Hayatta herşey, planlandığı gibi gitmez. Fakültede, teoride öğretilenler, uygulamada pratikte çok farklı biçimde karşınıza çıkar. Özellikle avukatlık mesleğinde bu böyledir.
Hukuk fakültesi öğrencilerinin yaptığı en büyük hataların başında, kolay geçecekleri seçmeli dersleri almak vardır. Zorunlu dersler yeterince yorduğundan, öğrenciler pratikte çok da faydasını göremeyecekleri dersleri seçmektedirler. Oysa bazı seçmeli derslerin, pratikte çok daha fazla faydasını görürsünüz.
Uzmanlaşmayı düşündüğünüz dalda seçmeli ders mevcutsa, dersin zor olması gözünüzü korkutmasın. Siz, icra iflas hukuku, medeni usul hukuku, ceza usul hukuku gibi derslerin altından kalkacaksınız. Seçmeli dersler ne kadar zor olursa olsun, geçilmeyecek dersler değildirler. Birçok hukuk fakültesi, öğrencilerine, ücretsiz sertifika programları sunmaktadırlar.
Nasıl ki sinemaya 2 satinizi ayırıp film izliyorsanız, 2 saatinizi de bu sertifika programlarına ayırıp hem mesleki bilginizi, hem de CV’nizi sertifika programları ile zenginleştirmelisiniz. Hukuk fakültesi öğrencilerine bir diğer tavsiyemiz, üniversitenin hukuk kulüplerine üye olmak, sosyal sorumluluk projelerine katılmak, hatta mümkünse yönetimde ve organizasyonlarda aktif rol almak yönünde olacaktır. Böylelikle hem mesleki bilginizi hem de çevrenizi genişletebilirsiniz.
Her ne kadar derslere devam zorunluluğunuz bulunmasa da, evde yatıp play station oynayacağınıza ( bunun en canlı örneği olarak bakınız ben) dersi derste dinleyerek, hem çok değerli hocaları bizzat görme şansını yakalarsınız. Hem de okulda yeni insanlarla tanışabilir, yeni arkadaşlıklar edinebilirsiniz. Hatta mümkünse, sadece hukuk fakültesinden değil, diğer fakültelerden de arkadaş edinmek, ileride müvekkil çevrenizin oluşmasında da size ciddi anlamda fayda sağlayacaktır.
Unutmayın ki bazı hocalar, sınavlarda, kitaplardan ziyade, özellikle derste anlatmış oldukları ve çoğu zaman kitaplarda yer almayan konuları sınav sorusu olarak sormaktalar.
Dersi derste takip ederek sınıf geçmek sizin için çok daha kolay olacaktır. Her ne kadar okul zamanı uzmanlık alanı seçme gibi bir mecburiyetiniz bulunmasa da, seçeceğiniz veya ilgi duyup seçmeyi ve üzerinde uzmanlaşmayı planladığınız hukuk dalı ile ilgili olarak, pratikte işleyişin nasıl olduğunu görmek adına, ilgili davalara bakan mahkemelerin duruşmalarına gözlemci olarak katılabilirsiniz.
Örneğin iş hukukunda uzmanlaşmak istiyorsanız, herhangi bir adliyenin iş mahkemelerine giderek, hukuk fakültesi öğrencisi olduğunuzu, iş hukukunda uzmanlaşmak istediğinizi ve işleyişi görüp tecrübe edinmek adına duruşmaya izleyici olarak katılmak ve notlar almak istediğinizi ilettiğinizde, hiç bir hakim size “hayır izleyemezsin” demez.
Aksine böyle bir mecburiyetiniz olmamasına rağmen, stajyer avukatların bile duruşmaları izlemeye gelmediklerini düşününce, sizin idealist ve başarılı bir hukukçu olacağınıza kanaat getirip duruşmaları izlemenize müsaade edecek ve bundan keyif alacaktır.
Böylelikle duruşmada salonu kurallarını, hakimlerin neleri önemsediğini, kimin nerede durması gerektiğini, tecrübeli avukatların duruşmalarda nasıl hareket ettiklerini bizzat görüp tecrübe etme imkanı bulabilirsiniz. Yukarıdaki tavsiyelerimize uymak adına, öğrencilik yıllarınızın tadını çıkarmayı da ihmal etmemelisiniz elbet. Bazı derslerden kalabilirsiniz.
Okul uzayabilir.Bunlar çok olağan şeyler. Artık lisede değilsiniz. Okul bittikten sonra önünüze dik bir yamaç çıkacak. Okulu sizden önce bitirenler, o dik yamaçta çok hızlı hareket edemeyecekler.
Elbette ki kimse sene kaybı yaşamak istemez. Ancak bu kaybın telafisi hiç de zor değil. Sizden önce mezun olanları yakalayıp geçmenin, doğru şekilde hareket ettiğiniz taktirde oldukça kolay olacağını göreceksiniz. Umarız mesleği hakkıyla yapar ve mesleğin itibarını korumayı başarırsınız.
Kaynak Linki : hukukitavsiyeler
