ANTALYA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Biz Münbiç'te yol haritasını uygulayacağız. Münbiç modeli bittikten sonra da diğer şehirlere doğru bu yol haritamızı uygulamaya başlayacağız. O Amerika'nın tavrı o zaman belli olur." dedi.

ABD'nin başkent Washington'daki temaslarının ardından Antalya'da ulusal basın temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Çavuşoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Çavuşoğlu, "Amerika YPG'yi tamamen sahadan çekecek mi? sorusuna şu yanıtı verdi:

"Biz Münbiç'te yol haritasını uygulayacağız. Münbiç modeli bittikten sonra da diğer şehirlere doğru bu yol haritamızı uygulamaya başlayacağız. Amerika'nın tavrı o zaman belli olur. Diğer yerlerden de YGP'yi çekecek mi? YPG'liler nereye gidecek, ne olacak? Zorla bunların içine kattıkları çok sayıda Arap da var. Adına Suriye demokratik gücü koydular. 'Suriye'nin demokratik gücüymüş, geleceğiymiş, biz bunu bilmeyiz' dedik. 'Bunların hepsi PKK, YPG'dir bizim gözümüzde. Bu tür oluşumları da bize teklif etmeyin. Burada güvenlik birimleriyle ilgili ya da Münbiç ve diğer yerlerde yönetimde yer alacak kişileri teklif etmeyin' dedik. Bunların hepsi bizim için eşittir YPG, PKK. Fırat'ın doğusundaki şehirlerde bu yol haritasını uygulamaya başladığımızda göreceğiz, bu konuda ABD'nin tutumunu. Bu yol haritasını ilk olarak Münbiç'te uygulayacağız."

Çavuşoğlu, "(ABD) Masaya oturmasının baş sebebi askeri önlemler diyebilir miyiz?" sorusu üzerine, "İlişkilerimizin kopma noktasına geldiği bir anda ABD'lilerden bu öneriler gelmeye başladı. Tillerson Ankara'yı ziyaret etti. Başkan Trump'ın bu konuda büyük bir hassasiyet gösterdiğini biliyoruz. 'Türkiye ile ilişkilerimiz neden bozuluyor, kim bozuyor? Neden Türkiye ile ilişkilerimizi düzeltmiyoruz, ben Türkiye ile ilişkilerimize önem veriyorum' dediğini biliyoruz. Tam bu süreçte, ilişkilerin gerilme ve kopma noktasına geldiği bir süreçte onlar bizi ziyaret ettiler. Bu çalışmaları başlattık." diye konuştu.

- "YPG'nin silahları alınacak"

Çavuşoğlu, çekilme sürecinde silahların ne olacağına ilişkin de "YPG, Münbiç'ten çekilirken silahları alınacak. Çekilme süreci bittiğinde de silahları alınmış olacak." dedi.

"Bu mutabakatın içerisine Türkiye ve Amerika dışında üçüncü bir ülkenin rolü olacak mı?" yönündeki soru üzerine Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Hayır, hiçbir üçüncü ülkenin rolü olmayacak. Türkiye'nin ve ABD'nin birlikte uygulayacağı bir yol haritasıdır. Genel anlamda ileriki aşamada Suriye için İstanbul'da fikirdaş ülkeler toplantısı yapacağız. Bakan değişikliği sebebiyle yapamamıştık. Şimdi de bizde seçim var. Diğer platformlarda koalisyonun içinde olanlarda ya da Suriye ile oluşan platformda yer alan ülkelerle siyasi çözüm ve diğer konularda iş birliğimiz olacaktır. Birlikte adım atmalıyız ki siyasi çözüme gidelim. Terörle mücadelede biz koalisyonun içinde aktif bir ülkeyiz. Bu çalışmalarımız devam edecek."

Yol haritasının bir anlaşmaya mı dayandığı yönündeki soruya Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Ortada bir belge var. Bu anlaşma değil, bu mutabık kalınan bir yol haritası. İki dışişleri bakanının onayladığı bir belgedir. Hukuki belgenin ötesinde iki ülkenin ilişkilerini etkileyecek bir yol haritasıdır. Uygulamasıyla beraber olumlu ya da olumsuz şu anda onaylandığına göre olumlu anlamda diyebiliriz. Bu uluslararası anlaşma ya da hükümetler arası bir anlaşma değil. Onayladığımız yol haritasıdır." karşılığını verdi.

Sonrasında uygulanacak öngörülen bölgelere yönelik soru üzerine Çavuşoğlu, "Rakka da olması gerekiyor. Tüm hepsi olması gerekiyor. Kobani olması, özellikle Kürtler için de iyidir. Çünkü YPG, çok sayıda Kürt'ü sürgüne gönderdi. Türkiye'de yaşayan 400 bin civarında Kürt var." dedi.

- "Terör örgütü hiçbir şekilde görev üstlenemez"

Çavuşoğlu, PKK/YPG'nin çok sayıda Kürt partisini kapattığını, Esed rejiminden daha fazla Suriyelilere zulmettiğini, mallarını ellerinden aldığını dile getirdi.

Kürt nüfusu fazla olduğu yerlerde, özellikle Kobani, Kamışlı gibi yerlerde YPG'nin rolünün ne olacağı sorusu üzerine de açıklama yapan Çavuşoğlu, "YPG, PKK bir terör örgütüdür. Dolayısıyla YPG ve terör örgütü hiçbir şehirde böyle bir görev üstlenemez. Yani terör örgütlerine bir şehri ya da bölgeyi teslim edemeyiz. Burada nüfus yapısı kriter olduğuna göre ağırlıklı Arap olan yerlerde yönetimde ve güvenlik güçlerinde ağırlıklı Araplar olacak. Nüfus oranında. Diğer taraftan çoğunluk Kürt ise Kürt olacak Kobani'de olduğu gibi. YGP, PKK dışındaki Kürtler olacak o net." diye konuştu.

Çavuşoğlu, PKK'nın, YPG'nin oluşturduğu, onların yönetiminde oluşan kurum ve kuruluşları, Amerika ile oluşturacakları yapılar içinde kabul edilmeyeceğini anlattı.

"ABD ile Türkiye arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir mutabakat ya da çalışmanın bu Soçi ve Astana sürecini nasıl etkileyeceği, Rusya ile ayrı ABD ile ayrı mı tasarlanacağı" sorusunu Çavuşoğlu, şöyle cevapladı:

"Öyle değil aslında. Sahada İran da var, Rusya var ama Rusya'nın üstlerinin olduğu bölge Tartus bölgesi. Yani Suriye'nin batısı. Akdeniz'e yakın bölgeler. ABD ile yaptığımız çalışma şu anda YPG'nin kontrolünde olan ABD orada. Zaten burada Rusya yok. Münbiç etrafında rejim ve Ruslardan da gözlemciler var. Diğer taraflarda Rakka, Deyrizor'a kadar gittiğinizde ırmağın kuzeyi olmuş oluyor. Buralarda rejim de yok Rusya da yok. Burada ABD var, koalisyondan bazı ülkelerin küçük grupları var. Çöl kısmında DAEŞ var ve YPG kontrolünde. Bizim yaptığımız çalışma Rusya ile yaptığımız çalışmaya alternatif değil. Siyasi çözüm ve Suriye'nin istikrarı için tamamlayıcı bir çalışma."

Astana süreciyle rejimle muhalifler arasındaki çatışmaların olduğu bölgelerde çatışmasızlık bölgeleri oluşturduklarını, ateşkesi tesis ettiklerini hatırlatan Çavuşoğlu, "Tamam ihlaller oldu, rejim yer yer ciddi ihlallerde bulundu, hatta kimyasal silah da kullandı. Soçi süreci yine Cenevre sürecini destekleyici bir adımdı. Anayasa komisyonunun kurulması kararlaştırıldı." diye konuştu.

- "Yol haritası şeffaf, kimseden de gizli değil"

"Burada ise terör örgütünün kontrol ettiği bir bölgeyi bu terör örgütünden kurtarıp o şehirleri ve bölgeleri istikrara kavuşturmaktır." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, "Burada atacağımız adımlar esasen Suriye'nin sınır bütünlüğüne bir halel getirmemesi gerekiyor ve yarın siyasi çözüm olduğunda tüm bu yapıların merkezi yönetime entegre edilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'de atacakları adımların Suriye'nin sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü etkilememesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Burada atacağımız adımlar Rusya'ya alternatif ya da başka bir oradaki oluşuma ya da Suriye'deki bir aktöre alternatif ya da rakip bir çalışma değildir. Biz zaten Ruslara burada ne yaptığımızı da açıklıyoruz. Yol haritası şeffaf, kimseden de gizli değil."

(Bitti)