ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü görüşmesine ilişkin "Daha önceden belirlenmiş bir görüşmeydi, dünkü bir gelişme değil." değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, Habertürk TV'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin erken seçim çağrısına ilişkin Ünal, "Bugün saat 13.30'da Sayın Cumhurbaşkanımızla Devlet Bahçeli'nin arasındaki görüşme, daha önceden belirlenmiş bir görüşmeydi. Dünkü bir gelişme değil." dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Meclisteki görüşmesine işaret eden Ünal, "Bahçeli'nin açıklamasından sonra bütün gündem ve süreç doğal olarak medya takipçileri tarafından seçim gündemine yorumlandı. Adalet Bakanımız aynı zamanda Milli Mutabakat Komisyonu üyesi... Dolayısıyla bizim uyum komisyonu çalışmalarına ilişkin karşılıklı bir istişare gerçekleştirdiler. Çok kısa bir istişareydi. Bugün de Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşülecek." dedi.

- "Görüşmenin sonucunu öncelikle görmek gerekir"

Bahçeli'nin açıklamasının MHP'in teklifi mahiyetinde görülmesi gerektiğinin altını çizen Ünal şunları kaydetti:

"Yok efendim, 'Danışıklı dövüş', yok 'O, ona açıklattı', 'O dedi ki şöyle, böyle'. Ne bizim ne de MHP'nin siyaseti karşılıklı olarak bu şekilde bir danışıklı dövüşü ya da danışıklı bir eylem biçimini gerekli kılan bir siyaset değil. Biz bugüne kadar yapmak istediğimiz her şeyi açık, şeffaf bir şekilde kamuoyunun önünde toplumla paylaştık. Grup toplantısında Sayın Devlet Bahçeli 26 Ağustos derken, grup toplantısında Sayın Genel Başkanımız da Kasım 2019 vurgusu yaptı. Burada her siyasi parti kendi görüşlerini paylaşır. MHP'nin erken seçim mahiyetinde bir açıklaması olmuştur. Bu ilgili kurullarımızca değerlendirilir. Bu değerlendirme sonucunda bu bir gereklilik olarak görülür ya da görülmez. Ama bizim, 15 yıldan beri AK Parti olarak her zaman ısrarla uyguladığımız, seçimlerin kendi tarihinde yapılması konusunda biz çok dikkatli olduk. Bunu da uyguladık. Biz, eğer 16 yıldan beri Türkiye'de ciddi bir siyasi ve ekonomik istikrar oluştuysa bunun temel sebeplerinden bir tanesi bizim bu konudaki hassasiyetimiz. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızla Sayın Devlet Bahçeli arasında saat 13.00'te yapılacak görüşmenin sonucunu öncelikle görmek gerekir."

Her iki liderin değerlendirmelerini yaptıktan sonra kendi parti kurullarında bu konunun değerlendirileceğini belirten Ünal, "Bahçeli'nin bu şekilde bir teklifinin olması, bizim bu teklifle ilgili herhangi bir değerlendirme yapmayacağımız anlamına gelmez." ifadelerini kullandı.

- "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişare edilecek"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın yarın parti genel merkezinde milletvekilleri ile bir araya geleceğini kaydeden Ünal, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Üst Komisyon toplantısının yapılacağını bildirdi.

Başbakan Binali Yıldırım ile Üst Komisyonunun 13 Nisan'da bir toplantı yaptığını hatırlatan Ünal, o toplantıda 5 komisyonun çalışmalarının sunumunun gerçekleştiğini anlattı.

13 Nisan'daki toplantıda belli konularda kararlar alındığını açıklayan Ünal, bu konuları yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişare edeceklerini söyledi.

Gündemle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın değerlendirmelerinin de bu iki toplantıda da olacağını dile getiren Ünal, milletvekillerinin yarınki toplantıda Bahçeli ile görüşmesine ilişkin sorular yöneltilebileceğini kaydetti.

- "Ortada alınan bir karar yok, teklif var"

Muhalefet partilerinden "Seçime hazırız" açıklaması ve "İYİ Parti seçime girmesin diye böyle bir karar alınıyor" iddiasına yönelik Ünal, "Ortada alınan bir karar yok. Ortada bir grup toplantısında MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin teklif mahiyetinde bir açıklaması var." dedi.

İktidar partisi olduklarını ve milletin verdiği bu sorumluluğu yerine getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Ünal, düşünmeden, ince eleyip sık dokumadan karar alamayacaklarını dile getirdi. Türkiye'nin öncelikli çıkarlarını, menfaatlerini düşünmek zorunda olduklarını belirten Ünal, "Şu dönemde siyasetin mi devletin mi öncelikleri diye sorarsanız. Şu anda asıl olan devletin öncelikleridir." yorumunu yaptı.

- "En ufak bir empati göstermiyorsun"

Avrupa Birliği'nin Türkiye raporuna dikkati çeken Ünal, "Eleştiri anlamında öyle ifadeler kullanılmış ki... Bu eleştirileri sen Fransa'ya, İngiltere'ye yapmıyorsun. Ama AB müzakere sürecine dönük bütün sorumluluklarını yerine getiren, 15 Temmuz gibi bir işgal girişimini atlatmış, bin 350 kilometre sınırında bir iç savaş yaşanan, diğer taraftan bir çok terör örgütünün tehdidi altındaki ülke ile ilgili ülke raporu hazırlarken en ufak bir empati göstermiyorsun." diye konuştu.

Türkiye'nin erken seçime gitmesinin ne getirip ne götüreceğini, bütün konuları değerlendirdiklerini ifade eden Ünal, "Muhalefetin yaptığı gibi sabah ayrı akşam ayrı bir telden çalamayız." şeklinde konuştu.

"Bahçeli'nin teklifi reddedilirse ittifak çatırdar mı?" sorusuna Ünal, "Bunu benim burada değerlendirmem doğru olmaz. İhtimaller üzerinden parti sözcüsünün düşüncesini paylaşması, bundan sonraki müzakerelere ya da yapacak değerlendirmelere dönük bir ön kabul olur ki. Benim bu konuda bir değerlendirme yapmam doğru olmaz." dedi.

AK Parti'nin 6. Olağan Büyük Kongresi'nin, bütün kongrelerini bitirdikten sonra yapılacağını belirten Ünal, muhtemelen bayramdan sonraki bir tarihte, haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarında uygun bir tarihte kongrenin gerçekleşeceğini dile getirdi. Ünal, yetkili kurulların bu konuda henüz aldığı bir karar olmadığını bildirdi.

- Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalarla ilgili Ünal, siyasette ittifak, muhalefet ve iş birliği olabileceğini ancak milli meselelerde mutabakat sağlanması gerektiğini belirtti.

Ülkenin menfaatleri, sınır güvenliği ve terörle mücadele gibi konularda siyaset yapılmaması gerektiğini vurgulayan Ünal, "Diyoruz ki sen siyasetçi olarak muhalefetini yap ama milli meselelerde mutabakat içinde ol. 'Türkiye'de can güvenliği yoktur, mal güvenliği yoktur. Türkiye'ye yatırımcı gelmez.' Türkiye ile uğraşma. Senin Erdoğan düşmanlığın, sendeki Erdoğanfobi'ye dönüşmüş. Artık Erdoğan düşmanlığıyla Türkiye düşmanlığını birbirine karıştırır hale gelmişsin. Bunu yapma." diye konuştu.

Ünal, Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanı'na, Cumhurbaşkanı'nın ailesine, insanların onuruna, haysiyetine, namusuna, kişisel değerlerine, kutsallarına dönük yaptığın hakaretlere bir sessiz kalıyoruz, iki sessiz kalıyoruz. Bunun söyleminin Türk siyasetini rehin almasına izin vermeyelim. Bunun siyasetinin Türkiye'nin gündemini rehin almasına izin vermeyelim diyoruz ama söylemini öyle şiddetlendiriyor, o parmağını sallayarak öyle hakaretler ediyor ki... Bana, AK Parti'ye, Cumhurbaşkanımıza parmak sallama hakkını sana kim veriyor? Hakaret etme hakkını sana kim veriyor? İnsanların kişiliklerine, şahsiyetlerine, onurlarına hakaret etme hakkını sana kim veriyor? Siyaset bize böyle bir hak verebilir mi? İnsanların onuruyla özel hayatıyla ilgili bir sürü yalanı söylüyorsun, hakareti yapıyorsun, parmağını sallıyorsun, orada da 'Militanlar lazım bana' dediğin, öfkeli bir azınlık var, onlar da seni alkışlıyorlar. Sen de gaza geliyorsun. Bunun sonuçlarını seçimde görecek ve siyasi tarihin çöplüğündeki yerini alacak."

- "Kararı yargı verecek"

Mahir Ünal, terör örgütleri FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla Türkiye'de tutuklu bulunan ABD uyruklu papaz Andrew Craig Brunson'a ilişkin ABD Başkanı Donald Trump'ın, sosyal medya hesabından "Amerika'da iyi bir beyefendi ve Hrıstiyan lider olan Rahip Brunson sebepsiz yere Türkiye'de yargılanıyor ve zulme uğruyor. Ona casus diyorlar ben ondan daha fazla casusumdur. Umuyorum ki evine ve ait olduğu güzel ailesine dönmesine izin verilecek." paylaşımını da değerlendirdi.

Ünal, "Biz Trump'ın tweetlerine alıştık. Altını çizerek söylüyorum; Türkiye bir hukuk devleti. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'Onlardaki yargı da bizdeki değil mi?' Tabii ki yargı kararlarına saygı duyacağız. Rahiple ilgili kararı verecek ne Trump ne de yargı dışındaki hiçbir irade değil. Bizzat yargının kendisi bu konuda kararı verecek ve yargı sürecinde de bizim bu konuyla ilgili değerlendirme yapmamız doğru olmaz." ifadelerini kullandı.