik ne zamandan beri düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriliyor? Her türlü sorumsuzluğu sergiliyorlar, sonra da kalkıyorlar 'Efendim biz siyaset yapıyoruz' diyorlar. Böyle siyaset olmaz. Bunun adı siyaset değil. Bunun Atatürk'ün 1929'da söylediği ve milli siyaset diye tanımladığı siyasetle de bir ilgisi yok. Cumhuriyet Halk Partisinin de Atatürk'le bir ilgisi kalmamıştır. Eğer Atatürk hayatta olsaydı bugün alınan kararları alırdı ama onlar Atatürk ile de mücadele ederlerdi."