TBMM (AA) - COŞKUN ERGÜL - Madde Bağımlılığı Araştırma Komisyonu, haksız mal edindiği gerekçesiyle kamu çalışanlarında olduğu gibi, uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan kişilerin de mal varlıklarına da el konulmasını istedi. Uyuşturucu madde bağımlılığı, yeni bağımlılık türlerinin araştırılarak bağımlılığın nedenlerinin ve alınacak tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, komisyonlarına sunum yapan Adalet Bakanlığına bazı önerilerde bulundu.

Bir kamu çalışanında orantısız mal varlığı bulunduğunda, bu kişi zamanında beyanda bulunmamışsa, haksız mal edinmeden dolayı devletin söz konusu malvarlığına el koyabildiğini ve bu noktada ispat külfetinin kamu çalışanına geçtiğini belirtilirken, kamu çalışanına yapılabilen uygulamanın benzerinin, uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan kişilere karşı da yapılmasının yerinde olacağı ifade edildi.

Komisyon, "Uyuşturucu madde ticareti/kaçakçılığı suçları kapsamında müsadere edilen varlıklar uyuşturucu bağımlılarının tedavi ve rehabilitasyonunda kullanılarak, zehir tacirlerinin zarar verdiği insanların yeniden topluma kazandırılmasında faydalanılabilir." önerisinde bulundu.

- "Zorunlu yayınların kapsamı genişletilsin"

İlgili kanun kapsamında yayımlanacak zorunlu yayınlarla ilgili kapsamın, tütün haricindeki bağımlılık türlerini de içerecek şekilde genişletilmesinin yerinde olacağı vurgulandı.

Komisyonun diğer önerileri ise şöyle:

- Tahliye sonrası tekrar riskli sosyal çevresine dönen hükümlülerin, yeniden madde kullanımı ya da madde bağlantılı suçlara karışmasını önleyici tedbirler alınmalıdır.

- Madde bağımlısı hükümlü ve tutuklularda zaman zaman kendine zarar verme davranışının gözlemlendiği öğrenilmiştir. Bu tür davranışları azaltacak psiko-sosyal yaşam becerilerinin kazandırılmasına yönelik programların arttırılması yerinde olacaktır.

- "İŞKUR bilgilendirme yapsın"

- Cezaevlerinden salıverilecek hükümlüler ile denetimli serbestlik altında bulunan yükümlülerin, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından sağlanan desteklerden haberdar olmalarını sağlamak ve bu kişilerin verilen hizmetlerden yararlanabilmeleri amacıyla, İŞKUR yetkilileri tarafından ilgili kuramlarda hükümlü/yükümlülere bilgilendirmede bulunmak amacıyla yapılan ziyaretler yaygınlaştırılmalıdır.

- Suç tekerrürü konusunda Türkiye’de mevcut durumu kapsamlı bir biçimde ele alacak ve belirli aralıklarla güncelleyecek bilimsel araştırmaların yeterince yapılmadığı gözlenmektedir. Dolayısıyla mükerrer suçun önlenmesi hususunda kurum ve kuruluşlara ne tür görevlerin düştüğünü belirleyecek politikaların geliştirilmesinde kanıta dayalı veriler eksik kalmaktadır. Suçun önlenmesiyle ilgili olarak "Ceza ve Adalet Enstitüsü" kurulması önerilmektedir. Türk ceza sisteminde yargıya bağlı kurum ve kuruluşların çalışmalarında, bu akademik kurulun önerilerinin dikkate alınması ve bilimsel bir veri tabanı oluşturulması yerinde olacaktır.

- Denetimli serbestlik kapsamındaki yükümlülere yapılan tahlil sonuçlarının uzun sürede sonuç vermesi sorununa çözüm olarak, salt bu işleme özgü laboratuvarların olması, kısa zamanda sonuç alınmasını sağlayabilecektir. Beden sıvılarında uyuşturucu tespiti ve bu tespitin doğrulanmasının farklı donanımlar gerektirdiği, bu özelliklerdeki merkezlerin yüksek maliyetli olduğu; ancak kişilerin gereken zamanda tedavi sistemine dahil edilebilmelerinin sağlanabilmesi için, bu merkezlerin oluşturulmasının önemli olduğu unutulmamalıdır.

- "Sosyal uyum merkezleri yaygınlaştırılsın"

- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından pilot uygulama olarak başlatılan sosyal uyum merkezleri yaygınlaştırılabilir. Bu merkezlerin esas amaçtan kaymadan, gönüllülük esasına dayalı olarak ve gerekli programlarla donatılıp çocuk ve gençlerin bu merkezlere yönelmelerini teşvik edecek çalışmalar yapılmalıdır.

- Yasa dışı madde kullanımı nedeni ile denetimli serbestlik kararı verilen kişilerden "madde bağımlılığı" tanısı konulanların tedavi ve takip aşamaları Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Bunun dışındaki, kullanıcı, satıcı vb. olup tedavi gerekmeyen denetimli serbestlik hükümlülerinde yasa dışı madde kullanımı olup olmadığının denetim ve takibi amacıyla yapılan madde analizi, olayın adli boyutu, alınan örneklerin adli örnek olması ve suç isnadı maksadıyla kullanılması nedeniyle tıbbi laboratuvar uygulamalarından ayrı tutulmaktadır. Bu nedenle bahsedilen madde analizlerinin, Adalet Bakanlığı ve üniversiteler bünyesindeki adli toksikoloji laboratuvarlarında yapılması uygun olacaktır.