TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Terör tehdidi nerede olursa olsun, şartlar ne olursa olsun, arkalarında hangi güçler olursa olsun Türkiye gerek Suriye'de gerekse Irak'ta terör örgütlerini bertaraf etmek için operasyon icra etmekten geri durmayacaktır. Zira Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının güvenliği ve Türk devletinin bekası her şeyin üzerindedir." dedi.

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Pervin Buldan başkanlığında toplandı.

Genel Kurulda gündem dışı söz alan AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, Ahıska Türklerinin 1944 yılında dönemin Sovyet lideri Stalin tarafından yük trenleri içinde anayurtlarından sürgün edilmesinin 73'üncü yılı nedeniyle yaptığı konuşmada, sürgünde hayatını kaybeden Ahıska Türklerini andı.

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan seçim bölgesinin sorunları hakkında gündem dışı söz alırken, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Diyarbakır'ın Sur ilçesinde terör saldırısı sonucu yaşamını yitiren eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'yi andı. Tanrıkulu, Elçi'nin cenazesinde kendisinin ve CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın yer aldığı bir fotoğrafın "teröristler" başlığıyla sosyal medyada yayıldığını ve insanların yargısız şekilde terörist ilan edildiğini öne sürdü.

Tanrıkulu'nun konuşmasının ardından söz isteyen Mahmut Tanal da avukat cübbesi giyerek yaptığı açıklamada, "Rahmetli Elçi'nin cenazesi üzerinde görülen bayrak, Diyarbakır Barosunun flamasıdır. Renkleri de kırmızı, sarı ve yeşil. Bu renkler trafik işaretlerinde de vardır. Kırmızı, sarı, yeşil özgürlüğün, bağımsızlığın da simgesidir ve bu yüzden Uganda, Ruanda ve Senegal bayrakları da aynı renklerdedir. Bizleri gerek Sezgin Bey'i gerek beni, rahmetli Tahir Elçi'nin cenazesine katıldığımız için terörist gösteren zihniyeti kınıyoruz. Bugüne kadar özgürlük, barış için mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz, bunun bedeli ölüm olsa bile." diye konuştu.

Gündem dışı konuşmaların ardından Meclis Başkanvekili Buldan, normalde 15 milletvekiline verilen yerinden söz alma hakkının, milletvekillerinin yoğun talebi üzerine bugünlük 20 milletvekiline çıkardığını belirterek, milletvekillerine söz verdi.

MHP grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Baki Şimşek, 1944 yılında Stalin tarafından sürgün edilen Ahıska Türklerini anarak, sürgünde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi. Şimşek, Türkiye'de yaşayan Ahıska Türklerine vatandaşlık verilmesini talep etti.

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım da hukukçulara ve insan hakları savunucularına yönelik operasyonlar yapıldığını, tutuklamaların olduğunu ifade ederek, "Partimize dönük operasyonlar da yargısal değil siyasaldır. Siyasal ve toplumsal yaşamı ayakta tutan siyasetçiler, hukukçular, insan hakları savunucuları siyasi soykırım operasyonlarına hedef olmaktadır. Burada ölçü bir suç ya da suç karinesi değil, siyasal iktidar gibi düşünüp düşünmemeleridir. Bu siyasi soykırım operasyonu, siyasi iktidar tarafından yürütülmektedir. İnsanların ölümüne sebep olanların toplum içinde gezmesine izin verilirken, insan hakları savunucularının, milletvekillerinin tutuklanıyor olması ancak sosyolojik bir vakadır." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da bugün Dünya Diyabet Günü olduğunu anımsatarak, bu sinsi hastalığa karşı mücadelede halkın desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin cari açığının rekor sayılacak şekilde 39,2 milyar dolara ulaştığını öne süren Özkoç, "Türkiye gelirinden çok harcama yapıyor, gelir dengesi açık veriyor. Hükümet açığın dörtte üçünü sıcak parayla karşılıyor, yani faiz ödüyor. 15 yılda faiz lobisine milletin vergisinden 145 milyar dolar faiz ödendi." ifadesini kullandı.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş da dün güvenlik güçlerinin 18 teröristi etkisiz hale getirdiğini anımsatarak, Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya karşı kararlı mücadelesinin devam ettiğini vurguladı.

Muş, dün TBMM Genel Kurulunda bazı siyasilerin Suriye'de terör örgütleri PKK ve PYD mensuplarının bulunduğu bölgelere operasyonlar yapılmamasını istediğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Bazı siyasiler tarafından, 'Afrin'in işgali ve kuşatılması yanlıştır' sözleriyle Türkiye'nin adeta bir işgalci gibi lanse edilmesi fevkalade yanlış olmuştur. Bu tip söylemler terör örgütü yandaşlarının algı operasyonuna katkı sunmaktadır. Hiçbir ülkenin toprağında Türkiye'nin gözü yoktur, Türkiye hiçbir zaman işgalci olmamıştır, olmayacaktır da. Türkiye uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa hakkını kullanarak zaman zaman sınır dışı operasyonlar yapmaktadır, bu operasyonlar meşrudur, uluslararası hukuka uygundur. Teröristlerin bulunduğu herhangi bir bölge bu operasyonlardan muaf değildir. Terör tehdidi nerede olursa olsun, şartlar ne olursa olsun, arkalarında hangi güçler olursa olsun Türkiye gerek Suriye'de gerekse Irak'ta terör örgütlerini bertaraf etmek için operasyon icra etmekten geri durmayacaktır. Zira Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının güvenliği ve Türk devletinin bekası her şeyin üzerindedir."

AK Parti'li Muş, Irak ve İran sınırındaki depreme ilişkin Türkiye'nin yaptığı çalışmaların farklı bir boyuta ulaştığını belirterek, yapılan çalışmaları anlattı.