Çiftler boşanmaya karar verdiklerinde doğru olan, süreç bitene kadar aldıkları kararı çocukları dahil ailelerine açıklamamalarıdır. Ancak boşanmış anne-baba bu durumu mutlaka çocuğa söylemelidir…

oplumsal değer yargılarının aksine boşanma, özellikle kadın için damgalayıcı, lekeleyici, önyargıya maruz bırakan bir eylem değildir. İlişkilerinin içinde sıkışıp kalan, mutsuz veya çaresiz olan kişiler öncelikle bu duruma çare aramaya başlar. Bu süreçte arkadaşlarıyla konuşur, dertleşir, eşiyle kavga eder, bağırıp çağırır ve aileleriyle konuşurlar.

Bir kısmı ise uzman desteği alır… Daha sonra boşanma süreci başlayabilir ya da boşanmaktan vazgeçebilirler. “Bunca yıllık eşimi bırakamam”, “Elalem ne der?”, “Çocuklar için katlanıyorum”, “Bu yaştan sonra olur mu?”, “Bu evden gelinlikle çıkar ancak kefenle geri girebilirsin” gibi sözler nesilden nesle aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Ancak günümüzde boşanma toplumsal olarak daha kolay kabul edilebilen bir durum haline gelmiştir. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Selin Karabulut, bu süreci ve çocuklar üzerindeki etkilerini anlattı…

Hâlâ anne ve baba olduğunuzu vurgulayın
Çiftler; boşanmaya karar verdiğinde, süreç bitene kadar aldıkları kararı çocuklar dahil ailelerine açıklamamalıdır. Çocuklar zaten geçen süreçteki tartışmalar, kavgalar, kırgınlıklar ve tatsızlıklar nedeniyle işlerin yolunda gitmediğinin farkındadır, sadece sebepleri bilemez… Çocukların bir kısmı bu durumdan kendilerini suçlama eğilimindeymiş gibi görünse de, her çocuk boşanmadan kötü etkilenecek, “sorunlu çocuk” olacak, dersleri kötüleşecek gibi genellemeler yapmak doğru olmayacaktır.

Ancak bu konuda hassasiyet gösterilmesi gereken birtakım noktalar vardır. Boşanmış anne baba bu durumu mutlaka çocuğa söylemelidir. Çocuğun yaşına bağlı olarak kullanılacak cümleler farklılaşsa da temelde evliliğin bittiği, artık karı-koca olmadıkları ama hâlâ onun anne-babası oldukları ve onu sevdikleri söylenmelidir.

Sakın rol yapmayın!
Çocuk, boşanma durumuna tepki vermemiş veya önemsememiş gibi görünebilir. Ancak hissettiği birtakım duygular, korkular ve endişeler söz konusu olabilir. Çocuğun evden ayrılan (örn. baba) ebeveynden sonra diğer ebeveyni de kaybedeceğinden, onun da gideceğinden endişe duyması olasıdır. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağından, okulda ona çok soru sorulacağından korkabilir. Zaman içerisinde düzene giren görüşme gün ve saatleri, alınan yeni kararlar ve yapılan programlar, çocuğun bu endişelerinden yavaş yavaş kurtulmasına yardımcı olacaktır.

Anne-babalar bir araya geldiğinde gereksiz bir tiyatro içine girmemelidirler. Boşanmış çiftler olduklarından daha iyi görünür, her şey eski hayatlarıyla aynıymış gibi davranırlarsa bu durum, çocukta anne ve babasının birleşeceğine dair bir umut oluşmasına neden olur. Unutmayın, çocukların kendine güvenen ve tutarlı davranan ebeveynlere ihtiyacı vardır. Sizin meseleniz sizindir ama onun meselesi her ikinizindir. Evliliğin bitmesiyle anne-babalık son bulmaz ve bu bağ evli olmasanız dahi hayatınız boyunca devam eder.