İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör örgütü PKK’nın mensuplarının ikna yoluyla dağdan indirdiklerini ve birçoğunun teslim olduğunu belirterek, “Hikayeleri hep aynı. Ya belediye binasında kandırılıp yönlendirilmişler ya HDP il binasında ya ilçe binasında ya da HDP’nin bir etkinliğinde kurulmuş bir çadırda kandırılıp dağa gönderilmişler” dedi.

Tunceli temasları kapsamında kanaat önderleriyle bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açıklamalarda bulundu. İmkanlar elverdiği ölçüde kanaat önderleriyle, aşiret temsilcileriyle, muhtarlarla toplantılar yapmaya gayret ettiklerini belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları da bu yöndedir. Keza vali ve kaymakamlarımıza da aynı talimatı verdik, onlar da bu buluşmaları gerçekleştiriyorlar. Sebebi de şudur, Türkiye bugün, büyük bir gayretin ve mücadelenin içerisindedir. Bir kalkınma, kendi iç huzurunu temin etme, bunu daim kılma ve kendisine yönelen birtakım saldırıları bertaraf etme gayretindeyiz. Bunu sadece Ankara’dan temin etmek, mümkün değildir. Mutlaka milletimizin desteği, özellikle toplumda nasihat edecek, sözü geçen insanların bu işe destek vermesi gereklidir, elzemdir. Hepimiz birer aile sahibiyiz, babayız, kimimiz dedeyiz. Torunlarımız, çocuklarımız, yeğenlerimiz gelecekte de mutlu olsun, bu topraklarda refah içinde yaşasın isteriz. Bunu ancak hep birlikte başarabiliriz. Bakın fitne çıkarmak, dünyanın en kötü ama en kolay işidir. İki kelimeyle insanları birbirine kırdırırsınız. Türkiye yıllarca bu işlerle uğraştı, bedel ödedi. Yaşı müsait olanlar hatırlar, Çorum ve Maraş olaylarını yaşadık. Onlarca vatandaşımızı şehit verdik. Tamamen tiyatroydu, tamamen kurgulanmış bir fitneydi. Malatya’da Hamido Suikastini yaşadık” dedi.

"PKK için uçurumdan yuvarlanma başlamıştır"

40 yıldır PKK fitnesinin yaşandığını aktaran Bakan Soylu, “Ben lafımı esirgeyen bir adam değilim, açık açık söylüyorum, PKK’nın Kürt vatandaşlarımı bir çakıltaşı kadar düşündüğü ve dert ettiği yoktur. İdeolojisi falan yoktur. Ne Tunceli’ye ne Diyarbakır’a ne Şırnak’a, Eruh’a, Cizre’ye, Ağrı’ya çakıltaşı kadar bir faydası yoktur, olmamıştır. PKK’nın işi gücü derdi, uyuşturucu kaçırsın, oradan para kazansın, Suriye’den insan ticareti yapsın, oradan para kazansın, milletin kanından kazandıkları paraları örgüt liderleri Avrupa’da lüks yerlerde yesin. Milletin çocuğunu dağda bayırda telef etsinler, kendi ahlaksız alemlerine meze etsinler, tek dertleri budur. Siz bakmayın onların öyle dağda falan poz verdiklerine. Kendi yayın organlarında ‘mücadele, gerilla’ diye yüksek perdeden beyanat vermelerine aldırmayın. Biz onların çektirmedikleri fotoğrafları iyi biliriz. Sefahat fotoğraflarını, ahlaksızlıklarını iyi biliriz. Avrupa uyuşturucu pazarının yüzde 80’i bu örgütün elinde. Yılda 1,5 milyar dolar sadece uyuşturucudan para kazanıyorlar. Göçmen kaçakçılığından ve diğer işlerden kazandıklarını saymıyorum. Daha Suriye’deki petrole de çökeceklerdi, pazarlıkta anlaşamadılar. Amerika ‘Suriye’den çekiliyorum’ deyince paniklediler, şimdi kendi küçük akıllarıyla bölge ülkelerini çatıştırmaya, böylece canlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Hiç kimse merak etmesin, bu iş bitmiştir. PKK için uçurumdan yuvarlanma başlamıştır. Buradan dönüş mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

"Türkiye elini geleceğe uzatmıştır"

Artık Ortadoğu’da yeni bir iradenin filizlendiğini dile getiren Soylu, “Bu irade terörün bitmesi iradesidir ve inşallah hem içeride hem dışarıda bu kötülük yuvası, bu irin yuvası kısa zamanda kurutulacaktır. Terör bize çok zaman kaybettirdi. Çok can kaybettirdi. Ben bu teröre ‘fuzuli işler’ diyorum. Kimseye bir hayır getirmeyen, sadece kaybettiren, insanları üzen, çoluk çocuğu, anne babaları ağlatan, fuzuli işler. Bu fuzuli işlerle çok oyalandık. Sizler toplumda sözü geçen insanlarsınız. Artık Türkiye elini geleceğe uzatmıştır ve Türkiye bu fuzuli işlerden kurtulmak, bu yükü sırtından atmak zorundadır. Yıllardır buralarda belediyeleri güya yönettiler. Tek ve basit bir soru sormak isterim. Tunceli için ne yaptılar. PKK için değil, kandildeki ahlaksız adamlar için değil, çocuklarını dağa kaçırdıkları anne babalar için, ne yaptılar. Bu şehrin gençleri için, esnafı için, bu şehrin kalkınması için ne yaptılar. İşleri güçleri, tek dertleri Kandil. Özgürlükten bahsedenlere diyorum. Tunceli ile Pülümür arasından eğer gidemiyorsan senin memleketinin neresi özgürdür. Ne yaptılar. Şu güzelim şehirleri, binlerce yıldır şu topraklarda yaşamış insanları sırf kendi sefahatleri için kavga ettirdiler. Kendilerinden başka kimseye bir hayırları olmadı. Onlar güldüler, millet ağladı” şeklinde konuştu.

“Ya HDP binasında, ya da bir etkinliğinde kandırılıp dağa gönderilmişler"

Terör örgütü PKK’nın dağdaki elemanlarının ikna yoluyla dağdan indirdiklerinin altını çizen Soylu, “Ailelerine tek tek gidiyoruz. Ne olursun bunları geri çağırın diye. Birçokları da kendi teslim oluyorlar. Hikayeleri hep aynı. Ya belediye binasında kandırılıp yönlendirilmişler, ya HDP il binasında ya ilçe binasında, ya da HDP’nin bir etkinliğinde kurulmuş bir çadırda kandırılıp dağa gönderilmişler. Bunların anne babası anne baba değil miydi, onlar evladına ağlamaz mıydı, yazık değil miydi. Diyarbakır belediyesinde anneler çadır kurdu, evlatlarını istedi, günlerce yüzlerine bakmadılar. O anneler neden evlatlarını belediyeden, onlardan istedi. Çünkü o anneler, kimin ne kabahat ettiğini çok iyi bilirler. Allah’ınızı severseniz niye yöneticilik yapıyoruz. Eğer bugün sen 13 yaşındayım diye bir kızı anasının dizi dibinde, öğretmenin aklı ile büyümesi gerekirken onu zorla anasının koynundan alıp dağa getiren adama engel olamıyorsan, onun eline boyundan büyük silah verip onu eğitime tabi tutana hayatı dar edemiyorsa ne işe yararız. Kimin çocuğu olması önemli mi sizce. İsminin Zilan, Dilan, Mehmet, Ayşe olması önemli mi. Bunlar bizim çocuklarımız. Geleceğimizi çalıyorlar. Anne ve babaların umutlarını yok ediyorlar” şeklinde konuştu.

Toplantıya Bakan Soylu’nun yanı sıra, Vali ve Belediye Başkan Vekili Tuncay Sonel, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Vedat Çolak, İl Jandarma Komutanı Albay Sinan Şen, İl Emniyet Müdürü Doğu Ateş, muhtarlar ve kanaat önderleri katıldı.