TBMM (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Yeni sistem esasında yasama ve yürütmenin tam ayrılığını, birbirine karşı tam bağımsızlığını ortaya koymaktadır." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Çeşitli Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapılması Konusunda Yetki Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri sırasında hükümet adına söz alan Bozdağ, TBMM'nin anayasada köklü reformları içeren önemli değişiklikleri Ocak ayında kabul ettiğini söyledi.

Söz konusu değişikliklerin 2017 yılının Nisan ayında halkın onayına sunulduğunu, yapılan referandum sonucunda da Türk halkının parlamenter hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi onayladığını ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:

"Esasında bu anayasa değişiklikleri Cumhuriyet'in ilanından bugüne anayasamızda yapılan en köklü değişikliklerin başında gelmektedir. Türkiye, bundan sonra artık yeni anayasanın öngördüğü esaslar çerçevesinde yönetilmeye devam edecektir. Bugüne kadar parlamenter sistem çerçevesinde yönetildik, yasama-yürütme ilişkileri parlamenter sistemin nitelikleriyle uyumlu olacak kısımları, olmayacak kısımlarıyla beraber ama özünde parlamenter sisteme göre yerine getirildi.

Yeni sistem esasında yasama ve yürütmenin tam ayrılığını, birbirine karşı tam bağımsızlığını ortaya koymaktadır. Yeni sistem yürütme yetkisinin doğrudan halk tarafından verilmesini, aradan parlamentonun çıkarılmasını, iktidarın, parlamentonun güvenoyuna değil de halkın güvenoyuna dayanmasını emretmektedir."

Bozdağ, yeni sistemin, yasamayı güçlendirdiğini, milletvekillerini parlamenter sisteme göre daha etkin hale getirdiğini, yasama faaliyetlerini münhasıran TBMM'ye, yasa teklifi verme yetkisini de bütçe kanunu hariç tamamen milletvekillerine devrettiğini anlattı.

Milletvekillerinin bugünkü sisteme göre oldukça güçleneceğine işaret eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yasama da tam anlamıyla etkin bir aktör haline getirilmektedir. Yasama denetimi de aynı şekilde etkin bir şekilde parlamento tarafından yerine getirilecektir. Aynı şekilde yeni sistem toplumdaki kutuplaşmayı da ortadan kaldıracak özelliklere sahiptir. Nitekim yeni sistem vesilesiyle yapılacak ilk seçimde, siyasi partilerin seçim öncesi ittifak kurması, ittifak adı altında seçimlere girme iradeleri bu sistemin partileri birbirlerine yaklaştırdığını, birlikte seçim faaliyetine, birlikte milletin önüne çıkma iradesine teşvik ettiğini göstermektedir ki bu da son derece önemlidir.

Bu sistemin yürürlüğe girmesinden sonraki süreçte hem bizim siyasal kültürümüzde hem demokrasi kültürümüzde çok önemli değişiklikler olacaktır."

Bozdağ, anayasanın halk tarafından kabul edilmesi üzerine bazı maddelerin hemen yürürlüğe girdiğini söyledi.

"Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiği kesilir." ifadesinin metinden çıkarıldığını vurgulayan Bozdağ, bunun üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisine döndüğünü hem Cumhurbaşkanı hem de AK Parti Genel Başkanı olarak görevini yürütmeye başladığını dile getirdi.

Seçim takviminin başlamasıyla beraber yürürlüğe girmesi öngörülen hükümler bulunduğuna işaret eden Bozdağ, "Takvim başladı ve bunlar da yürürlüğe girdi. Siyasi Partiler Kanunu ve seçim kanunlarında uyum maksadıyla önemli değişiklikler hayata geçmiş oldu. İkinci kısımda anayasa değişiklikleriyle ilgili olarak yürürlüğe girdi. Şimdi en önemli kısım, esasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yürürlüğe girmesi için artık gün sayıyoruz. Anayasamızın ilgili maddeleri birlikte tetkik edildiği takdirde yeni hükümet sistemi bütün gerekleriyle, kuralları ve kurumlarıyla beraber seçimden sonra cumhurbaşkanının TBMM Genel Kurulunda yemin ettiği gün yürürlüğe girecektir." değerlendirmesinde bulundu.

- "521 kanunda değişiklik yapılması zarureti ortaya çıkmıştır"

Bekir Bozdağ, yeni sistem yürürlüğe girerken mevcut mevzuatta anayasanın kabul ettiği bu düzene göre düzenlemeler yapma zaruretinin de ortada olduğuna dikkati çekti.

Hükümetin ve parlamentonun, anayasa değişikliğinin kabulünden sonra geçen sürede bazı çalışmalar yaptığını, hükümet olarak mevcut mevzuatın tamamını taradıklarını anlatan Bozdağ, şunları söyledi:

"Baktığımızda şu anda uluslararası anlaşmalar hariç, yürürlükte 879 kanun ile 80 KHK bulunmaktadır. Bunların tamamının incelenmesi sonucunda 521 kanunda değişiklik yapılması zarureti ortaya çıkmıştır. Ayrıca, 40 KHK'de değişiklik yapılması zarureti vardır. Yürürlükten 2 bin 483 maddenin kaldırılma zarureti var, 2 bin 470 maddede de değişiklik öngörülmektedir. Bazı ibarelerin yasalarımızdan çıkarılması, bazı maddelerin yürürlükten kaldırılması yapılırken bazılarında uyum maksadıyla değişiklikler yapılma zarureti ortadadır.

Bunların kısa sürede tamamlanması, TBMM'nin huzuruna getirilmesi takdir edersiniz ki kolay bir iş değildir. Hükümetimiz 16 Nisan gelmeden önce halk oylamasının sonucunu öngördüğü için bakanlıklar faaliyetine başlamış, bu çalışmalar büyük bir titizlikle yürütülmüştür ancak seçimlerin öne alınması nedeniyle parlamentoda geniş anlamda tartışma fırsatı ortadan kalkmıştır. O nedenle bugün huzurlarınıza bu yetki kanunu tasarısını getirmek zorunda kaldık."

Bozdağ, söz konusu tasarının Meclis'e gelmesinin, hükümetin tercih ettiği bir yöntem olmadığını, yapmak zorunda kaldığı bir husus olduğunu söyledi.

Sevk edilen yetki kanun tasarısının anayasaya tamamen uygun olduğuna dikkati çeken Bozdağ, "Burada bir aykırılığın olması söz konusu değildir." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)