ANTALYA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mahalli idareler seçiminde, Adalet ve Kalkınma Partisi ile kurdukları milli ittifakın yıpranmasına, olası siyasi kamplaşma ve kutuplaşmalara izin vermeyeceklerini bildirdi.

Bahçeli, partisinin, Antalya'nın Manavgat ilçesindeki bir otelde düzenlenen "MHP İl ve İlçe Başkanları Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, ağır sorunların altında ezilen Türkiye'nin içine düştüğü ümitsizliğin çaresini, karartılmak istenen geleceğinin aydınlığını toplantıda bulacaklarını söyledi.

MHP'nin vatana, millete ve bayrağa eşsiz sevgi, emsalsiz sadakati olduğuna dikkati çeken Bahçeli, partilerinin, milli duruşun, şühedaya vefanın, millete bekanın onurlu daveti olduğunu, çatlamış dudakların, boş midelerin, kırılmış hayallerin, karanlık köylerin, çıplak tepelerin, yoksul toplumun, yarını üstüne kumar oynanan milletin yegane umudu olduğunu dile getirdi.

Türk milleti için yaptıkları ve yapacakları fedakarlıklarda hiçbir zaman sınır tanımadıklarını aktaran Bahçeli, hiç de nokta koymadıklarını vurguladı.

Bahçeli, özellikle 1 Kasım 2015 milletvekili genel seçiminden sonra akla hayale gelmeyecek saldırılarla karşılaştıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Oyunları bozduk, oyuncuları bozguna uğrattık. Bunu hep birlikte yaptık, hep beraber başardık. 'Paradigma değişikliği, iktidar olacağız, 'böyle gitmez' dediler, tertemiz arkadaşlarımızı istismar ederek topladıkları imzalarla kapımıza dayandılar. Hiç yaşanmamış, hiç rastlanmamış rezillikleri sahnelediler. Ahlak gözetmediler, anlayış göstermediler. Yetmedi, tarlalara üşüşüp olağanüstü kongre derdine kapıldılar. Yetmedi, tellere tutunup temellerimizi dinamitlemeye kalkıştılar. Otellerde toplandılar, dedikodu yaptılar, fitne kazanı kaynattılar. Amaç milli şuuru köreltmek, Milliyetçi Hareket'i karartmaktı. Amaç Türk milletinin son kalesini kapatmak, son siperini karıştırmaktı. Başardılar mı? Hayır. Sonuç aldılar mı? Elbette asla. Her zaman dediğim gibi davamız dualıdır, himaye Allah'tandır, destek aziz Türk milletindedir. Böyle bildik, buna inandık. Üç hilal, okyanus ötesinin eline düşemezdi, çok şükür düşmedi."

- "Zafer sabredenlerindir"

Dava adamlığının karşılıksız adanmayı gerektirdiğinin altını çizen Devlet Bahçeli, sinsi hesap ve gizli plan yapanlardan insan bile olamayacağını dile getirdi.

Birbirini çekemeyen, hazmedemeyen, kara çalan hiç kimsenin bir davanın onurunu hakkıyla sahiplenemeyeceğini ifade eden Bahçeli, "Herkes kendi tıynetine yakışanı yapacak, herkes kendi niyetinin, kendi mizaç ve meşrebinin karşılığını bulacaktır. Unutmayınız, odunlaşanlara karşı olgunluğumuzu göstereceğiz. Zalimleri alçakça alkışlayanlar varken, biz kahramanca mazlumları kucaklayacağız, onların yanında duracağız. Zafer sabredenlerindir, sefer hak edenlerindir." değerlendirmesinde bulundu.

Yürüyüşlerini bozacak hiçbir düzensizliğe, iç huzur ve düzeni sarsacak hiçbir dengesizliğe müsaade etmeyeceklerini aktaran Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Egolarına boyun eğenlerle davanın ilerlemesi imkansızdır. Dönemsel olarak işgal ettikleri makamlarla üstünlük taslayanları, önüne gelene tepeden bakanları hoş görmemiz düşünülemeyecektir. Hizipçilik yapan, huzursuzluk çıkaran, ekipçilik ve dar kadroculuktan medet uman kim olursa olsun gözümüz üzerlerindedir. Bu dava kutludur, milli vicdanının simgesidir. Bu dava Türklüğün bekasına ömrünü vakfetmiş kahramanca bir duruşun özeti, üstün bir mücadele azminin eseridir ve tarih boyunca emanet yere düşürülmemiştir. Merhamet, meşruiyet ve muhabbetten ayrılmadan önümüze bakacağız. Küskünlükleri telafi edeceğiz, dargınlıkları gidereceğiz, gaflete kapılıp, yanılıp yenilip yanlışa düşen sonra da vicdanen pişmanlık duyan, safiyane ve dürüst bir şekilde hatasını kabullenenleri tekrar kazanacağız. Ancak bu davaya ihanet etmişleri, mahkeme kapılarında, korsan kurultay salonlarında her kepazeliğin başını çekmişleri dünya durdukça affetmemiz söz konusu bile olmayacaktır. Trenden inenler, indikleri yerde kalmışlardır. Rüzgarla savrulanlar, gaza gelip sivrilenler kaybetmişlerdir. İplisini saplısını bilmeyiz, cambazı cümbüşü tanımayız, yapılanları unutmadık, hakaret ve hainlikleri hiç ama hiç aklımızdan çıkarmadık."

MHP'nin şu ana kadar yaptığı kurultaylara değinen Bahçeli, Milliyetçi Hareket'in milletin bekası için dünden daha önemli bir görevle karşı karşıya olduğuna dikkati çekti.

- " Dayatmalar tutmamıştır"

12. Olağan Büyük Kurultaylarının 18 Mart'ta yapılacağını hatırlatan MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Olağanüstü kurultay çığırtkanları tel tel dağılmışlar, kimisi ters köşede kalmış, kimisi de ipin ucundan tutmak için can havliyle kirişi kırmıştır. Dayatmalar tutmamış, milliyetçi-ülkücü irade taviz vermemiştir. Onur ve omurgalarını kaybedenlerin, merkez iddiasıyla siyasette boy göstermeleri, CHP ve HDP limanına yanaşmaları trajik ve patolojik bir yol kazası olarak her daim hatırlanacaktır. 18 Mart kurultayımız, 'Milli Duruş: Şühedaya Vefa, Millete Beka' Kurultayıdır. Huzur ve beka için güç birliği diyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin toparlanması için katkı verdiklerini belirten Bahçeli, "Bu kurultayımız, 2019'daki diğer üç siyasi olayın, üç stratejik dönüm noktasının hazırlığına ve hedef planlanmasına sahne olacak, şahitlik edecektir." dedi.

Partilerinin mahalli idarelerde marka olduğunu anlatan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Dürüst ve temiz yönetim anlayışımızla milletimiz belediye yönetimlerindeki çalışkanlığımızı ve kucaklayıcı vasfımızı görmüş, tanıklık etmiştir. Pek tabii olarak, mahalli idareler seçiminde, Adalet ve Kalkınma Partisi ile kurmuş olduğumuz 'milli ittifakın yıpranmasına, olası siyasi kamplaşma ve kutuplaşmalara izin ve meydan vermeyeceğiz. Hassas propaganda sürecini, ilkeli ve ittifakın ahlaki doğasına muvafık bir şekilde yürüteceğiz. Milliyetçi Hareket Partisi 2019 yılının Mart ayında, il, ilçe ve beldelerde yörenin şartlarına, vatandaşlarımızın ihtiyaç ve eğilimine göre tavır ve tutum alacak, mutlaka başarıya ulaşacaktır."

Türk siyasetinin akışını etkileyen, dinamiklerini ve parametrelerini değiştiren çok vahim ve vahşi bir darbe ve işgal teşebbüsünün 15 Temmuz'da gerçekleştiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

"FETÖ, şark meselesinin bu çağdaki adı, kanlı emperyalizmin 21. yüzyıl projesi olarak Türk milletine ihanet etmiş, küresel efendileri namına istilayı denemiştir. Ve karşımızdaki terörizm dehşeti farklı boyutlarla devam ederken, Türk vatanını bölme ve ele geçirme emeli sönmüş, geçmiş değildir. Nitekim terörizm, şehit kanıyla suladığımız toprakları ve mücavir bölgeleri sömürmenin, parçalamanın, sınırları değiştirmenin bugünkü kanlı ve ölümcül vasıtası olmuştur.

Geçmişte sözde uygarlık götürüp yer altı ve yer üstü kaynaklarını ülkelerine getiren zalimler, şimdi de yeni dünya düzeni maskesi altında, terörle mücadele kisvesi içinde ülkeleri hizaya getirme, direnişlerini kırma, köklerinden koparma taktikleriyle aynı oyunu oynamaktadırlar. Bugün emperyalizmin gözü, Afrika'nın Okyanus kıyısından, Doğu Türkistan havzasına, buradan Pasifik'e kadar uzanan engin coğrafyalara odaklanmıştır. Bunun için dünya coğrafyasında, Avrupa-Asya'nın kesiştiği alanda, kilit ve stratejik öneme sahip Türkiye'nin çözülmesi, parçalanması, dağıtılması ve bunlar olmuyorsa denetim ve kontrolü amaçlanmaktadır.

Terörizmin küresel piramidin tepesinde olduğunu iddia eden sözde gelişmiş ve medeni ülkelerin siyasi operasyon aracı, hedef ülkelerin içişlerine karışma bahanesidir. Zulmün ve zulmetin cinayet ve ihanet silahı FETÖ bu çerçevede değerlendirilmelidir. PKK, PYD, YPG, IŞİD, DHKP-C ve diğer kanlı örgütler de tetikçi ve kanlı nöbette kiralık olarak kullanılmaktadır."

Bahçeli'nin konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.

(Bitti)