BRÜKSEL (AA) - Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "10 Ocak 2017'den itibaren etkisiz hale getirilen bölücü terör örgütü üyesi sayısı 2 bin 304. Bu gerçekten bu konuda verilen mücadelenin ne kadar başarılı olduğunu gösteren en güzel sonuçlardan biri." dedi.

Canikli, NATO Karargahı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

NATO'nun Ege Denizi'ndeki harekatının sonlandırılmasına yönelik açıklamalar hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Canikli, "NATO görevini tamamlamıştır. Çünkü orada esas itibarıyla mülteci geçişlerinin kontrol edilmesi ve orada bir sistem oluşturulmasıydı amaç. Şu anda çok düşük seviyelere indirilmiştir, geçen mülteci sayısında çok ciddi bir azalma söz konusudur. Dolasıyla bu anlamda bu görev tamamlanmıştır." diye konuştu.

Bu konudaki görüşlerini NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg başta olmak üzere mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği görüşmelerde ifade ettiğini aktaran Bakan Canikli, "Bunun sonlandırılması gerektiğini, özellikle önümüzdeki şubat toplantılarında bu kararın alınması gerektiğini ifade ettik ve bunda ısrarlı olduğumuzu da söyledik. Ümit ediyorum şubat ayında yapılacak savunma bakanları toplantısında bu karar alınır ve bu görev tamamlanmış olur." değerlendirmesinde bulundu.

NATO tarafından Afganistan'a yapılacak ilave destekte Türkiye'nin katkısına ilişkin soruya Canikli, "Bizim ilave muharip birlik kaydırmamız söz konusu değil ama onun dışında danışman ve eğitici konusunda ilave katkılarımız olacak. Eğitici, danışman konusunda katkılarımız olacak, muharip olmayan personelimizin gönderilmesi söz konusu olacak, 100'e yakın ilave personel gönderilmesi" karşılığını verdi.

Bakan Canikli, proje bazlı finansal desteklerin de olacağını da belirterek, "2018-2020 arasında 150 milyon dolarlık Afganistan'a bir yardım taahhütümüz söz konusu." dedi.

- Terör örgütü YPG'ye yapılan silah yardımı

Hakkari'de 9 güvenlik görevlisinin şehit edildiği saldırıda "ABD'nin YPG'ye verdiği silahların kullanıldığına yönelik" iddialar hatırlatılarak, ABD Savunma Bakanı James Mattis ile görüşmesinde yapılan silah yardımının gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Canikli, başta Mattis olmak üzere diğer bakanlarla görüşmelerinde silah yardımı konusunu gündeme getirdiğini vurguladı.

"YPG'nin, terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olduğunu, aynı yerden sözde komuta edildiği, aynı terörist havuzundan beslendiğini hem ifade ettik hem de bunu belgeleriyle, fotoğraflarıyla kendilerine takdim ettik." diyen Canikli, söz konusu belgeleri ABD'nin yanı sıra aralarında İngiltere, Arnavutluk, İspanya'nın da bulunduğu diğer ülkelere de takdim ettiklerini bildirdi.

Söz konusu çalışmada PYD/YPG'nin terör örgütü PKK'nın bir unsuru olduğunu gösteren bütün bilgilerin, belgelerin bulunduğuna dikkati çeken Nurettin Canikli, şunları söyledi:

"Hakkari'deki saldırıda özellikle tanksavar silahıyla ilgili, AT-4, onun da koalisyonun, ABD'nin YPG'ye verdiği silahlardan olduğunu düşündüğümüzü, fotoğraflarıyla birlikte paylaştık. En net şekilde, tartışmasız şekilde. Orada ifade tarzımız bu konunun önemiyle mütenasip şekilde. Bunu çok net bir şekilde, onun bir terör örgütü olduğu ve şu anda arazide maalesef DEAŞ ile mücadele adı altında terör örgütüyle ortaklık yapıldığı şeklinde çok net ifadelerimizi de kullandık. Ayrıca bugüne kadar YPG'ye, daha doğrusu SDG'ye verilen silahların 3 bin tırdan fazla sayıya ulaştığı, esasında bunun DEAŞ ile mücadele formatıyla çok örtüşmediği, çünkü bu kadar silahla 20-25 bin kişilik ordunun donatılabileceğini, ayrıca DEAŞ ile mücadelede sona gelindiği, DEAŞ'ın hem Irak hem de Suriye'de büyük oranda kan kaybettiği ve çekildiği bugün Irak ve Suriye'de sadece yüzde 5'ine hakim olduğu ve oralardan da çok kısa süre içinde temizleneceği şeklindeki bilgi çerçevesinde bundan sonra artık silah verilmesinin hiçbir şekilde izah edilemeyeceği, doğrudan bu silahların bir şekilde bu terör örgütü tarafından Türkiye'ye yöneltileceğini, bizim için de çok ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu, kaygı unsuru oluşturduğunu ifade ettik ve bunlardan vazgeçilmesi, sonlandırılması konusundaki kararlı talebimizi en net şekilde kendilerine ifade ettik."

Terör örgütüyle mücadelenin devam ettiğinin ve edeceğinin altını çizen Bakan Canikli, "Terör örgütü unsurlarının bulunduğu her yerin, neresi olursa olsun bizim hedefimizde olacağını ve oraya, o terör örgütü unsurlarını ortadan kaldırmak için her türlü yöntemi kullanmanın bizim uluslararası hukuktan doğan hakkımız olduğunu görüştüğüm bütün mevkidaşlarıma açık şekilde ifade ettik." diye konuştu.

- "Gözlem noktası oluşturulması süreci bundan sonraki aşamada hızlanacaktır"

Bakan Canikli, Astana süreci kapsamında, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının faaliyetlerine ilişkin soru üzerine ise "Türkiye, İdlib içerisinde 12 gözlem noktası oluşturacak. Şu an ikisi oluşturuldu, üçüncüsü de oluşturulmak üzere, diğerleri de en kısa sürede tamamlanacak. Misyonumuz tamamen Astana'da alınan kararlar çerçevesinde olacaktır." yanıtını verdi.

Suriye'nin genelinde olduğu gibi İdlib'de de arazinin kırılgan bir yapısının olduğuna işaret eden Milli Savunma Bakanı Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu gözlem noktalarının oluşturulması ve orada istikrarın sağlanmasına yönelik bu çalışmalar yapılırken olabildiği ölçüde çatışma noktasına gelinmeden çözülmesiyle ilgili çok ayrıntılı çalışma yapıyoruz. Özellikle istihbarat örgütümüz ve diğer TSK unsurları bu noktada çok değerli çalışmalar yapıyorlar. O nedenle süreç belki yavaş ilerliyor gibi gözükebilir ama onun da nedeni bu hassasiyetimizden kaynaklanıyor."

Faaliyetin çok başarılı bir şekilde devam ettiğini belirten Canikli, "Amacımız orada huzurun, barışın sağlanması, istikrarın getirilmesi. Dolayısıyla bunu direkt silahla yapmadan önce diğer bütün yöntemleri de kullanıyoruz. Gelinen aşama gayet tatmin edici ama bundan sonra gözlem noktası oluşturulması süreci bundan sonraki aşamada hızlanacaktır." dedi.

- Terörle mücadele

Devam eden terörle mücadele operasyonlarına ilişkin soru üzerine Canikli, "Sayılar gerçekten çok büyük boyutlara ulaşıyor ama maalesef Suriye'den sürekli beslenmeye devam ediyor. 10 Ocak 2017'den itibaren etkisiz hale getirilen bölücü terör örgütü üyesi sayısı 2 bin 304. Bu gerçekten bu konuda verilen mücadelenin ne kadar başarılı olduğunu gösteren en güzel sonuçlardan biri." açıklamasını yaptı.

Canikli, bölgede terör örgütüne desteğin hemen hemen hiç kalmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Vatandaşlarımızın tamamına yakını terör örgütüyle arasına ciddi mesafe koymuştur ve yönünü Ankara'ya döndürmüştür. Bu da son derece önemlidir. Yani bu mücadele sadece terörle silahlı mücadele yapılarak olmuyor, onun dışında bütün unsurlar devrededir ama bu da son derece önemli. Bu da olmazsa bu mücadelenin başarıya ulaşması mümkün değil. Etkili bir şekilde bu da kullanılıyor. Yerli ve milli olarak ürettiğimiz savunma araçlarının çok büyük faydasının olduğunun altını çizmekte fayda var."

(Sürecek)