Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, Rumlar ve kimi CHP milletvekilleri istemiyor diye Doğu Akdeniz’deki petrol arama faaliyetlerimizi durdurmayacağız, yolumuza devam edeceğiz. Biz, CHP rahatsız oluyor diye ülkemizin ve Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimizin enerji kaynakları üzerindeki haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Çalışmalarımızı sonuna kadar devam ettirerek inşallah milletimize müjdeli haberleri de vereceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ’Altındağ Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. AK Parti’nin ilk girdiği seçimde Altındağ’ın yüzde 50 ile kendilerine destek verdiğini belirten Erdoğan, son 17 yılda yapılan bütün seçimlerde yine Altındağ’ın kendilerine büyük destek verdiğini kaydetti. Altındağlıların bu güçlü duruşuyla sadece Altındağ ve Ankara’nın gelişmesine katkı sunmakla kalmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin son 17 yılda siyasette, ekonomide, eğitimde, sağlıkta ve ulaşımda yazdığı destanlarda pay sahibi olduğunu ifade eden Erdoğan, "Ülkemizin yolunu açtınız, demokrasisine güç kattınız. Her birinize ülkem, şahsım ve partim adıma teşekkür ediyorum. İnşallah 31 Mart akşamında bu başarılarımıza bir yenisini ekleyeceğiz. Tıpkı son 14 seçimde olduğu gibi yine biz Altındağ’dan rekor bekliyoruz. İradenize, geleceğimize, ülkemizin beka mücadelesine sahip çıkmanızı bekliyorum" diye konuştu.

"31 Mart’ta Allah’ın izniyle sandıklarda en güzel Osmanlı tokadını vuracağız"

"31 Mart, Gazze, Filistin, Suriye, Irak, Arakan, Türkmenistan için, coğrafyamızın tüm mazlum halkları için dünyaya verilmiş gür bir mesaj olsun" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

"31 Mart, DEAŞ ve PKK gibi proje terör örgütleri üzerinden ülkemizin bekasına kast edenlerde indirilmiş ağır bir darbe olacaktır. Kardeşlerim, siyaset gündemini en az bizim kadar sizlerde çok yakından takip ediyorsunuz. Hangi adayın ne dediğini, kimin kimlerle yol yürüdüğünü, kol kola girdiğini sizlerde görüyorsunuz. Her partinin kendi önceliklerine, hassasiyetlerine göre bir gündemi var. CHP’yi görüyorsunuz. Talimat nereden geliyor, Kandil’den geliyor. CHP, terör örgütünün desteklediği HDP, öbür tarafta adı İYİ Parti olan parti, yanında Saadet. 4’lü çete. Kandil, ’siz Güneydoğu’da, Doğu’da beraber olacaksınız’ diyor. Batı’da da ’AK Parti’yi, Erdoğan’ı çökertmek için orada da bazı yerlerde gerekirse HDP olarak seçime girmeyeceksiniz, aday göstermeyeceksiniz. Bazı yerlerde CHP’yi destekleyeceksiniz. Bazı yerlerde İYİ Parti’yi destekleyeceksiniz’ diyorlar. Mesele AK Parti’yi sandıklarda mağlup etmek. Ama ben milletime, halkıma inanıyorum. Bizler, bu terör örgütlerinin dayanışma halinde olduğu bu seçimde, 31 Mart’ta Allah’ın izniyle sandıklarda bunlara en güzel Osmanlı tokadını vuracağız."

Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı olarak AK Parti ve MHP’nin omuz omuza yoğun bir çalışma içinde olacağını dile getiren Erdoğan, "Oylarımızı bir defa konsolide etmemiz lazım. AK Parti kendi içinde oy zahiyatına gitmemeli. MHP, kendi içinde oy zahiyatına gitmemeli. Oylarımız konsolide olmalı, Cumhur İttifakı olarak da sandığa yansımalı. Biraz sonra Etimesgut’ta olacağız. Orada ilçe belediye başkan adayımız MHP’den. Dolayısıyla orada aynı şekilde dayanışmamızı ortaya koyacağız. 31 Mart akşamı Cumhur İttifakı’nın zaferiyle inşallah bu işi noktalayacağız" şeklinde konuştu.

Millet İttifakı’nı eleştiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim aramızda azami müştereklerimiz var. Allah aşkına CHP ile HDP’nin arasında azami müşterekler olabilir, fakat İYİ Parti ile olabilir mi? Asgarisini bile bulamazsınız. Hele hele Saadet’te hiç mi hiç olamaz. Ama bak gelebiliyorlar. Neye karşı geliyorlar? AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakı’na karşı. Sizlerin kimin gündeminde nelerin olduğuna özellikle dikkat etmenizi rica ediyorum. Bizim gündemimizde hizmet var, eser var, gönüller kazanmak var. Bizim gündemimizde Türkiye’yi ve şehirlerimizi hayalleri ve hedefleriyle buluşturmak var. Bizim gündemimizde ülkemizi ekonomide, ticarette, istihdamda, tarımda, savunma sanayisinde çok daha ileri seviyelere taşımak var. Bizim gündemimizde milletimizin lokmasına musallat olan fırsatçılara ders vermek var. Bizim gündemimizde domates, patlıcan, biber fiyatlarını şişirerek insanımızın rızkına kast edenlere mani olmak var. Bizim gündemimizde Suriye’de güvenlik bölgeleri kurarak mültecilerin geri dönmelerini sağlamak var. Nitekim şu an itibariyle 310 bin mülteci topraklarına döndü. Bizim gündemimizde Irak ve Suriye’deki terör bataklıklarını kurutmak var. Doğu Akdeniz’de bulunan enerji kaynakları üzerindeki haklarımızı korumak var. Peki CHP’nin ve zillet ittifakının gündeminde ne var? Onların gündeminde bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına yoldaşlık yapmak var. Türkiye’nin ayağına çelme takmaya çalışanlara payandalık yapmak var. Onların gündeminde milletimizin rızkını, lokmasını gasp eden fırsatçılara sahi çıkmak var. Onların gündeminde sadece kendi küçük hesapları, koltuk kavgaları var. Biz her alanda ülkemizin bağımsızlığı için çalışırken CHP ve şürekası Türkiye’nin geleceğine pusu kurmanın peşinde. Biz ihya etmenin, inşa etmenin, yeni eserler, yeni projelerle ülkemizi kalkındırmanın mücadelesini verirken CHP her zamanki gibi yıkmanın, yasaklamanın peşinde."

"Bizi en çok yaralayan CHP’nin, Rumların ağzıyla konuşmasıdır"

CHP’li bir milletvekilinin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini eleştirdiğini belirten Erdoğan, "Doğu Akdeniz’deki operasyonlarımızın durdurulması gerektiğini söylüyor. Bir kova bile petrol bulunmadığı iddiasıyla Türkiye’yi petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine son vermeye çağırıyor. Biz ilk günden itibaren bu tür çağrıları zaten Rumlardan işitiyorduk. Aynı şekilde Kıbrıs Türk’ünün haklarını gasp etmek isteyen diğer ülkeler de her fırsatta rahatsızlıklarını dile getiriyor. Türkiye’nin Akdeniz’de yürüttüğü çalışmalarda Rumların ve diğerlerinin rahatsızlık duyması gayet tabidir. Burada sorgulanması gereken CHP’nin tavrıdır, CHP’nin hazımsızlığıdır. Ülkemizin enerji güvenliğine dair milli bir meselede CHP’nin bu şekilde savrulması, böyle bir gafletin içine düşmesi gerçekten üzücüdür. Bizi en çok yaralayan CHP’nin, Rumların ağzıyla konuşmasıdır. Türkiye’nin potansiyelinin ortaya çıkaracak bu tür stratejik hamlelerden bırakın rahatsızlık duymayı herkesin, en başta da ana muhalefetin gurur duyması gerekiyor. Ülkemizin, Kıbrıs Türklerinin hak ve menfaatlerini koruma kararlılığından herkesin, en başta ana muhalefetin iftihar etmesi gerekir. Elbette biz, Rumlar ve kimi CHP milletvekilleri istemiyor diye Doğu Akdeniz’deki petrol arama faaliyetlerimizi durdurmayacağız, yolumuza devam edeceğiz. Biz CHP rahatsız oluyor diye ülkemizin ve Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimizin enerji kaynakları üzerindeki haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Çalışmalarımızı sonuna kadar devam ettirerek inşallah milletimize müjdeli haberleri de vereceğiz" diye konuştu.