TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, emek veren, iyi yetişmiş, çok tecrübeli AK Parti kadrolarının yürütmeden tasfiye edildiğini savunarak, "Dün Türkiye'de başlayan devrin adı, lale devridir." dedi.

Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Çorlu'da yaşanan tren kazası nedeniyle yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.

Bunun bir kaza mı yoksa kusur, ihmal, suistimaldan kaynaklı, göz göre göre gelen bir facia olup olmadığını ayrıntılı şekilde inceleyeceklerini belirten Altay, hükümetin sorumluluğunu veya sorumsuzluğunu değerlendireceklerini söyledi.

Altay, Pamukova'daki vahim tren kazasından sonra hükümetin ne ders ne de ibret aldığını öne sürerek, CHP Genel Başkan Yardımcısı, Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak başkanlığındaki heyetlerinin bölgede acıları paylaştığını, kazayla ilgili teknik bilirkişi hizmeti alarak bir rapor hazırlayacaklarını anlattı. Altay, bu olayla ilgili raporlarının ardından Meclis Araştırma komisyonu kurulmasına yönelik tekliflerini de Genel Kurula sunacaklarını ifade etti.

Anayasa değişikliklerine uyum sağlanması amacıyla bazı Kanun ve KHK'lerde değişiklik yapılmasını içeren 703 sayılı KHK'nin, çok tartışılacak, hukuk garabeti olduğunu öne süren Altay, bu KHK'de Meclisten alınan yetkinin çok aşıldığını, demokrasi, hukuk adına bir utanç ve ibret vesikası taşıyacak hususların yer aldığını öne sürdü.

Altay, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının, Harcırah, Taşıt, Devlet İhale, Kamu Konutları, Kamu İhale ve Kamu İhale Sözleşmeleri kanunlarından muaf olduğuna dikkati çekerek, bunun, kabile devletlerinde bile yapılmayacak bir iş olduğunu savundu. Altay, Cumhurbaşkanının, devletin kasasını hiçbir kurala bağlı olmadan, istediği gibi kullanacağını, dün sarayda yapılan toplantının bunun oldukça müsrif şekilde kullanacağını gösterdiğini iddia etti.

- "Mızraklar, kılıçlar, kalkanlar"

CHP Grup Başkanvekili Altay, dün bir ayıba daha imza atıldığını, TBMM'nin uhdesinde olan milli sarayların, tüm birikimi, malvarlığıyla beraber Cumhurbaşkanına bağlandığını ifade etti. Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dün, bunu neden yaptılar diye düşünüyorken, saraydaki töreni izleyince 'bunun için yapmışlar' dedik. Dün 13. Cumhurbaşkanı görevine başlarken kamuoyunun hafızasında şunlar kaldı; mızraklar, kılıçlar, kalkanlar, Mehter Marşı, akide şekeri, ab-ı hayat şurubu ve cülus bahşişi. Bunlar Osmanlı'da padişahların devir tesliminde ya da bir padişah ölünce, yerine geçen şehzadenin yaptığı işlerdir. Dün yeni bir devir başladı ama bu yeni devrin adı; kurucu cumhuriyet, yeni sistem değil. Dün Türkiye'de başlayan devrin adı, lale devridir. Lale Devri'nde de vatandaş aç, sefil, perişanken, 500 altına laleler satın alınırdı. Şimdi sarayda bunları görüyoruz. Cumhurbaşkanı, '81 milyonun cumhurbaşkanı olacağım' derken herhalde bir ayağını kaldırmış. Çünkü parlamentoda grubu bulunan bir parti genel başkanına, kimi milletvekillerine davetiye göndermemesi, 81 milyonun değil AK Parti'nin cumhurbaşkanı olacağının net delilidir. Yeni dönemin kodları dün ortaya çıktı. Yeni dönemin kodları şaşa, gösteriş, debdebe, israf, biraz da görgüsüzlüktür."

Altay, "kurucu cumhurbaşkanı", "birinci cumhurbaşkanı" kavramlarının sıkça kullanılmaya başlandığına işaret ederek, kurucu denilince, Birinci Meclis, Kurtuluş Savaşı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anladığını, kimsenin kendisini Atatürk'ün yerine koyma hakkı ve haddinin olmadığını söyledi.

- "Müsteşarlar Kurulu"

Açıklanan kabineyle, AK Parti ve kadrolarının, bunca emek veren, iyi yetişmiş, çok tecrübeli siyasi kadrolarının yürütmeden tasfiye edildiğinin görüldüğünü öne sürdü. Altay, "kabine" diye adlandırılan kadronun, siyasi kadro değil, özel hukuka ve aile hukukuna dayalı bir kadro olduğunu iddia etti. Altay, dün açıklanan bakanlar kurulunu, müsteşarlar kurulu olarak değerlendirmek gerektiğini, yürütmenin 16-17 kişiden değil bir kişiden oluşacağını savundu.

Altay, "Hazine ve maliyenin, Cumhurbaşkanı'nın damadına bağlanması ve Milli Saraylar bünyesindeki bütün saray, kasır, köşklerin bizzat Cumhurbaşkanına bağlanması, Erdoğan ailesinin niyetini açıkça koyuyor. TBMM'nin manevi varlığına çok ağır darbe vurulmuştur. Milli Saraylar, TBMM'nindir, milletindir." dedi.

Sorunların çözüm noktasında başarılı olunmasını istediklerini dile getiren Altay, Erdoğan'ın enflasyonu, işsizliği düşürmesini, TL'nin değerini yükseltmesini, yoksulluğu bitirmesini temenni etti.

Altay, CHP'nin yeni dönemde başta OHAL KHK'leri olmak üzere yetki kanuna dayalı çıkarılan KHK ve Cumhurbaşkanı kararnameleriyle ilgili çok titiz değerlendirme, takip yapacağını anlattı.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın, Milli Savunma Bakanı yapılmasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Altay, Akar'ın "önceden de şimdi de devlet memuru olduğunu, devlet memuru olarak devam edeceğini" söyledi.

Engin Altay, başka bir soru üzerine Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilmesinin de "kamu vicdanını kanattığını" öne sürdü.